Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/4866 E. 2023/5066 K. 18.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4866
KARAR NO : 2023/5066
KARAR TARİHİ : 18.09.2023

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/21 Esas, 2020/245 Karar
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki marka hükümsüzlüğü davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde tescilli “ETİLER MARMARİS”, “MARMARİSCAFE”, “MARMARİS BÜFE” ve “MARMARİS” markalarının sahibi olduğunu, davalı tarafa ait “MARMARİS KAFE …” markasının müvekkiline ait markalarla aynı faaliyet alanında kullanılmak üzere TÜRKPATENT nezdinde 43. sınıfın “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” alt grubunda tescil edildiğini, markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ileri sürerek davalı adına tescilli 2006/05496 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı aleyhine “MARMARİSCAFE” markasının hükümsüzlüğü için dava açtıklarını, bu davanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini, müvekilinin TÜRKPATENT nezdinde yiyecek ve içecek hizmeleri sağlayan 43. sınıfta 2006/ 05496 sayılı tescil numarası ile tescilli “MARMARİS KAFE … SARGIN” markasının tek sahibi olduğunu , “…” ibaresinin özel isim olduğunu, markanın ön planda olan bölümünün “MARMARİS KAFE” ibaresi olduğunu, “MARMARİS KAFE” markasının tescil tarihinin 19.12.2006 olduğunu, 03.03.2006 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (mülga 556 sayılı KHK) koruması altında olduğunu, müvekkilinin babasının tescilli markaların tek sahibi olduğunu, müvekkilinin babası ve diğer aile üyeleri ile 1964 yılından beri büfe ve kafe işlettiğini, davalının ise yeni bir şirket olduğunu ve “MARMARİS” kelimesini taşıyan bir çok markayı adına tescil ettirerek iltibas yaratmaya çalışan bir firma olduğunu, “MARMARİS” ibaresinin kendi başına kullanamayacağını, zira şehir, bölge isimlerinin belli bir kişi lehine tescil edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince 09.02.2016 tarih, 2012/1 E. ve 2016/13 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, Dairemizin 24.01.2018 tarih, 2016/6628 E. ve 2018/590 K. sayılı ilamı ile karar onanmış davacı vekili tarafından karar düzeltme kanun yoluna başvurulmuştur.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 21.10.2019 tarih, 2018/1942 E. ve 2019/6480 K. sayılı kararı ile davacının itiraza dayanak markalarının “ETİLER MARMARİS” ve “MARMARİS”, hükümsüzlüğü istenen davalı markasının ise “MARMARİS KAFE …” ibaresinden oluştuğu, davalı markasının kapsamında yer alan hizmetlerin davacı markaları kapsamında da bulunduğu, “MARMARİS” ibaresinin tarafların işaretleri içinde asıl ve ayırt edici unsur olarak yer aldığı, bu durumda markalar arasında mülga 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında benzerlik bulunduğu kabul edilerek sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken, “MARMARİS” kelimesinin zayıf bir işaret olarak kabulü ile davanın reddinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının daha önce tescil edilen dayanak markaları ile davalıya ait hükümsüzlüğü talep edilen markada “MARMARİS KAFE” ibaresinin yer aldığı, her iki tarafın markalarının da yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri için tescilli oldukları, davalının “MARMARİS BÜFE” ibaresi üzerinde daha önceden kazanılmış bir hakkının olmadığı, markaların hitap ettikleri ortalama tüketici kitlesinin her iki tarafın markaları ile karşılaştığında, markalar arasında bağlantı olduğunu düşünebileceği, davalının markasında yer alan ve şahıs ismi olan “…” ibaresinin markaları farklılaştırmaya yetmediği, her ne kadar “MARMARİS” ibaresi yer adıysa da, markaların tescilli oldukları mal ve hizmetler için kaynak belirten bir ibare olmadığı, “MARMARİS BÜFE” ibaresinin uzun yıllardan bu yana marka olarak tescil edilmiş olup belli bir bilinirlik kazandığı bu nedenle davacının elde ettiği bu hak ortadan kaldırılmadığı sürece davalı tarafça aynı ibarenin tescil edilmesinin mümkün olamayacağı, her ne kadar davalı vekili davacıya ait 2006/34243 tescil numaralı “Marmariscafe” markasının ve 2006 34244 tescil numaralı “Marmarisbüfe” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını savunmuşsa da, 2004/06993 tescil numaralı “Etiler Marmaris” markasının 35, 41 ve 43. sınıflarda, 2002/14918 tescil numaralı “Marmaris” markasının 43. sınıfta davacı adına halen tescilli oldukları, bu nedenle davacının “MARMARİS” ibaresi üzerinde tescilden kaynaklanan hakkının bulunduğu, davalının markasının tescil tarihine göre dava 5 yıl içinde açılmış olduğundan, sessiz kalma nedeniyle hak kaybının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına tescilli 2006/05496 no.lu “MARMARİS KAFE …” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, müvekkili lehine kesinleşmiş mahkeme kararlarının dikkate alınmadığını, Marmaris Büfe ve Marmaris Kafe markaları üzerinde müvekkilinin kazanılmış hak sahibi olduğunu, davacının sahibi olduğunu beyan ettiği Marmaris Büfe ve Marmaris Cafe ibareli markaların müvekkili tarafından açılan davalar sonucu hükümsüz kılındığını, kararların kesinleştiğini, davacının davaya dayanak gösterdiği markalarının hükümsüz kılınması sebebi ile davanın konusuz kaldığını, davacının taraf sıfatının ortadan kalktığını, bozma ilamının hatalı olduğunu, zira hükümsüz kılınmış bir markaya dayanılarak dava açılamayacağını, davacının karar düzeltme dilekçesinde belirttiği sebeplerin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının işbu davada hukuki menfaatinin olmadığını, bozma ilamındaki karşı oy yazısının dikkate alınmasını talep ettiklerini, davacıya ait Marmariscafe markasının tescil tarihinin 18.09.2007 olduğunu, müvekkilinin Marmaris Kafe ibareli markasının tescilinin ise daha eski tarihli olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava, TPMK da davalı adına müseccel 2006/05496 sayılı “MARMARİS KAFE …” ibareli markanın, iltibas nedeniyle hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

