Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/5404 E. 2023/5576 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5404
KARAR NO : 2023/5576
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
HÜKÜM : Dava Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı sigortalısı Compenenta Dökümcülük Tic ve San A.Ş. arasında Nakliyat Abonman Sözleşmesi ile nakliyat rizikolarına karşı sigorta poliçesi bulunduğu, taşıma sırasında poliçeye konu malların 23.06.2012 tarihinde çalınmak suretiyle tamamen zayi olduğu, meydana gelen bu riziko sonrasında davacı … şirketinin 27.11.2012 tarihinde dava dışı sigortalısının 40.621,95 Euro ödeme yaptığı, rizikonun meydana gelmesinde sorumlu gördüğü davalılardan bu bedelin rücuen tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Horoz Lojistik vekili cevap dilekçesinde; fiili taşma işinin diğer davalı tarafından icra edildiğini, somut olayda müvekkiline atfı kabil olan hertengi bir kusur bulunmadığını, çalınma hadisesinin ise dava konusu malın dava dışı alıcının fabrika sahasına ulaşmasından sonra, yükün tahliye organizasyonundaki kifayetsizlik yüzünden araçtan boşaltılmayıp fabrika sahasından çıkartılmasının ardından sürücünün kısa bir süre ihtiyaç gidermek için aracın başından ayrıldığı sırada vuku bulduğunu, bu durumda taşıyıcıya sorumluluk yüklenemeyeceğini, mesuliyetin fabrika sahasına kader gelen malı tahliye edemediği gibi muhafaza da edemeyen, aracı yüküyle birlikte fabrika sahasından çıkartan alıcıya ait olması gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde;müvekkilinin taşıma işini tamamladıktan sonra taşıma aracını yüküyle birlikte riskli bir bölgede park etmek zorunda bırakan İtalya’daki alıcı yerine onun talimatını yerine getiren dolayısıyla da herhangi bir kusurlu eylemi olmayan müvekkiline taşımanın tabi olduğu CMR Sözleşmesi hükümlerine göre mesuliyet yüklenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

3.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilince mesuliyetine güvence sağlanan taşıyanın mal mukabili ödeme ve DAP teslim şekline göre taşıdığı malı alıcısı emrine teslime hazır hale getirdikten ve yük üzerindeki tum haklar satıcıdan alıcıya geçtikten sonra alıcının ağır kusurlu talimatı yüzünden vuku bulan hırsızlık nedeniyle CMR Konvansiyonu çerçevesinde taşıyana dolayısıyla da müvekkiline sorumluluk yüklenemeceği gibi davacının sigortalısına yaptığı hatır ödemesini zaten rücu konusu da yapamayacağını, somut olay konusu hırsızlık hadisesine benzer rizikoların müvekkilinin düzenlediği mesuliyet poliçesinin kapsamı dışında tutulduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.09.2017 tarih, 2014/736 E. ve 2017/1047 K. sayılı kararıyla; davalı Ergo Sigorta AŞ yönünden rizikonun CMR Sigortası umumi hükümlerinin “teminat dışı haller” başlığı altındaki 3 üncü maddesindeki düzenlemeler çerçevesinde açıkça sigorta güvencesi dışında bırakıldığı, davalı … şirketinin düzenlediği poliçe kapsamında tazminat yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle davalı Ergo sigortaya karşı açılan davanın reddine, CMR 17 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince taşınan eşyanın varma yerinde teslim alınan haliyle alıcısına teslim borcunun bulunduğu ve kural olarak yükleme yerinden varış mahalline kadar taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan sorumlu olduğu, somut olayda da taşıyıcı davalıların yükün tesliminden önce taşıma konusu eşyada meydana gelen zarar ve buna bağlı olarak yapılan ödemeden sorumlu oldukları gerekçesiyle diğer davalılar bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Horoz Lojistik Kargo Hizm ve Tic. A.Ş. vekili ile davalı Bahadıroğlu Uluslararası Nak.. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.11.2019 tarih, 2018/687 E. v, 2019/1395 K. sayılı kararıyla; emtianın alıcıya teslim edilecek alanın otoparkına alınarak fiş ve belge düzenlendiği, bir gün burada kaldıktan sonra boşaltmanın pazartesi günü yapılacağı ifade edilerek fabrika otoparkı karşısındaki otoparkta bekletildiği, hırsızlığın da bu alanda iken gerçekleştiği, emtianın alıcıya tesliminin henüz gerçekleşmediği, araç şoförünün ihtiyacı için aracı kilitleyerek ayrılması üzerine akabinde hırsızlığın meydana geldiği, yüklü iken aracın kilitli olsa da bırakılmasının taşıyıcı bakımından kusur teşkil ettiği, CMR 17 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği hasar ve ziyanın taşıyıcının önlemesine imkan bulunmayan durumlarda taşıyıcının sorumluluğuna gidilemeyeceği, taşıyıcının bu malın çalınmasını önlemek için tüm önlemleri almaması halinde sorumluluğunun söz konusu olduğu, taşıyıcının hafta sonu nedeniyle teslim yapılamayabileceğini öngörmesi ve basiretli bir tacire yakışacak azami özeni göstermesi gerektiği, emtianın alıcı adresine ulaşması ancak hemen boşaltılmamasının teslimi kabule ve alıcıyı kusurlu saymaya yeterli olmadığı, taşıyıcının özen mükellefiyeti devam ederken oluşan hırsızlık ve zarar sebebiyle davalıların davacıya karşı CMR 34 üncü maddesi gereği müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davalı Horoz Lojistik Kargo Hizm. ve Tic. A.Ş. vekili ile davalı Bahadıroğlu Uluslararası Nak.. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Horoz Lojistik Kargo Hizm ve Tic. A.