Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/6043 E. 2022/7901 K. 08.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6043
KARAR NO : 2022/7901
KARAR TARİHİ : 08.11.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31.12.2020 tarih ve 2018/119 E. – 2020/144 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı tarafından haklarında Gaziantep 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5071 esas sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, yine aynı alacak için Gaziantep 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5231 esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takip yoluna başvurulduğunu, bahse konu takiplerle talep edilen alacağın davacılardan …’nın kefili bulunduğu, diğer davacılar murisi olan …’nin davalı bankanın …Şubesi’nden kullanmış olduğu krediye ilişkin olduğunu, söz konusu kredinin ödenmesi esnasında murislerinden sigorta bedeli olarak 500,00 TL kesinti yapılmasına rağmen davalı banka tarafından sigorta sözleşmesi hazırlanmadığını veya taraflarına ibraz edilmekten imtina edildiğini, davaya konu …İcra Müdürlüğü’nün 2011/1101 esas sayılı dosyasındaki takip talebi dikkate alındığında asıl alacak miktarının 18.712,86 TL olarak belirlendiğini, kredi asıl alacağı bu rakamdan düşük iken ve bu kredi borcuna ilişkin ödeme yapıldığı sabit iken, asıl alacağın mükerrer ve haksız faiz işletilerek icraya konu edildiğini, murislerinden intikal eden kredi borcu için herhangi bir bildirim yapılmadan uzun süre beklenilerek fahiş miktarda faiz oranı ile alacak talebinde bulunulmasının davalının kötü niyetini ortaya koyduğunu ileri sürerek, söz konusu icra takip dosyalarından dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile takiplerin iptaline ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar murisi …ile davalı banka arasında 13/11/2006 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacılar murisinin 15/02/2007 tarihinde vefat ettiği, davalı banka tarafından …2. Noterliği aracılığıyla gönderilen 14/01/2008 tarihli 457 yevmiye numaralı ihtarnamenin borçlu vefat etmiş olduğundan usulüne uygun tebliğ edilemediği, bu nedenle davacıların ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin başlatıldığı 05/11/2010 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, 13/12/2006-13/12/2007 başlangıç ve bitiş tarihli poliçeye ilişkin banka tarafından prim tahsilatı yapıldığı, ancak sigorta poliçesinin düzenlenmediği, bu durumda poliçenin düzenlenmemesi nedeniyle bankanın sorumlu olması gerektiğinden 5.000,00 TL poliçe teminat bedelinin dava konusu borçtan düşülmek suretiyle hesaplama yapılan 08/06/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davacıların 4.270,68 TL asıl alacak, 2.868,48 TL işlemiş faiz, 88,86 TL BSMV yönünden dava konusu borçtan sorumlu olduklarının tespit edildiği, ancak davalı banka tarafından her iki takipte de 1.777,22 TL işlemiş faiz talebinde bulunulduğundan, işlemiş faiz yönünden taleple bağlı kalınarak, davanın kısmen kabulüne, davacıların Gaziantep 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5071 esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip bakımından 14.442,18 TL asıl alacak yönünden borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin bu kısım yönünden iptaline, davacıların …İcra Müdürlüğü’nün 2011/1101 esas sayılı ilamsız icra yoluyla takip bakımından 14.442,18 TL asıl alacak ve 134,26 TL ihtar gideri yönünden borçlu olmadıklarının tespiti ile bu kısım yönünden takibin iptaline, davaya konu takiplerin haksız ve kötü niyetli olarak başlatıldığı ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacıların temyizine gelince, murisin borcu nedeniyle ipotek verilmiş olmakla İİK’nın 45. maddesi düşünülmeksizin, murisin kefil olmayan mirasçıları bakımından ilamsız icra takibi yapılmasının doğru olup olmadığı değerlendirilmeksizin karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı bankanın sigorta primini tahsil etmesine rağmen poliçe düzenlememesi sorumluluğunu gerektirir. Bu nedenle poliçe limitinin 5.000.-TL olduğu gözetilerek, 6102 sayılı TTK’nın 1427/2 maddesinde yer alan cam sigortalarına ilişkin 15 günlük muacceliyet süresi gözönüne alınıp, murisin ölümünden itibaren bu 15 günlük sürenin sonunda muacceliyet gerçekleşeceğinden, 5.000.- TL’nin bu tarih itibarıyla murisin kredi borcundan düşülerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, aşağıda yazılı bakiye 1.486,26 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.