Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/5219 E. 2023/5574 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5219
KARAR NO : 2023/5574
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM : Dava ret

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu Kararı’nın (YİDK) iptali ve markanın hükümsüzlüğü davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 3156 sayılı Kanun ile değişik 438 inci maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; “SELECT” ibareli markanın müvekkili tarafından tanınmış hale getirildiğini, davalı şirketin 2012/64035 sayılı 1, 3, 4, 5, 7, 8, 9, 11, 16, 20, 21, 24, 25, 29, 30, 31, 32, 33 ve 34 üncü sınıf mal ve hizmetleri kapsayan “HORECA SELECT” ibareli marka başvurusuna yapılan itirazın nihai olarak TPMK YİDK kararıyla reddedildiğini, davalı şirketin marka başvurusunun 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 7/B, 7/C ve 8/A maddeleri uyarınca reddinin gerektiğini, “HORECA” ibaresinin tanımlayıcı olduğunu, cins ve çeşit belirttiğini, markaların 556 sayılı KHK’nin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) maddesi anlamında benzer olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde; YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, markaların benzer olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2.Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemece 06.11.2014 tarih, …. sayılı kararı ile davacı vekiline 26.06.2014 tarihli tensip tutanağında, 640,00 TL tercüme gider avansını yatırması için iki haftalık kesin süre verildiği, yatırılmadığı takdirde dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, davacının verilen süre içerisinde gider avansını yatırmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 10.12.2018 tarih, …. sayılı kararıyla 06.11.2014 günlü tensip 11 no.’lu ara kararı ile davacıya 640,00 TL tercüme bilirkişi ücreti ile yurtdışı davetiye giderini yatırmak ve makbuzunu ibraz etmek için 2 haftalık kesin süre verildiği, dava şartı olarak belirlenen gider avansına yönelik ara kararında gider avansını oluşturan ve gider gerektiren işlemlerden olan yurtdışı tebligat gideri miktarı açıklanmadığı, kesin sürenin bu nedenle bir bağlayıcılığı bulunmadığı, usulüne uyulmaksızın verilen kesin mehile dayanılarak yazılı şekilde tesis olunan kararda yasal temelden yoksun olduğu gereğine işaret edilerek bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda 16.05.2022 tarih, 2021/137 E. ve 2018/131 K. sayılı kararı ile davalı markasının mutlak ret nedenleri bakımından 556 sayılı KHK’nin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve (c) bendi incelenmesinde mutlak ret nedenleri bakımından koşulların oluşmadığı, davalının “Select HORECA+şekil” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “SELECT” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görse , sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, davalının ” Select HORECA+şekil” ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının “SELECT” ibareli tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacının tescilli markaları arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar / hizmetler algısı da oluşmayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 556 sayılı KHK’nin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) maddesi anlamında iltibasın bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 556 sayılı KHK’nin 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası anlamında tanınmışlık koşulu da oluşmadığı, davacı tarafın ” Select HORECA+şekil” ibareli başvuru üzerinde 556 sayılı KHK’nin 8 inci maddesinin beşinci fıkrası anlamında ticaret ünvanı dahil diğer fikri ve sınai mülkiyet hak iddiası kanıtlanmadığı, dava konusu ” Select HORECA+şekil” ibareli marka açısından dosya kapsamındaki belgelerden kötü niyetli başvuru yapıldığı iddiasının da kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu, alınan rapora itirazlarının ek rapor veya yeni raporla karşılanmadığını, davalı şirkete ait 2006/02514 başvuru sayılı “HORECA SELECT” ibareli markaya ilişkin olarak YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü talebiyle Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2009/92 E. ve 2011/57 K. sayılı dosyası bakımından emsal kararda “masa örtüleri, kağıt havlular, peçeteler, kağıt mendiller, tuvalet kağıtları, hijyenik havlu bakımından “iltibas tehlikesi değerlendirildiğinden her iki dosya bakımından çelişki oluştuğunu, “HORECA” ibaresin, turizm ve otelcilik sektöründe sıkça kullanılan bir ibare olduğu, “hotel, restaurant, cafe” sözcüklerinin ilk iki harflerinin birleştirilmesi sonucu oluşturulduğunu, “HORECA” ibaresi ticaret alanında yalnızca cins ve çeşit bildiren ibare olduğunu, 556 sayılı KHK’nin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve (c) bendi incelenmesinde mutlak ret nedenleri bakımından koşulların oluştuğu, markanın esas unsurun “SELECT” ibaresi olduğunu, “HORECA” ibaresinin, “SELECT” ibaresinin başına eklenmesi sonucu dava konusu markayı davacının markalarından uzaklaştıramadığını, davacı markaları ile okunuşla, gözle ve fonetik olarak aynı algılamayı sağlayacak ve iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, alıcı kitlesi tarafından markanın davacı şirket ile bağlantılı olduğunun düşünüleceğini, 556 sayılı KHK’nin 8 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası koşullarının oluştuğunu, davalının kötü niyetli olduğu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
556 sayılı KHK’nin 8 inci maddesi.

3. Değerlendirme
Davacı vekili davalı şirketin 2012/64035 sayılı “HORECA SELECT” ibareli marka başvurusuna, 556 sayılı KHK’nin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) maddesi anlamında davacı markalarıyla benzer olduğu, karıştırılma ihtimalinin bulunduğu ve davalı şirketin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptalini talep etmiştir. Taraflar arasındaki Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2009/92 E. ve 2011/57 K. sayılı davada davacının, davalı şirketin 2006/02514 başvuru sayılı “HORECA SELECT” ibareli aynı marka başvurusuna itiraz ettiği ve davalı şirket markasının hükümsüzlüğünü talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece taraf marka işaretleri arasında benzerlik bulunduğu, dava konusu başvurunun emtia listesindeki “table cloths (masa örtüleri), paper towels (kağıt havlular), serviettes (peçeteler), paper tissues (kağıt mendiller), toilet paper (tuvalet kağıtları), namely sanitary towels (hijyenik havlu)” bakımından taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, TPMK YİDK kararının masa örtüleri, kağıt havlular, peçeteler, kağıt mendiller, tuvalet kağıtları, hijyenik havlu yönünden iptaline, davalı şirket adına tescilli markanın bu ürünler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş ve bu karar Dairemizin 16.10.2012 tarih, 2011/10184 E. ve 2012/16341 K. sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir. Dava konusu başvuruda da aynı şekil ve ibarelere yer verilerek önceki markasındaki zemin farklılaştırılarak başvuru yapılmış olduğu, kesinleşen mahkeme kararı ve olgular nazara alınarak, davacının gerek benzerlik gerekse kötü niyet itirazları değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.