Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/4910 E. 2023/6926 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4910
KARAR NO : 2023/6926
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/506 Esas, 2022/412 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/1078 E., 2021/1484 K.

Taraflar arasındaki munzam zarar davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 28.11.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı Ing Bank A.Ş. vekili Av. … ile fer’i müdahil TMSF vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Egebank A.Ş.’ye 03.12.1999 tarihinde 237.000,00 USD ve 17.12.1999 tarihinde 206.000,00 DEM yatırdığını, paranın Off Shore Ltd.’ye aktarıldığını, müvekkilince İstanbul 17. Ticaret Mahkemesinin 2011/106 E. sayılı dosyasında açılan dava neticesinde 25.10.2011 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10.01.2013 tarihli ve 2012/3387 E., 2013/356 K. sayılı ilamı ile onandığını, karar düzletme talebinin 28.02.2014 tarihinde reddedildiğini, hüküm altına alınan alacağın icra takibi neticesi 12.04.2013 tarihinde 1.146.965,64 TL ve bakiye faiz alacağının 02.08.2013 tarihinde 84.710,77 TL olarak tahsil edildiğini, müvekkilinin davalı bankadan olan alacağının temerrüt tarihinden yaklaşık 14 yıl sonra tahsil edilebildiğini, alacak 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 4/A maddesi gereği işletilen faizi ile tahsil edilmiş olsa da enflasyonun olumsuz etkisi sonucu paranın satın alma gücündeki yüksek orandaki düşüş nedeniyle faiz ile karşılanmayan munzam zararı meydana geldiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile munzam zararın bilirkişi incelemesi ile tespitine ve şimdilik 1.000,00 TL munzam zarar alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Banka vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımından ve esastan reddini istemiştir.

2.Feri müdahiller vekilleri; davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının zarara uğradığını ispat edecek herhangi bir delil ibraz etmediği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 122 nci maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan zararın, davacının durumuna özgü, somut vakıalarla ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; munzam zararın somut vakıalarla ispatlanması gerektiğinin kabulünün emsal Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, müvekkillerinin hak arama özgürlüğü ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, sepet usulüne göre hesaplama yapılması gerektiği halde bilirkişi raporunda yalnızca döviz mevduatı üzerinden sepet usulü ile de uyuşmayan bir hesaplama yapıldığını, bilirkişi kök ve ek raporlarının uyuşmazlığın çözümü için yeterli olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile zararın ne şekilde oluştuğu konusunda ispat külfeti üzerinde olan davacının, munzam zararının varlığını somut deliller ile ispatlayamadığından İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplere benzer sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının munzam zarar talebinin koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Kanun’un 122 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Takdir olunan 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Ing Bank A.Ş.’ye verilmesine,

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.