Davacı, iltibas iddiasına dayanak olarak “Etiler Marmaris”, “Marmaris Cafe”, “Marmaris Büfe” ve “Marmaris” ibareli markalarına dayanmış olup, bu markalardan “Marmaris Cafe” ve Marmaris Büfe” ibareli markalar yargılama aşamasında hükümsüz kılınmış, geride davacının “Etiler Marmaris” ve “Marmaris” ibareli markaları kalmıştır.

Uyuşmazlık, dava konusu markanın, davacının “Etiler Marmaris” ve “Marmaris” ibareli markalarına iltibas oluşturup oluşturmadığı noktasında toplanmaktadır.

Mülga 556 sayılı KHK 7/1-f maddesinde ifade edildiği üzere “mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda haklı yanıltacak markaların” tescili mümkün değildir.

Hüküm, marka tescilinde mutlak red nedenleri arasındadır.

Dairenin “Pendik” kararı ve daha başka kararlarında da ifade edildiği üzere, bu şekilde bir ilçe adına her nasılsa tescil edilmesi durumunda ilçe adının salt marka sahibinin tekeline bırakılması doğru olmayacağından aynı ilçe isminin başka biri tarafından tescili halinde ilçe ismi zayıf bir markadır.

Bu halde tek başına tescili mümkün olmayan sözcüklerin yanına ayırt edici sözcükler ilavesi ile isim tamlaması veya sıfat tamlaması olarak ortaya çıkan ve yeni bir anlam ifade eden sözcükler grubunun marka olarak tescil edilmesi KHK amacına uygun ve mümkündür.

Somut uyuşmazlıkta, davacının, 556 sayılı KHK 7/1-f maddesine aykırı olarak, bir şekilde adına tescil ettirdiği “Marmaris” ibareli zayıf markası ile davalının ayırt edici sözcükler eklemek suretiyle aldığı “Marmaris Kafe …” ibareli marka arasında, KHK 8/1-b ve 9/1-b maddelerinde ifade edildiği şekilde karıştırılma-ilişkilendirilme ihtimali bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle dava, hukuki dayanaktan yoksundur.

Davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının karar düzeltme aşamasında bozulması maddi hataya dayanmaktadır.

Maddi hataya dayalı bozma ilamları taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğurmayacağından dava red edilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalının temyiz isteminin reddi ile davanın kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.