YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5552
KARAR NO : 2023/5101
KARAR TARİHİ : 19.09.2023
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI :2021/549 Esas, 2022/395 Karar
BİRLEŞEN DAVA :Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/793 E.
HÜKÜM :Asıl dava karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava kabul
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davasından dolayı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, mahkemece asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dosya dava dilekçesinde, müvekkili şirkete ait aracın davalı Dağ-Sa Petrol Ürün. Nak. İth. San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait petrol istasyonundan yakıt aldığını, aracın deposuna dizel yakıt konulması gerekirken benzin konulduğunu, bu sebeple aracın arıza yaptığını, tamir ettirildiğini, uğranılan zararın ödenmesi için davalı şirket ile görüşüldüğünü, ancak bir sonuç alınamadığını, uğranılan zararın tahsili için davalı şirket hakkında başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı vekili birleşen dosya dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait aracın davalı Dağ-Sa Petrol Ürün. Nak. İth. San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait petrol istasyonundan yakıt aldığını, aracın deposuna dizel yakıt konulması gerekirken benzin konulduğunu, bu sebeple aracın arıza yaptığını, tamir ettirildiğini, bayisinin verdiği zarardan Opet Petrolcülük A.Ş.’nin de sorumlu olduğunu, uğranılan zararın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili asıl dava cevap dilekçesinde; icra dairesinin yetkisiz olduğunu, davanın esastan reddini ve kötü niyet tazminatı istemiştir.
2.Davalı vekili birleşen dava cevap dilekçesinde; icra dairesinin yetkisiz olduğunu, davanın esastan reddini ve kötü niyet tazminatı istemiştir.
III. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ:
1.Mahkemece Verilen İlk Karar:
Mahkemece 20.11.2017 tarih, 2016/1413 E. ve 2017/1176 K. sayılı karar ile taraflar arasında ticari satımdan kaynaklanan hukuki ilişki bulunduğu, davacının davalılar aleyhine başlattığı icra takiplerinde davalıların icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, davaya cevap dilekçelerinde de bu itirazı ileri sürdüklerini, davalılardan Dağ-Sa Petrol Ürün. Nak. İth. San. Tic. Ltd. Şti.’nin yerleşim yerinin Mersin, birleşen davalı …Ş.’nin yerleşim yerinin İstanbul olduğu, davacıya ait araca akaryakıt alınan istasyon Erzin’de olduğundan sözleşmenin ifa edileceği yerin Erzin olduğu, taraflar arasında para borcu doğuran bir sözleşme bulunmadığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının uygulanamayacağı, dolayısıyla davacının kendi yerleşim yerinde icra takibi yapamayacağı, icra takibine yapılan yetki itirazlarının usule uygun olduğu ve takiplerin yetkili icra dairelerinde başlatılmadığı, yetkili yer icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davalıların kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, karar asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Bozma Kararı İlk:
Dairemizin 05.04.2021 tarih, 2020/3885 E. ve 2021/3314 K. sayılı kararı ile asıl dava yönünden yapılan incelemede itirazdan yetkili icra müdürlüğünün neresi olduğunun anlaşılmadığı, bu durumda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulmadığından, davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı, birleşen dava yönünden ise, yetki itirazında bildirilen icra dairesi gerçekten yetkili olmadığından 6100 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulmadığından, davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın asıl ve birleşen davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
IV. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozmaya uyularak yapılan yargılamada; asıl dava yönünden Gaziantep 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/332 E., 2016/188 K. sayılı kararı ile karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden, asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuyla davacının aracına davalı petrol istasyonunda yanlış yakıt konulması nedeniyle 32.350,82 TL tutarında hasar oluştuğunun tespit edildiği, davalı …Ş.’nin bayisini iyi seçmemek, onu yeterince eğitip denetlememekle davacının zarara uğramasından sorumlu olduğu, bayisinin yapmış olduğu işlem dolayısıyla davacının oluşan zararından işlemi yapan bayi ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne, davalı …Ş.’nin Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünün 2013/53424 E. sayılı dosyasına itirazının, Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünün 2013/1492 E. sayılı dosyasına yapılan ödemeler ile tekerrür olmayacak şekilde iptaline, takibin talepname şartlarıyla devamına, yasal koşulları oluşmadığından icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen davalı …Ş. vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı …Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafa akaryakıt satışı yapan diğer davalı şirketin, kendi nam ve hesabına akaryakıt istasyonunu işleterek, akaryakıt dolumu yapan çalışanlarını kendinin istihdam ettiğini, dava konusu olayda müvekkil şirketin herhangi bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili ile diğer davalı şirket arasındaki bayilik ilişkisinin konusu ve temelinin, davalı şirketin kendisine ait iş yerinde, müvekkili şirkete ait akaryakıt vs. ürünlerin satılmasına ilişkin olduğunu, dava dilekçesinde müvekkili şirketin dağıtımını yaptığı akaryakıtın ayıplı olduğu yönünde bir iddianın bulunmadığını, ayıplı hizmetten kaynaklı bir iddiayla dava açıldığını, diğer davalı şirketin hizmetinden kaynaklı ayıptan müvekkil şirketin de sorumlu tutularak dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, akaryakıt alınmak için istasyona gelen araçlara yakıt dolumunun araç sahibinin beyanı doğrultusunda yapıldığını, mahkemece asıl dosya davalısı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, asıl dava dosyasına ilişkin icra dosyası infaz olduğundan, bu icra dosyasındaki taleplerden farklı olarak müvekkil şirkete karşı açılan icra dosyasında talep edilen 354,00 TL oto kurtarma ücreti ve 300,00 TL yakıt bedeli ile mahkeme kararındaki yargılama gideri, vekalet ücreti yönünden takibin devamına karar verildiğinin belirtilerek vekalet ücretine de bu miktar üzerinden hükmedilmesi gerekirken tüm alacak miktarı üzerinden hükmettiği vekalet ücretinin fazla olarak hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen dava ticari nitelikteki satış sözleşmesine ilişkin ayıplı hizmetten kaynaklanan hasarın tazmini nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davalı …Ş. vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Birleşen davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.