Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/4739 E. 2023/3922 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4739
KARAR NO : 2023/3922
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/255 Esas, 2022/497 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların, alacağı temlik eden Denizbank A.Ş. ile dava dışı Kültür.. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine iki ayrı icra takibi başlatıldığını, her iki takibin de davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; icra takiplerine konu sözleşmelerdeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin bozma ilamına uyarak verdiği 23.01.2018 tarih, 2012/91 E., 2018/56 K. sayılı kararı ile her iki davalının da imza itirazında bulunduğu, davacı yanın takibe dayanak genel kredi sözleşmesi altındaki imzanın davalı …’e ait olduğunu ispatlayamadığı, davalı …’in ise ihtarlı davetiyeye rağmen talimat duruşmasına katılıp imza örneklerini vermediği bu nedenle adı geçen davalının imzaya itirazdan vazgeçtiğinin kabul edildiği, davacı yana benimsenen bilirkişi raporunda belirlenen tutarlar kadar borçlu olduğu gerekçesiyle davalı … hakkındaki davanın ve adı geçen davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, diğer davalı hakkındaki davanın ise kabulüne ve icra inkar tazminatının bu davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 01.02.2021 tarih, 2020/5275 E., 2021/651 K. sayılı kararı ile “davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ancak Mahkemece, davalı … hakkındaki davanın yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmiş ise de adı geçene imza incelemesi için gönderilen isticvap davetiyesinin usulüne uygun olmadığı, imza incelemesi için usulüne uygun olarak davetiye gönderilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, bunun yanında Mahkemece, davalı …’in kötü niyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddedilmesinin ve adı geçen davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 üncü maddesine göre vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle hükmün bozulmasına ve dosyanın Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı yanın takibe dayanak genel kredi sözleşmesinde yer alan imzaların davalılara ait olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece, her iki davalı hakkında imza incelemesi yaptırıldığı, bu hususta alınan iki ayrı bilirkişi raporunda da imzalarının davalılara ait olup olmadığı hususunda kesin bir kanaat belirtilmediği, bu nedenle üçüncü bir heyetten kesin kanaat bildirir rapor alınması gerektiğini ancak Mahkemece bu taleplerinin hatalı bir şekilde kabul edilmediğini, kaldı ki davalı …’in asıl borçlu şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, bu sıfatı sebebiyle davaya konu genel kredi sözleşmesinde yer alan imzasının kendisine ait olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bunun yanında, Mahkemece, kesin bir kanaat dahi bildirmeyen bilirkişi raporlarına dayalı olarak müvekkiline aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 nci maddesi

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.