Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/5304 E. 2023/5488 K. 02.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5304
KARAR NO : 2023/5488
KARAR TARİHİ : 02.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Tayfur Öcal Ltd. Şti. ile imzalanan genel kredi sözleşmesini diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine borçlulardan … ile …’ın tüm borca ve fer’ilere, diğer davalıların ise alacağın toplam 38.551.94 TL’lik kısmına itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; kat ihtarının usulsüz olduğunu, ödeme için verilen süreden önce icra takibi yapılamayacağını, davalılar … ile …’ın borca kefaletlerinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 18.10.2017 tarih, …. sayılı kararı ile davalı Tayfur Öcal Oto Ltd. Şti. ile imzalanan sözleşmeyi diğer davalıların kefil olarak imzaladıkları, davacı bankanın alacaklı olduğu gerekçesiyle davalılar … ile … yönünden toplam 279.015,89 TL, diğer davalılar yönünden toplam 36.535,90 TL üzerinden itirazların iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 09.10.2019 tarih, … sayılı kararı ile“.. Davalı … ve …, takip dayanağı kredi sözleşmesinde imzalarının bulunmadıklarını ödeme emrine itiraz dilekçesinde ve cevap dilekçesinde ileri sürmüşlerdir. Bu durumda Mahkemece HMK’nın 211.maddesi hükmü uyarınca takip dayanağı 22.07.2011 tarihli genel kredi sözleşmesindeki müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla atılı imzaların adı geçen davalılara ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yaptırılmaksızın eksik inceleme ile bu davalılar yönünden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozma ilamına uyulmakla, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre inceleme konusu genel kredi sözleşmesinde …’a atfen atılı imzaların …’ın eli ürünü olduğu, inceleme konusu genel kredi sözleşmesinde …’a atfen atılı imzaların kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, davalılardan Tayfur Öcal Oto ve San. Ürn. Tic. Ltd. Şti, Öcallar Mak.Yat. Turz. San ve Tic. A.Ş, …, …, …, … ve … Rulman Paz. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında 25/02/2014 tarihinde karar verilmiş olması ve verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olması nedeniyle adı geçen davalılar hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalılar … ve … hakkında davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

Mahkemece verilen 25/02/2014 tarihli karara yönelik, davalıların temyizi davalılar … ve … dışındakiler yönünden reddedilmiş ise de bunlar hakkında verilen karar onanmamıştır. Dairemizin 19/11/2014 tarihli, … karar sayılı bozma kararı yerel mahkeme kararını bir bütün olarak bozduğu için ilk kararın şekli anlamda kesinleşmiş bir bölümü bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece yeniden karar verilirken temyiz itirazı reddedilen davalılar dahil tüm davalılar yönünden yeni hüküm kurulması gerekirken, temyiz itirazları reddedilen davalılar yönünden hüküm kesinleştiğinden bahisle, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

Davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile lehlerine hüküm bozulan … ve … yönünden yapılan imza incelemesinde …’a atfen atılan imzanın onun eli ürünü olduğu saptanmış ise de, … yönünden yapılan incelemede imzanın ona ait olduğu kesin bir şekilde saptanmamıştır, kuvvetle muhtemel olarak ona aittir denilmiştir. Böyle bir rapora dayalı olarak davalı …’ın kefalet sorumlusu olarak kabulü mümkün değildir. Bu raporun alınmasından sonra 18/10/2017 tarihli celse de davacı vekili, rapora bir itirazının olmadığını bildirdiğine göre, davalı … yönünden davanın reddi gerekirken bu davalı aleyhine de hüküm kurulması doğru olma… ” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

C. Karar Düzeltme Kararı
Dairemizin 04.03.2021 tarih, …. sayılı kararı ile ”… Mahkemece verilen 25.02.2014 tarihli karara yönelik davalıların temyizi, davalılar … ve … dışındakiler yönünden reddedilmiş ise de bunlar hakkında verilen karar onanmamıştır. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 19.11.2014 tarihli, 2014/9246 esas, 2014/16514 karar sayılı bozma kararı, yerel mahkeme kararını bir bütün olarak bozduğu için ilk kararın şekli anlamda kesinleşmiş bir bölümü bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece yeniden karar verilirken usule ilişkin kazanılmış haklarda gözetilerek temyiz itirazı reddedilen davalılar dahil tüm davalılar yönünden yeni hüküm kurulması gerekirken, temyiz itirazları reddedilen davalılar yönünden kararın kesinleştiğinden bahisle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı şeklinde karar verilmesi doğru olmamıştır. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 09.10.2019 tarihli, 2018/341 esas ve 2019/4705 karar sayılı bozma ilamının bu bölümünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Ancak; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile lehlerine hüküm bozulan … ve … yönünden yapılan imza incelemesinde …’a atfen atılan imzanın onun eli ürünü olduğu saptanmış ise de, … yönünden yapılan incelemede imzanın ona ait olduğu kesin bir şekilde saptanmamıştır, kuvvetle muhtemel olarak ona aittir denilmiştir. Böyle bir rapora dayalı olarak davalı …’ın kefalet sorumlusu olarak kabulü mümkün değildir. Davalılar vekili, alınan bu rapora itiraz etmiştir. Hal böyle olunca mahkemece konusunda uzman, dava dosyasına daha önce rapor sunmamış üç kişilik bilirkişi heyetinden davalı …’a ait olduğu iddia edilen imzanın ona ait olup olmadığı hususunda kesin kanaat bildiren Yargıtay denetimine elverişli, usulüne uygun bir rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Zira kesin kanaat bildirmeyen bir raporun davacı aleyhine yorumlanması doğru değildir.

İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda iki paragraf halinde açıklanan sebeplerle bozulması gerekirken kısmen başka gerekçelerle bozulduğu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 09.10.2019 tarihli, 2018/341 esas ve 2019/4705 karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerektiği.. ” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ise, dava konusu T. Halk Bankası A.Ş.’ye ait, 22.07.2011 tarihli, 600.000 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesinin 1 ile 31 inci sayfaları arasında bulunan “…” adına atılı imzaların; …’a ait karşılaştırma imza örnekleri ile arasında önemli derecede benzerlik ve uygunluk saptandığından …’ın eli ürünü olduğunun rapor edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalılardan … ve …’ın Hatay 1. İcra …nün 2012/8933 E. sayılı takibine yapmış oldukları itirazın asıl alacak 261.962,16 TL. takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi 16.241,65 TL, faizin gider vergisi 812,08 TL. olmak üzere alacağın toplam 279.015,89 TL.lik kısmı için iptali ile takibin bu davalılar yönünden alacağın 279.015,89 TL.lik kısmı için devamına, bu davalılar yönünden asıl alacak olan 261.962,16 TL.ye icra takip tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi yürütülmesine, davacının bu davalılar yönünden fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davalılardan Tayfur Öcal Oto ve San. Ürn. Tic. Ltd. Şti, Öcallar Mak.Yat. Turz. San ve Tic. A.Ş, …, …, …, … ve … Rulman Paz. ve Tic. Ltd. Şti.nin Hatay 1. İcra Müd’nün 2012/8933 E. sayılı takibine yapmış oldukları kısmi itirazın asıl alacağın itirazlı 19.482,17 TL.lik kısmı ile takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi 16.241,65 TL, faizin gider vergisi 812,08 TL. olmak üzere alacağın itirazlı toplam 36.535,90 TL’lik kısmı için iptali ile, takibin bu davalılar yönünden alacağın itirazlı 36.535,90 TL.lik kısmı için de devamına, bu davalılar yönünden itirazlı asıl alacak olan 19.482,17 TL’ye de icra takip tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi yürütülmesine, davacının bu davalılar yönünden de fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından her ne kadar Yargıtay bozma ilamının kazanılmış hak olduğu ve dosyanın başka bir bilirkişiye tevdinin dosyaya yenilik katmayacağı belirtilmişse de bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, dosyanın niteliği ve bozma ilamı göz önüne alındığında rapora yapılan itirazın kazanılmış hakkı ihlal etmediği, bozma ilamında belirtilen eksiklikler ile doğrudan bağlantılı olduğu ve dava konusu itibariyle araştırılması gerekli husus olduğunu, her ne kadar imza incelemesi yapılmışsa da netice de bu alınan rapordaki aleyhe hususları kabul anlamına gelmemek kaydı ile işbu eksiklik giderildikten sonra her aşamada ileri sürmüş olduğumuz hususunda araştırılması gerekli olduğunu davanın en başından beri müvekkillerinin iddialarının kefalet sözleşmesinde imzalarının bulunmadığı olduğunu, banka çalışanlarınca hızlı hızlı bir sürü imza attırıldığını ve içeriklerine dair en ufak bir bilgi verilmediğini, müvekkillerinin özellikle şirketlere kefil olmayız demelerine karşı banka çalışanlarının imzalarının kefillik için olmadığı şeklinde cevap verildiğini, müvekkilleri … ve …’ın kefil olma iradelerinin ve açık rızalarının olup olmadığının araştırılması gerektiğini, bilirkişi raporuna itiraz doğrultusunda dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi edilerek müvekkillerinin kefalet sorumluluğunun bulunup bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılması gerektiğini, 27.12.2012 tarihli cevap dilekçesinde müvekkil … ve … yalnızca ipotek veren sıfatı ile sözleşmeye imza attığı, başka herhangi bir imzası bulunmadığı, kefil olmadıklarını açıkça beyan ettiklerini, kefalet sözleşmesine ipotek veren olarak imza attığını, genel kredi sözleşmesine bağlı kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 21 inci maddesinde düzenlenmiş olan genel işlem koşullarına aykırı olduğunu, dosya kapsamında mevcut olan ve davacı bankayla yapılan kefalet sözleşmesinde tarihin bulunmadığını, geçerlilik şartlarını taşımayan bu kefalet sözleşmesinin hükümsüz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava genel kredi sözleşmesini asıl borçlu olarak imzalayan davalı Tayfur Öcal Ltd. Şti. ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayan diğer davalılara keşide edilen Hatay 2. Noterliğinin 04.10.2012 tarihli kat ihtarına rağmen ödenmeyen kredi alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile 583 üncü maddesinin birinci fıkrası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesinin ikinci fıkrası.

3.Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.