YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/611
KARAR NO : 2023/3275
KARAR TARİHİ : 25.05.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Kısmen kabul
SAYISI : 2017/107 E., 2018/446 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili, tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 23.05.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Avukat….. ve davalı vekili Avukat ….. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili MESAM meslek birliği tarafından İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 20I6/14246 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu takibin, 139.627,65TL tutarındaki kısmına, borca, faize ve tüm fer’ilerine davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptali ve davalı aleyhine %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında akdedilen ve 18 aylık süreyi kapsayan 15.10.2010 tarihli Meslek Birlikleri Dijital Alan Çerçeve Sözleşmesi ve 01.07.2010 tarihli Sözleşme Ek Protokolü ile sözleşme süresince Meslek Birlikleri Repertuarına ilişkin kavun.mynet.com web adresi üstünden yapılacak kullanımlar için belirli tutarların eşit taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, diğer bir ifadeyle Sözleşme ve Ek Protokolde yer alan tutarlar kullanıma bağlı olarak tahakkuk edeceğinden, davacı her ne kadar 2011 Sözleşme Bedeli olarak 59.100,00 TL’nin ödenmesini talep etmişse de ilgili sözleşme dönemi boyunca söz konusu servisin kullanılmaması nedeniyle bu bedelin faturalandırılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, 59.100,00 TL’ye ilişkin bir fatura da düzenlenmediğini,bu tutarın neye istinaden faturalandırıldığının açıklanması istenmişse de davacının açıklamadan imtina ederek icra takibi yolunu seçtiğini, sözleşme bedelinin ödenmediği iddiasıyla aylık işletilen %2 faizin hukuka aykırı olduğunu, davalıya herhangi bir ihtarda bulunmadığından temerrüde düşmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflar arasındaki sözleşme süresinim 01.07.2010-31.12.2011 tarihleri belirtilendiğinden, ilgili servisleri kullanmasa bile sözleşmede davanın feshi başlığı neticesinde usulüne uygun şekilde davacıya gerekçelerini bildirerek sözleşmeyi fesih etmesi gerekliyken dosyaya yansıyan fesih ve ihtarnameye rastlanmadığı, dolayısıyla 2011 yılına ait 59.100,00 TL ödemesi gerektiği, davacı tarafından kesilen 30.12.2010 tarihli 62.912,33 TL (matrah) olarak kesilen fatura için ilgili sürede ve ihtara rağmen fatura tutarı ödemeyen davalının aylık %2 üzerinden temerrüt faizi ödemesi gerektiği gerekçesiyle İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2016/14246 E. sayılı icra takip dosyasında davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin 139.627,53 TL üzerinden devamına, 12,00 TL fazla istemin reddine, kabul edilen takip tutarının takdiren %20’si üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle 27.925,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı her ne kadar 2011 sözleşme bedeli olarak 59.100,00 TL’nin ödenmesini talep etmişse de, sözleşme dönemi boyunca söz konusu servisin kullanılmaması nedeniyle bu bedelin faturalandırılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu döneme ilişkin fatura da düzenlenmediğini, sözleşme bedelinin ödenmediği iddiasıyla aylık işletilen %2 faizi de kabul etmediklerini, kural olarak borçlunun temerrütünün alacağın muaccel olmasıyla değil, borçluya ihtar yapılmasıyla gerçekleştiğini, davacının herhangi bir ihtar çekmediğinden müvekkilinin temerrüte düşmediğini, işlemiş faize hükmedilebilmesi için borçlunun ihtarname ile temerrüte düşürülmesi gerektiğini, mahkemenin 80.517,65 TL tutarlı aylık %2 faiz oranından işlemiş faiz hükmüne itiraz ettiklerini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın husumet yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki çerçeve sözleşmenin 7 nci maddesinde, sözleşme ve ek sözleşmenin 01.07.2010-31.12.2011 tarihleri arasındaki süreyi kapsayacağı, ek protokolün B-Genel Hükümler başlıklı maddesi a bendi ikinci paragrafta, sözleşmenin 01.07.2010 tarihinde başlayarak 18 aylık süreyi kapsayacağı düzenlendiği, davalı tarafça sözleşmenin 2010 yılı sonunda feshedilmediği, bu durumda davalı tarafın davacı repertuarının kullanılmadığından bahisle 2011 yılı sözleşme bedeli olan 59.100,00 TL’yı ödemekten kaçınması mümkün olmadığı, bu kısma yönelik istinaf sebebinin yerinde olmadığı, davacı vekilinin ihtarnamesinde, 2009-2010 dönemi alacağına ilişkin 62.912,23 TL+KDV= 74.236,43 TL bedelli 30.12.2010 tarihli faturanın davalıya gönderildiği ancak ödenmediği beyan edilmişse de, faturanın davalıya tebliğine ilişkin belge ibraz edilmediğinden, davalının davacı tarafça gönderilen 27.02.2012 tarihli ihtarnamesi ile temerrüte düşürüldüğü, ihtarnamenin tebliğ tarihi 08.02.2012 tarihli olmakla, ihtarname ile verilen 15 günlük süre de eklendiğinde, davalının 23.02.2012 tarihinde temerrüte düşürüldüğü, davacı meslek birliği tarafından 03 Mayıs 2016 tarihinde takip başlatıldığı, işlemiş faizin, Şubat 2012 için 6 günlük faiz 296,95 TL, kalan 10 ay için işlemiş faizi 14.847,29 TL, 2013, 2014, 2015 yılları için ayrı ayrı 15.098,91 TL ve takip tarihine kadar işlemiş faiz 5.116,85 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın toplam 65.260,87 TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği kanaatine varılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne davalının takibe yönelik itirazının kısmen iptaline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, 2011 sözleşme bedeli olarak 59.100,00TL’nin ödenmesini talep etmişse de ilgili sözleşme dönemi boyunca söz konusu servisin kullanılmaması nedeniyle bu bedelin tahsiline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından bu bedele ilişkin fatura dahi kesilmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra takbine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.