Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/4619 E. 2023/3791 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4619
KARAR NO : 2023/3791
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/442 Esas, 2021/805 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından duruşma istemli ve davacı vekili tarafından duruşmasız temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 44.020,00 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 3156 sayılı Kanun ile değişik 438 inci maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 01.07.2008 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, en son ücretinin 18.000,00 TL olduğunu, usulsüz olan birtakım kararların müvekkilince imzalanmaması üzerine iş akdine son verilmesine karar verildiğini ve iş akdinin 24.10.2013 tarihinde noter ihtarnamesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesi uyarınca davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatları ile çalıştığı süre boyunca fazla mesai, yıllık izin, genel tatil, hafta tatili ücretlerinin ve Ekim ayı ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL kıdem tazminatı, 1.000,00 TL ihbar tazminatı, 1.000,00 TL yıllık izin ücreti, 1.000,00 TL fazla mesai ücreti, 1.000,00 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti, 1.000,00 TL hafta tatili ücreti, 18.000,00 TL ücret alacağı olmak üzere toplam 24.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı işyerinde genel müdür olarak çalışmaya başladığını, davacının işveren vekili konumunda olduğunu, işveren vekillerinin kıdem, ihbar tazminatı ve fazla mesai taleplerinin kanuna ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, davacının davalı işverenin güvenini kötüye kullandığını, davalı işvereni maddi zarara uğrattığını ve feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 27.02.2017 tarih, 2016/462 E. ve 2017/109 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 13.03.2019 tarih, 2017/5027 E. ve 2019/2127 K. sayılı kararıyla davacının sair temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu ettiği 2013 yılı Ekim ayı ücret alacağının miktarı belirlenip ücretin ödendiğinin ispat külfetinin de davalıda olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine işaret edilerek bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 2013 yılı Ekim ayı ücretinin 12.000,00 TL olduğu, bilirkişi raporunda davalı tarafından 2013 yılında bir kısım ödemeler yapıldığının tespit edilmiş ise de bu ödemelerin Ekim ayı ücretine ilişkin olduğu konusunda net bir belirleme yapılmadığı, dava konusu 2013 yılı Ekim ayı ücretinin ödendiği hususunun davalı tarafça ispatlanamadığı, davacının bu kapsamda 12.000,00 TL ücret alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2013 yılının ikinci dönemine ilişkin müvekkili maaşının aylık net 18.000,00 TL olduğunu ve bu nedenle ücret alacağına bu meblağ üzerinden hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin ücret alacağını kendi iradesi ile artırdığına yönelik davalı şirket iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğunu, zira tanık anlatımlarına değil yazılı delile itibar edilmesi gerektiğini, şirket sahibi tarafından %100 maaş zammı ile yönetim kurulu başkanlığının müvekkiline teklif edildiğini ve müvekkilinin de bu teminat ile teklifi kabul ettiğini, bütün işlemler gibi maaş artırım işleminin de çift imza ile ve diğer yönetim kurulu üyelerinin de bilgisi dahilinde şirket sahibi tarafından yapıldığını, Ekim 2013 tarihine ait maaş bilgileri tam ve eksikiz olarak incelenmeden ve banka kayıtları dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin fesih nedeni ücretini arttırmasıyken Mahkemece fesih nedeni oluşturan ücret artışının hesaplamada esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ücret alacağı miktarının belirlenmesinde objektif ölçütler göz ardı edilerek salt tanık anlatımlarının dikkate alındığını, davacının ücret alacağı olarak 18.000,00 TL talep ettiğini ancak huzur hakkının yönetim kurulu üyelerine tanınan bir mali hak olduğunu ve ücretten ayrı olduğu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı şirkette yönetici olan davacının ücret alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4857 sayılı Kanun’un 25 inci maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 394 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.