YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4463
KARAR NO : 2023/3194
KARAR TARİHİ : 23.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/345 Esas 2022/245 Karar
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü
BİRLEŞEN DAVA : Kahramanmaraş 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/181 Esas
Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklı tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında müvekkiline ait pamukların taşınması konusunda anlaşma yapıldığını, taşıma esnasında ülkemiz sınırları içerisinde davalıya ait tırda yangın çıktığını ve malların tamamının zayi olduğunu, yanan pamukların fatura değerinin 34.481,00 USD olduğunu, pamuğun müvekkiline maliyetinin %2 Kırgızistan’dan alınan vergi, nakliye ve hamaliye bedelleri ile birlikte toplam 47.800,00 USD olduğunu, müvekkilinin zararının karşılanmadığını ileri sürerek 47.800,00 USD (84.080,00TL) zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava dilekçesinde; asıl dava dilekçesinde ileri sürdüğü maddi vakıaları tekrar ederek asıl davada faiz talep edilmediğini, bunun yanında fatura bedeli dışındaki taleplerin usulden reddine karar verildiğini, belirtilen talepleri işbu davayla talep ettiklerini ileri sürerek 1.000,00 USD’nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte (8.824,00 TL) davalıdan tahsiline ve asıl dava dosyasında talep edilemeyen faizin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde; yangının emtianın hatalı ambalajlanmasından kaynaklandığını, müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili birleşen davaya ilişkin cevap dilekçesinde; talebin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemenin 09.07.2015 tarih, 2012/71 E. ve 2015/45 K. sayılı kararı ile hasarın meydana gelmesinde tarafların eşit oranda kusurlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, malın fatura değeri olan 34. 481,60 USD karşılığı 61.411,72 TL’nin %50’sine tekabül eden 30.705,86. TL’nin davalıdan tahsiline diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Bozma Kararı
Dairemizin 20.03.2017 tarih, 2016/908 E. ve 2017/1652 K. sayılı kararı ile ” davaya konu taşımanın Kırgızistan ile Türkiye arasında gerçekleştiği, bu nedenle somut olaya CMR Konvansiyonu ( CMR) hükümlerinin uygulanması gerektiği, Mahkemece, davacının sunduğu faturada yazan bedel göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de CMR’nin 23 üncü maddesi uyarınca, malın kıymetinin malın taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki ticaret borsası fiyatına göre, eğer böyle bir fiyat yoksa geçerli piyasa fiyatına göre, borsa ve piyasa fiyatı da bulunmuyorsa aynı cins ve kalitedeki malların piyasa rayicine göre belirlenmesi gerektiği, yine aynı Hükme göre taşıyıcının sorumluluğunun da eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşamayacağı, Mahkemece, belirtilen hüküm gözetilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle hükmün bozulmasına ve dosyanın Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada daha önce verilen hükmün davacı vekilince temyiz edilmediği ve bu suretle davalı yararına usuli müktesep hak oluştuğu, bu nedenle asıl davada sadece malın değeri bakımından inceleme yapıldığı, zararın meydana gelmesinde tarafların eşit oranda kusurlu olduğu, bozma ilamı doğrultunda belirtildiği şekilde yapılan araştırma sonucunda, davacı yanca talep edilebilecek tutarın 28.468,29,00 TL olduğunun tespit edildiği, birleşen dava bakımından ise uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olduğu ve bu niteliği gereğince de dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı niteliğinde olduğu, davacı yanca arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 28.468,29,00 TL’nin davalıdan tahsiline, birleşen davanın ise dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kazanın tamamıyla davalının kusuru sebebiyle gerçekleştiğini, kaza neticesinde müvekkilinin mal bedeli yanında ödediği vergi, gümrük, nakliye ve hamiliye masrafları nedeniyle de zarara uğradığını, bilirkişi raporunda, müvekkilinin uğradığı zararın 40.395,30 TL olduğu belirtilmesine rağmen Mahkemece, sadece fatura bedeline hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,uluslararası karayolu ile taşınan emtianın yanarak zayi olduğundan teslim edilmediği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
CMR’nin 23 üncü maddesi
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.