Ş. vekili ile davalı Bahadıroğlu Uluslararası Nak.. Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 04.02.2021 tarih, 2020/134 E. ve 2021/847 K. sayılı kararıyla dava konusu taşımada öngörülen ”DAP” teslim şekli itibariyle, taşıyıcının taşıma yükümü taşımaya konu malların dava dışı alıcı firmanın teslim adresine ulaşması ve teslime hazır hale gelmesi ile son bulacağı, bu noktadan sonra talimat vermek ve yükü boşaltma sorumluluğu teslim alana geçeceğinden, davacı … adına yurt dışında düzenlenen 22.10.2012 tarihli eksper raporunda, taşımanın yapıldığı tırın 22.06.2012 Cuma günü malların teslim edileceği adrese yani Torino (IVECO Fabrika sahasına ulaştığı ve araç sürücüsü yükü teslime hazır olduğu halde, malın alıcısı tarafından yük boşaltılmadığı gibi, fabrika sahası içinde güvenli bekleme noktası bulunduğu halde, alıcının güvenlik görevlileri tarafından fabrika sahası dışına çıkarıldığı ve kendisine gösterilen güvenlik riski yüksek yerde park etmesinin sağlandığı ve hırsızlık olayının da burada meydana geldiğinin anlaşıldığı, bu nedenle davalı taşıyıcıya zararın meydana gelmesinde bir kusur izafe edilip edilemeyeceği hususu değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hatalı değerlendirmeyle hüküm tesisi doğru olmadığına işaret edilmiş ve davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalılar yararına Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamında belirtildiği üzere ”DAP” teslim şekli itibariyle, taşıyıcının taşıma yükümü taşımaya konu malların dava dışı alıcı firmanın teslim adresine ulaşması ve teslime hazır hale gelmesi ile son bulduğu, böylece yükü boşaltma sorumluluğu teslim alana geçtiği teslim tipinde, yük teslime hazır olduğu halde, malın alıcısı tarafından yük boşaltılmadığı gibi, fabrika sahası içinde güvenli bekleme noktasında tırın bekletilme imkanı olmasına rağmen, alıcının güvenlik görevlileri eşya yüklü tırı fabrika sahası dışında güvenlik riski yüksek yere park ettirdikleri, davacı vekili tarafından ibraz edilen ekspertiz raporunda, alıcının fabrikasının deposuna bakan noktanın yasa dışı olarak geçimini hırsızlık ve hırsızlık malı satarak geçimini sağlayan çeşitli etnik gruplara ait kişilerin yaşadığı bir yer olduğu belirtildiği, dolayısıyla alıcı fabrika sahasına giren malı teslim alıp boşaltmadığı gibi, aracın güvenlikli olan fabrikasında park etmesine de müsaade etmediği, aracı hırsızlıkla geçimini sağlayan etnik kişilerin bulunduğu fabrika sahasının karşısındaki alana park ettirdikleri, hırsızlık olayı da alıcının fabrika sahası dışında park ettirdiği yerde meydana geldiği, ekspertiz raporunda hırsızlığın, sürücünün muhtemelen cafe restoran aramak için aracın başında olmadığı sırada, Cumartesi günü saat 15:00 sularında gerçekleştiği, hırsızların gündüz vakti olmasına ve olası kontrollere aldırış etmeden olayı gerçekleştirdiğinin belirtildiği bu durumda olayın oluş şekli, zamanı ve dosya kapsamına göre olayda taşıyıcının müterafik kusurunun olmadığı gerekçesiyle davalılar davalı Bahadıroğlu Uluslararası Nakliyat..Ltd.Şti ve davalı Horoz Lojistik… A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, davalı Ergo Sigorta AŞ aleyhine açılan davanın reddine dair kararın davacının kararı istinaf etmemesi nedeniyle kesinleştiğinden, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı taşıyıcı şirketlerin ilgili emtiaları göndericiden teslim aldığı andan alıcıya teslim ettiği ana kadar oluşabilecek tüm ziya ve hasarlardan sorumlu bulunduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 875 inci maddesi ve CMR Konvansiyonu’nun 17 nci maddesinin birinci fıkrasına göre taşıyan, eşyanın yüklenmesi, istiflenmesi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlü olduğu, taşıyanın yüke özen borcu eşyanın teslim alınması ile doğar ve yükün taşıma senedi hamiline teslim edilmesi ile sona ereceğinden, aracın usulüne uygun olarak emniyete alınmaması sebebi ile hırsızlık fiilinden dolayı davalıların sorumlu olduğu, aracın alarm gibi güvenlik önlemlerine sahip olmadığı, İtalya gibi hırsızlık fiillerinin yoğun olarak gerçekleştiği bir yerde aracın başıboş bırakılması sonucunda hırsızlık fiilinin gerçekleşmiş olduğu, değerlendirildiğinde gerekli güvenlik önlemleri alınmadan, yüke özen borcuna aykırı olarak ifa edilen taşıma fiili neticesinde dava dışı sigortalının zarara uğratıldığını, malların teslim edileceği saatin alıcı firma tarafından bilinebilmesinin mümkün olmadığı, alıcı firmada o an, konu malları teslim alabilecek, araçtan tahliye edebilecek çalışanlar mevcut olmadığında teslim işlemlerin yapılmasının alıcı firmadan beklenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca eşyanın varma yerine ulaşması ile bir teslim engelinin çıkmış olması durumunda taşıyıcının gönderenden talimat alarak hareket etmesi gerekirken bu hususa riayet edilmemiş olmasının da taşıyıcının sorumluluğunu doğurduğunu, kabule göre de en azından müterafik kusur yönünden bir değerlendirme yapılması gerekirken kararın eksik incelemeye dayandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uluslararası karayolu ile eşya taşıma (CMR) sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.CMR Konvansiyonu’nun 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.