Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/526 E. 2023/4160 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/526
KARAR NO : 2023/4160
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1369 Esas, 2021/1443 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/355 E., 2021/519 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından davalı Atlas Kablo Sanayi Ticaret A.Ş. ile dava dışı Ing Faktoring arasında imzalanan faktoring sözleşmesinden kaynaklı alacağın temlik alındığını, alacağı temlik eden Ing Faktoring tarafından icra takibi başlatıldığını, borçlularca takibe itiraz edildiğini, bunun üzerine temlik eden tarafından itirazın iptali davası açıldığını, dosyanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davacı tarafından alacağın temlik alınması ile de bu sefer tahsilde tekerrür olmamak üzere takibe konu asıl alacak şerhi ile ayrıca takip başlatıldığını, davalı borçlularca takipteki borca itiraz edildiğini, davalıların itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili hakkında mükerrer takip söz konusu olduğunu, bu sebeple açılan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın müvekkillerinden bir alacağı olmadığını savunarak davacının davasının reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aynı alacağa ilişkin önce başlatılan takibin borca itiraz üzerine durdurulduğu, açılan itirazın iptali davasının da huzurdaki dava açılmadan önce takip edilmediği için açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın 31.12.2019 tarihinde kesinleştiği, alacaklı temlik alan davacı tarafından borçlu davalılar aleyhine aynı alacağa dayalı olarak başlatılan ve işbu davanın dayanağı olan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, ancak dava konusu takibin mükerrer ilamsız takip olduğu için usulüne uygun bir takip olmadığı ve itirazın iptali davası için dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk takipte cebri icra ile alacağı tahsil imkanı bulunmadığını, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip başlatıldığını, usul ve yasaya uygun olarak başlatılmış olan takibe vaki itirazın bertaraf edilmesi için yasalarda düzenlenmiş olan yollardan biri olan itirazın iptali dava yolunun kullanılmasının usul ve yasaya aykırılık teşkil etmeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İstanbul 34. İcra Müdürlüğü 2016/23962 E. sayılı dosyasının işlemden kaldırılmadığı ve halen derdest olduğu, davalılardan Atlas…A.Ş. yönünden takibin kesinleştiği, diğer davalı … yönünden yeniden talep açıldığı, bu durumda davacı tarafça yapılan ikinci icra takibinin mükerrer nitelik taşıdığı, mükerrer icra takibi yönünden davacı tarafından ileri sürülen itirazın iptali talebinin yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından birinci icra takibi işlemden kaldırılmadan açılan ikinci icra takip dosyası için ileri sürülen itirazın iptali talebinin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; temlik alınan alacağa istinaden davalı borçlular aleyhine tahsilde tekerrür olmamak üzere ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığını, davalı borçluların mesnetsiz itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasının açıldığını, davalılar tarafından süresinde cevap dilekçesi verilmediğini, bu nedenle süresinde sunulmayan cevap dilekçesindeki iddiaların dinlenmesi mümkün olmadığını, aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılmasında yasal bir engel bulunmadığını, temlik eden tarafından açılan itirazın iptali davasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu nedenle işbu davanın açılmasında müvekkilinin hukuki yararı bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, faktoring sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı …Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden MET-AY Varlık Yönetim A.Ş.’ye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.