Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/4684 E. 2023/6736 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4684
KARAR NO : 2023/6736
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/367 Esas, 2022/353 Karar
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki istirdat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 21.11.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp, hazır bulunan davalı müflis Asya Katılım Bankası A.Ş. (İflas İdaresi) vekili Avukat … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi …’in 2006 yılında, dava dışı … Denizcilik A.Ş.’nin kullandığı kredinin teminatı için maliki olduğu gayrimenkul üzerinde davalı lehine ipotek tesis ettiğini, ipotek tesis edilirken muristen akıl sağlığı raporu alınmadığı gibi, eşinin muvafakatının da alınmadığını, murisin yükümlü olduğu kredinin ödenmesine rağmen ölümünden sonra dava dışı şirkete yeniden krediler kullandırıldığını ve kredinin ödenmemesi üzerine de müvekkilleri aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, taşınmazın satışa çıkartıldığını, davalı bankadan kredi konusunda bilgi alınamadığını, taşınmazın satışının önlenmesi amacıyla icra tehdidi altında ödeme yapıldığını ileri sürerek cebri icra yoluyla yapılan ödemenin faiziyle davalıdan istirdadını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ipotek tesisi, takip ve yapılan işlemlerin yasal olduğunu, davacılar tarafından takip konusu alacağın akdedilen 19.09.2013 tarihli protokol hükümleri uyarınca ödenmesinden sonra ipoteğin kaldırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 22.12.2015 tarih, 2014/1537 E. ve 2015/954 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 12.04.2018 tarihli ve 2016/8456 E., 2018/2676 K. sayılı ilamı ile onanmış, bu karara karşı davacılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 16.05.2019 tarih, 2018/3098 E. ve 2019/3831 K. karar sayılı karar düzeltme ilamı ile davalı bankanın iflasına karar verilmesi nedeniyle ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı, iflas idare memurlarının tayin edilip edilmediği araştırılarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 194 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki düzenleme gereğince işlem yapmak gerektiğinden Dairemizin 12.04.2018 tarih 2016/8456 E., 2018/2676 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, anılan gerekçeyle Mahkeme kararının resen bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların aralarında 19.09.2013 tarihli protokolü imzaladıkları, davacıların ipotek borçluları olarak kendilerini tanımlayıp 18.09.2013 tarihi itibarıyla yapılmış masraflar dahil olmak üzere bankaya ipotek limiti olan 2.000.000,00 euro nakdi borcun bulunduğunu ve borcun muaccel hale geldiğini kabul ve beyan ettikleri, ödemelerin plan dahilinde davalı bankaya davacılar tarafından icra takibine gerek olmadan takip dışında kalem kalem ödendiği, davacıların takibin iptaline ilişkin olarak açtıkları davada verilen kararın temyizinden de feragat ettikleri, davalı tarafından ödemeler neticesinde ipoteğin fekedildiği, davacıların icra tehdidi altında borcu ödemek durumunda kaldıkları iddiası ile murisleri tarafından çok daha önce yapılan ipoteğin geçersizliği yönündeki iddialarının yerinde bulunmadığı, iyi niyet kurallarına da uygun düşmediği, herhangi bir icra tehdidi altında kalmadan kendi özgür iradeleri ile davalı banka ile anlaşmaya vardıkları, bir nevi murislerinin ipotek bedelini yeniledikleri, taşınmazın da bu protokol gereğince satılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkillerinin zor ve baskı altında ödeme yaptığı tarihe kadar icra baskısı altında olduklarını, müvekkillerinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Türkiye Katılım Bankaları Birliğine gönderdiği dilekçeler ile hangi şartlar altında imzalamak zorunda bırakıldıklarının ispatlandığını, davalının hiç bir dayanak belgesinin dosyaya getirtilmediğini, oturdukları 50 yıllık aile evlerinin ellerinden alınacak olmasının çaresizliği ile ağır icra baskısı altında yok pahasına satılmasını engellemek amacıyla protokolün imzalandığını, icra takibi baskısının her aşamada devam ettiğini, bankanın takipten vazgeçmediğini, icra takibinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, takip talebi ve icra emri ekinde kredi sözleşmesi ve ilgili belgelerin yer almadığını, kat ihtarında borcun dayanağı sözleşme, bu sözleşmenin tarihi ve numarasının yer almadığını, ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, ipotek kurulurken borcun henüz doğmadığını, takipte anılan belgeler ibraz edilmediği için müvekillerinin borcun muaccel olup olmadığını denetleyemediğini, ipotek tesisine sebep borcun sona ermesine rağmen kredi kullandırılmaya devam edildiğini, dava konusu ipoteğin belirlilik koşulunu taşımadığını, ipotek tesis edilirken …’den akıl sağlığı raporu ve eş muvafakatı alınmadığını, dava dışı … Denizcilik A.Ş.’nin defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığını ileri sürerek ve resen nazara alınacak sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılarca icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalındığı iddia olunan bedelin istirdadı koşullarının oluşmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427 ve devamı maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesinin altıncı ve yedinci fıkrası

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Takdir olunan 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınarak, davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.