Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/5110 E. 2023/4721 K. 07.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5110
KARAR NO : 2023/4721
KARAR TARİHİ : 07.09.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/703 Esas, 2022/966 Karar
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen teminat mektuplarının iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 160.660,00 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankadan aldığı 26 adet teminat mektuplarının kendilerine verildiği idareler tarafından kaybedildiğini, bir kısım teminat mektuplarının ise tüm aramalara rağmen bulunamadığını ileri sürerek toplam değeri 140.550,00 TL olan teminat mektubunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili bankanın teminat mektubu ile üstlendiği riskin gerçekleşmesi halinde vermiş olduğu garantiyi yerine getirmeyi, diğer bir ifade ile teminat mektup bedelini ödemeyi üstlendiğini, bu hukuki ilişki içerisinde, teminat mektubu veren bir bankanın teminat mektubundan kaynaklanan sorumluluğunun sona ermesi için, muhatabın teminat mektubunu bankaya ibra etmesi gerektiğini, ayrıca teminat mektupları kıymetli evrak niteliğinde olmadığını, asıllarının kaybedilmiş olması da teminat mektuplarının iptalini gerektiren yahut riski ortadan kaldıran bir durum oluşturmadığını, kaldı ki, söz konusu teminat mektuplarından dolayı müvekkilinin riskinin sona erdiğini yahut davacı tarafın teminat mektubu içeriği yükümlülüklerini muhataba karşı yerine getirip getirmediği müvekkili tarafından bilinmediğini, bu davanın teminat mektuplarının muhatabı olan ilgili kurumlara karşı açılması gerekmekte olduğunu, müvekkilinin huzurdaki davada husumet ehliyeti bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesini 20.12.2019 tarih ve 2019/436 E., 2019/201 K. sayılı kararıyla; teminat mektubunun hükümsüzlüğü davasında, teminat mektubunun lehine düzenlendiği taraflara husumet yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.07.2020 tarih ve 2020/677 E., 2020/769 K. sayılı kararıyla; talebin ileri sürülüş biçimine göre dava, teminat mektubunun zayi davası olduğu, 6100 sayılı Kanun’un 382 nci maddesi ikinci fıkrası (e) bendi uyarınca hasımsız görülmesi gerektiği halde davacının dava konusu mektupları tanzim eden bankaya karşı davayı açtığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.01.2022 tarih ve 2020/6604 E., 2022/590 K. sayılı kararıyla ilk derece mahkemesinden farklı gerekçeye dayanıldığı, bu halde Bölge Adliye Mahkemesince yeniden hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile teminat mektubunun hükümsüzlüğü davasının muhataba karşı açılması gerektiği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın niteliği gereği tespit davası içerisinde eda hükmü de içereceğinden husumetin Bankaya yöneltilmesi gerekitiğini, hükümsüzlüğün tespitinin akabinde bu hükmün edasını yine yalnızca Bankanın yerine getirebileceğini, mektuba konu risklerin gerçekleşmesine artık imkan olmadığının görüleceğini, geciktirici koşulun yerine gelmesi imkansız olduğundan artık borcun da doğmayacağını, bu nedenle mektupların iptaline karar verilmesi gerektiğini, belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 26 adet teminat mektubunun hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.