Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/527 E. 2023/3706 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/527
KARAR NO : 2023/3706
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2597 Esas, 2021/1489 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2010/147 E., 2020/137 K.

Taraflar arasındaki marka hakkına tecavüzün tespiti, men’i ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin uzun yıllardan beri Türkiye’de kalorifer radyatörü üretimi alanında faaliyet gösterdiğini, 2005/06703 numaralı “OCTET BY KORLE” markasının da tescilli sahibi olduğunu, davalıların ise, müvekkilinin rakibi olan AEON LTD. ŞTİ.’nin Anadolu Yakası bayiliğini yaptığını, söz konusu firmanın www.aeon.com.tr isimli internet sitesinde “OCTET” markası ile radyatör ürünleri sattığını, bu durumun bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini, davalıların kullandığı ibarenin müvekkilinin tescilli markası ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalıların bu eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek, müvekkilinin tescilli markasına tecavüz teşkil eden fillerin tespiti, durdurulması ve men’i ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili …’nin firma ortağı, diğer davalı …’ün ise firma çalışanı olduğunu, …’nin aynı zamanda yurt dışında AEON UK LTD ve PITACS LTD isimli şirketlerin de ortağı olduğunu, müvekkilinin “OCTET” markasını sadece yurt dışı satışlarda kullandığını, yurt içinde ise “ALIEN” markası ile satış yaptığını, müvekkillerinin davacının marka hakkına tecavüzde bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuna göre, davalıların işyerinde yapılan arama sırasında 688 adet ürün kataloğu ve 35 adet irsaliyeli faturanın bulunduğu, davalı …’ün ceza dosyasındaki ifadesinden, ürünlerin işyerinde bulundurulmadığı, kataloglardan müşterilere gösterilerek seçildiği ve Tuzla’daki fabrikadan temin edilerek müşteriye gönderildiği, kataloglarda davalı …’nin işyeri kaşesinin bulunduğu, ürün görsellerinin farklı isimlerle katalogda tanıtıldığı, davaya konu “OCTET BY KORLE” ibaresinin de katalogda ürün markası olarak kullanıldığı, davacının markasının ayırtedici unsurunun birebir olarak ve davacının markasının tescilli olduğu 11 inci sınıftaki radyatör emtiası bakımından, katalogda ürünlerin satışının teklifine yönelik olarak kullanıldığının anlaşıldığı, ortalama tüketicilerin her iki ürünün aynı firmaya ait olduğunu düşünebileceği, bu şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 61 inci maddesinde tanımlanan markaya tecavüz fiilinin gerçekleştiği, her iki davalının da kusurlu ve sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının tescilli markasına tecavüzün durdurulması ve men’ine, ihlalin gerçekleştirilme şekli ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak takdiren 3.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmün ilânına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının, dava dışı Aeon Ltd. Şti.’nin faturaları ile davalılara sorumluluk yüklemeye çalıştığını, davacı tarafından dava dışı Aeon Ltd. Şti.’ne karşı da tazminat davaları açıldığını, aynı hususta sadece ortağı olduğu için …’ye ve kardeşi aynı zamanda çalışanı …’e de işbu tazminat davasının açıldığını, temyize konu karar ile aynı delillerle, aynı markalarla ve aynı zaman dilimi için tekrar tazminat ödemek zorunda kalınacağını, bilirkişi raporunda davalılar tarafından satılan ürünlerin fotoğrafı üzerinden tespit yapıldığını, tespit dosyasında fotoğrafı olan ürünlerin Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarında dava dışı Aeon firması adına tescilli olduğunu, bilirkişi raporuna konu tespitlerde davaya konu OCTET BY KORLE markasını içeren faturanın ele geçmediğini, AEON sitesindeki “OCTET” ibaresi ile ilgili Aeon firmasının tazminat ödediğini, müvekkilleri tarafından markanın kullanımı olup olmadığının araştırılmadığını, dava konusu markanın davalı şirket tarafından ilk defa ihdas edilip öncelikli olarak kullanıldığını, müvekkillerinin hiçbir zaman taklit amacının olmadığını, manevi tazminat için kusur ve zarar şartının gerçekleşmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların, davacı adına tescilli markasının asıl unsuru olan ”OCTET” ibaresini markanın tescilli olduğu 11 inci sınıfta kayıtlı radyatörler emtiasının tanıtımında davalıların işyerinde ele geçirilen kataloglarda ve gerekse ”www.aeon.com.tr” isimli internet sitesinde kullandığı, dava tarihinde yürürlükte olan ve somut olaya uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nın 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince “markanın kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısı bulunmaksızın, markanın aynısını, internet sitesinde ürün tanıtımında ticari etki yaratacak biçimde kullandığından” davacının markadan kaynaklanan haklarına tecavüz edildiği, davalı tarafın öncelikli hak sahibi olduğuna yönelik iddiasının Yargıtay 11. H.D.’nin 29.04.2021 tarih, 2020/728 E., 2021/524 K. sayılı ilamı karşısında dinlenemeyeceği, ayrıca davalı …’ün gerek iş yerinde yapılan arama sırasında, gerekse ceza mahkemesindeki beyanında, ürünlerin Tuzla’daki fabrikadan temin edilerek müşterilere satışının yapıldığını beyan ettiği, mahkemece denetime elverişli bilirkişi raporuyla ortalama tüketicilerin söz konusu her iki ürünün aynı firmaya ait olduğu algısına düşebileceği, bu şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğunun tespit edildiği, davacının manevi tazminat talebinin de yerinde olduğu, ceza mahkemesinde davalı sanıklar hakkında delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacağı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, marka hakkına tecavüzün tespiti, men’i ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 556 sayılı KHK’nın 9 uncu ve 61 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.