Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/455 E. 2023/289 K. 16.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/455
KARAR NO : 2023/289
KARAR TARİHİ : 16.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/232 Esas, 2021/327 Karar
DAVA TARİHİ : 04.09.2014
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Mahkemece davanın davalı … yönünden husumetten reddine, davalı … yönünden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 44.020,00 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 3156 sayılı Kanun ile değişik 438 inci maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların leasingli olarak … plaka sayılı dorseyi 2008 yılında sattıklarını, davalıların 1 yıl içinde devri vaat ve taahhüt etmelerine rağmen aradan geçen 6 yılda bu edimlerini yerine getirmediklerini ileri sürerek 38.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı arasında hukukî bir ilişki bulunmadığını, davalının ağır vasıta alım satım komisyoncusu olduğunu, tarafların sadece davalıya ait antetli kağıda davalının işyerinde diğer davalı ile dorse alım satımı hususunda anlaştıklarını, aracın diğer davalı tarafından satıldığını, davacı ve diğer davalıdan bu satım nedeniyle herhangi bir komisyon ücreti de almadığını da savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin 28.04.2016 tarih, 2014/413 E. ve 2016/247 K. sayılı kararı ile satış sözleşmesinde davalılardan …’ın herhangi bir imzasının bulunmadığı, alacak miktarı göz önünde bulundurulduğunda davanın yazılı delillerle ispatlanması gerektiği, davacı vekilinin 24.12.2015 havale tarihli Uyap üzerinden gönderdiği beyan dilekçesinde, 10.000,00 TL’nin elden davalı …’a ödendiğini, geri kalan kısmın ise taksit tutarı 1.245,00 TL olacak şekilde davacı ve onun yakınları tarafından davalı … ve oğlu … adına yatırıldığını belirttiği, Denizbank Ereğli Şubesi’nden ödemeye ilişkin getirtilen dekontların incelenmesinden, ödemelerin davacı tarafından yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı … yönünden pasif husumet yokluğu, diğer davalı yönünden ise ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 06.05.2019 tarih, 2018/2200 E. ve 2019/2939 K. sayılı kararı ile davacının sair temyiz itirazları reddedilmiş, ancak davacı yemin deliline dayandığından davacıya ödeme vakıasını ispat için davalı …’a yönelik olarak yemin deliline dayanıp dayanmayacağı sorulup yemin deliline dayandığı takdirde davalı …’un usulüne uygun yemin davetiyesi ile duruşmaya çağrılması ve hasıl olacak sonuca göre davacı ödemelerini ispat edebilirse bu kere adi yazılı şekilde araç satışı ve vaadi yapılamayacağından geçersiz sözleşme gereğince herkesin aldığını geri vermek zorunda olduğu ilkesi de göz önünde bulundurularak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken davanın … yönünden reddi doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı … arasındaki 08.09.2008 tarihli araç satış sözleşmesinde davalı …’ın imzasının bulunmadığı, bu durumda sözleşmenin ifası bağlamında adı geçenden talepte bulunulamayacağı, davalı …’un 03.06.2021 tarihli duruşmada, ”Ben dava konusu 08.09.2008 tarihli adi şekilde yapılmış araç satış sözleşmesinde belirlenen satış bedeli olan 38.000,00 TL’yi davacı … ten almadım,… bana böyle bir satış bedelini ödememiştir” şeklinde ettiği yemin edası ile davacı lehine kesin delil elde edilemediği, başkaca yazılı delilin de bulunmadığı gerekçesiyle davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı … yönünden ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı … yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin yasal olmadığını, davalı … yönünden verilen red kararının doğru olmadığını, Mahkemece deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, tanıkların dinlenilmediğini, yemin delilinin ve bilirkişi incelemesinin yerine getirilmediğini belirterek ve re’sen belirlenecek sebeplerle de kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, adi yazılı sözleşme ile davacıya satışı yapılan aracın bedeli ödenmesine rağmen aracın teslim edilmediği iddiasıyla davacı tarafından ödendiği belirtilen araç bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 200 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Karşı Oy)

KARŞI OY

Araç Satış Sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle ödenen 38.000,00 TL bedelin iadesi istemi ile açılan davada, davalı … aleyhindeki davanın esastan reddine ilişkin yerel mahkeme kararı, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 06.05.2019 tarihli kararı ile “…Ancak davacı bu iddiasını ispat için yemin deliline de dayanmıştır. Mahkemece davacıya ödeme vakıasını ispat için davalı …’a yönelik olarak yemin deliline dayanıp dayanmayacağı sorulup, yemin deliline dayandığı takdirde davalı …’un usulüne uygun yemin davetiyesi ile duruşmaya çağrılması ve hasıl olacak sonuca göre davacı ödemelerini ispat edebilirse bu kere adi yazılı şekilde araç satışı ve vaadi yapılamayacağından geçersiz sözleşme gereğince herkesin aldığını geri vermek zorunda olduğu ilkesi de gözönünde bulundurularak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği…” gerekçesi ile bozulmuştur.

Yerel mahkemece bozma ilamına uyulmuş,

Davacı tarafından teklif edilen yemin, Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde talimat yolu ile 29.04.2021 tarihinde eda edilmiş, davalı yeminin de “…aracın satışını davacıya veremediğinden dolayı davacının ödediği 38.000,00 TL ‘yi iade ettiği”ni imzalı beyanında bildirmiş, hazır bulunan davalı vekilince, müvekkilince eda edilen yeminin usulsüz olduğunu, itiraz ettiğini, itirazın yerel mahkemece değerlendirilmesini istemiştir.

Davalı, yerel mahkemede 03.06.2021 tarihli oturumda tekrarlatılan yemininde bu kez “davacının 38.000,00 TL satış bedelini kendisine ödemediğini” beyan etmiştir.

Yerel Mahkemece, 29.04.2021 tarihinde eda edilen yemine neden itibar edilmediği hususunda hiçbir değerlendirme yapılmaksızın 03.06.2021 tarihinde tekrarlanan yemine istinaden ispat edilemediği gerekçesiyle davalı … yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir

Yerel Mahkemenin 28.04.2016 tarihli kararı ile davacının satış bedeli 38.000,00 TL’yi davalı …’a ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup Dairenin bozma ilamında davacıya bu iddiasını ispatı hususunda yemin delilinin hatırlatılmasına işaret edilmiş, davacının yemin teklif etmesi üzerine 29.04.2021 tarihli oturumda davalı … yemini eda ile satış bedeli 38.000,00 TL’yi davacıya iade ettiğini beyan etmek suretiyle bozma ilamına konu 38.000,00 TL’yi davacıdan tahsil ettiğini ikrar etmiştir.

Davalı tarafından eda edilen yemine hazır bulunan vekilince itiraz edilmekle birlikte, 29.04.2021 tarihli yemin usulüne ve dosya içeriğine uygundur.

Davalı vekilinin itirazı yerinde olmadığı gibi yerel mahkemece davalıya yeniden yemin ettirilmesi de hukuka aykırıdır.

Yerel Mahkemenin hukuka aykırı şekilde tekrarlanan yemini hiçbir gerekçe gösterilmeksizin hükme esas alması isabetli değildir.

Bozma ilamına uyularak usulüne uygun eda edilen 29.04.2021 tarihli yemin ile davalı … satış bedelini davacıdan tahsil ettiğini ikrar etmiş olup bu aşamadan sonra bedeli davacıya iade ettiğini iddia eden davalı ispat külfetini üzerine almıştır.

Yerel Mahkeme kararının, davalıya ispat hakkı tanınmak üzere bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde usul ve yasaya aykırı kararın onanması doğru değildir.

Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.