Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/470 E. 2022/2296 K. 23.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/470
KARAR NO : 2022/2296
KARAR TARİHİ : 23.03.2022

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.07.2019 tarih ve 2019/100 E. – 2019/584 K. sayılı kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 24.11.2021 tarih ve 2019/1644 E.- 2021/1388 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili kurumun Ankara Sigorta İl Müdürlüğünün işyeri sigortalılarından Levent Baburoğlu’nun 30/05/2000 tarihinde maruz kaldığı iş kazası nedeni ile malul kalması sonucu bağlanan gelir ödeme ve hastane masraflarının rücu talebi ile İstanbul 21. İş Mahkemesinin 2018/348 Esas sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açtığını, söz konusu davada yapılan yargılama esnasında söz konusu 125543 sicil numarası ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı şirketin Türk Ticaret Kanunu geçici 7. maddesi uyarınca ticareti terk nedeni ile re’sen kaydının terkin edildiğinin öğrenildiğini belirterek Tunç İletişim Mühendislik Elektronik İnşaat Yapı San. Ltd.Şti.’nin ihyası ve adı geçen firmaya tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; açılan davayı kabul etmediklerini, yapılan terkin işlemlerinin usulüne uygun olduğunu Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce dava açılmasına sebebiyet verilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Tunç İletişim Mühendislik Elektronik İnşaat Yapı San Ltd.Şti’nin 23/01/2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiği ancak adı geçen şirketin davalı olduğu İstanbul 21. İş Mahkemesinin 2018/348 esas sayılı dosyasının halen derdest olduğu rücuen alacak talebinin 30/05/2000 tarihinde gerçekleşen iş kazasına dayandığı anlaşıldığından şirketin taraf olduğu derdest bir davanın varlığı nedeniyle davacının ihya talep etmekte hukuki yararının bulunduğu, koşulları oluştuğundan derdest dava nedeniyle davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne 125543 sicil numarası ile kayıtlı iken resen terkin edilen Tunç İletişim Mühendislik Elektronik İnşaat ve Yapı Sanayi Limited Şirketi’nin İstanbul 21.İş Mahkemesinin 2018/348 esas sayılı davası ve bu dava ile ilgili infaz işlemleri yönünden tüzel kişiliğinin ihyası ile ticaret siciline tesciline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; ihyası istenen dava dışı Tunç İletişim ve Ericson Telekominikasyon A.Ş.’ne veya şirket yetkililerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesindeki ilan suretiyle yapılan ihtar usule aykırı olup, dava konusu Tunç İletişim ve Ericson Telekominikasyon A.Ş.’nin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı, şirketin silinme sebebine göre tasfiyeye tabi tutulmasına gerek bulunmadığı, davalı … Sicil Müdürlüğünün açılan davada yasal hasım olduğundan bahisle yargılama giderinin davacı üzerinde bırakıldığı ve davalı aleyhine vekalet ücreti takdir edilmediği, davalı yanın bu kısma yönelik istinaf başvurusunda hukuki yararı bulunmadığı, bu itibarla ilk derece mahkemesince şirketin ihyası yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden, davalı … Sicil Müdürlüğü’nün istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7.maddesi gereğince sicilden re’sen terkin edilen anonim şirketin, terkinden sonra davacı tarafça açılan alacak davası nedeniyle ihyası isteminden ibarettir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7/15.maddesinde; “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilecekleri düzenlenmiştir.
Somut olayda, işbu davaya dayanak yapılan İstanbul 21.İş Mahkemesi’nin 2018/348 Esas sayılı dosyasında; davacı tarafından, 10.08.2018 tarihli dava dilekçesi ile ihyası istenen Tunç İletişim Mühendislik Elektronik İnşaat Yapı Sanayi ve Limited Şirketi ile Ericson Telekomünikasyon Anonim Şirketi aleyhine rücuen alacak davası açıldığı, 10.02.2019 tarihli celsede davalı şirketin ihya edilip edilmeyeceği hususunun celse arasında değerlendirilmesine karar verildiği ve 25.02.2019 tarihli yetki belgesi ile davalı Tunç İletişim Mühendislik Elektronik İnşaat Yapı Sanayi ve Limited Şirketi’nin ihyası için dava açmak üzere davacı yana yetki ve süre verildiği, eldeki ihya davasının da buna istinaden açıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca ihyası istenen şirketin 23.01.2014 tarihinde TTK’nın Geçici 7.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, TTK’nın Geçici 7/15.maddesi uyarınca sicilden silinme tarihinden itibaren beş(5) yıl içinde ihya davası açılması gerekirken hak düşürücü süre aşılarak 07.03.2019 tarihinde ihya davası açılmış olup, yasanın amir hükmü uyarınca davacının hak düşürücü süre içinde ihya davası açmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kabulü ve Bölge Adliye Mahkemesince davalı … Sicil Müdürlüğü’nün istinaf başvurusunun esastan reddi doğru olmamış, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1.maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı temsilcisine iadesine, 23/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.