Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/4216 E. 2023/3332 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4216
KARAR NO : 2023/3332
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/740 Esas, 2022/370 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/984 E., 2018/407 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkili arasında öğrenci semt servisi hizmet alımına ilişkin sözleşme imzalandığı, müvekkilinin günlüğü 16.105 TL+KDV’den Ekim 2012’de 14 gün, Kasım 2012’de 22 gün ve Aralık 2012’de 20 gün olmak üzere toplam 56 gün öğrenci servis hizmetini aralıksız ve tam olarak yerine getirdiğini, verilen hizmetin sözleşme gereğince toplamının 901,880,00 TL + KDV olduğunu, davalı idarenin toplam 432.300,00 TL ödeme yaptığını, geriye kalan miktarın 04.01.2013 tarihli 509.079,05 TL tutarındaki fatura ile faturalandırdığı, borcun ödenmemesi üzerine, müvekkili tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının borcunun tamamına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin tüm fer’ileri ile birlikte ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte devamına, haksız itiraz nedeniyle, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile üniversite Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı arasında yalnız bir sözleşme yapıldığını, söz konusu 19.12.2012 tarihli sözleşme uyarınca davacının doğmuş tüm hak ve alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2018 tarihli ve 2014/984 E., 2018/407 K. sayılı kararıyla; uyuşmazlığın sözleşme dışında rektörlüğün talimatlarıyla yapılan 29 günlük taşımanın mevcut olup olmadığı ve bu taşımanın bedelinin davalı rektörlükçe ödenip ödenmediğine ilişkin olduğu, rektörlüğün istem ve talimatıyla taşıma işinin yapıldığı, ekim, kasım ve aralık 2012 döneminde toplam 56 gün için verilen sözlü talimatlara uygun olarak taşıma yapıldığı, bilirkişi raporunda bu konuda maddi hata yapılarak ekim ve kasım aylarındaki taşıma adedi ve süresine göre hesaplama yapılmasının doğru olmadığı, aralık ayındaki taşımanın gözetilmediği, bilirkişi raporunun bunun dışında dosya kapsamındaki delillere uygun olduğu, günlük taşıma bedelinin taraflar arasındaki sözleşmeyle 16.105,00 TL olarak kabul edildiği, bu durumda taşıma miktarına ve ücretine göre, davacının KDV hariç toplam 421.306,80 TL, KDV dahil toplam 509.079,05 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3441 sayılı dosyasında girişilen icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin 509.079,05 TL alacağın, tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, hükmedilen alacak üzerinden %20 nispetinde hesap edilen 101.815,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.01.2020 tarihli ve 2018/2077 E., 2020/97 K. sayılı kararıyla; ilk derece mahkemesince görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna göre taraflar arasında ihtilafsız olan ve ödemesi yapılan yedi adet faturanın dışında kalan taşımalarda, davalının yetkilisinin imzasının bulunduğu belgelere göre, davacı tarafça yapıldığı ispatlanan ve ödemesi yapılmayan 2012 ekim ayı için 6, 2012 kasım ayı için 18 gün olmak üzere toplam 24 günlük taşıma belirlendiği, belirlenen toplam 24 günlük süre için taşıma ücretinin ödendiğinin davalı tarafca ispatlanamadığı, bilirkişi raporunda toplam 24 günlük süre ile taraflar arasındaki sözleşmede araçların günlük çalışma ücreti olarak belirlenen 16.105,00 TL’nin çarpılması suretiyle bulunan 386.520,00 TL’nin davacı tarafça talep edilebilecek taşıma ücreti olarak tespiti ve buna KDV ilavesi ile 421.306,80 TL’nin bulunmasının doğru olduğu, mahkemece 421.306,80 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2013/3441 E. sayılı dosyası ile yapılan takipte davalının 421.306,80 TL’lik asıl alacak miktarına yapmış olduğu itirazın iptaliyle takibin bu miktarın asıl alacak miktarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen alacak üzerinden %20 nispetinde hesap edilen 84.261,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 11.03.2021 tarih, 2020/1876 E. ve 2021/2354 K. sayılı kararıyla davalının kabulünde addedilen münhasıran sözleşme dışı taşımalar için, araçlar ve güzergahları belirlenerek, herbir taşıma için sözleşmede belirlenen birim fiyatlarla çarpılmak suretiyle ilave taşımaların hesaplanması ve buna göre hüküm kurulması gerekirken, hesaplama konusunda uzman yeni bilirkişiden rapor alınmadan hüküm kurulmasının doğru görülmediği, ayrıca davacının takibe konu faturada KDV’yi düşürerek talepte bulunması gözden kaçırılıp, gizli talep aşımına yol açacak şekilde belirlenen taşıma tutarına KDV ilave edilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının yetkililerinin imzasının bulunduğu belgeler uyarınca 2012 Ekim ayı için 6, 2012 Kasım ayı için 18 günlük ödenmeyen ve davacı tarafça yapıldığı ispatlanan taşımalar olduğu, ilave taşımaların KDV hariç bedeli 376.960,00 TL olarak belirlendiği, davalı vekilince anılan servis hizmeti listelerinin, müvekkilinin güvenlik görevlilerince imzalandığı ve geçerli kabul edilemeyeceği savunulmuşsa da, davalı tarafından davacıya ödenmiş olan ve dava konusu yapılmayan servis taşıma ücretlerinin belirlendiği listelerin de aynı güvenlik görevlilerince imzalandığının anlaşıldığı, geçerli kabul edildiği, davacı tarafça Aralık 2012 tarihinde yapılan ve davalı yetkilisinin imzasını taşıyan hiçbir belge sunulamadığı gibi davalı yetkililerinin imzasını taşıyan ancak tarih içermediğinden hangi dönem için yapıldığı tespit edilemeyen 3 günlük taşıma ücretinin de hesaplamaya dahil edilmediği, uyulan bozma ilamı uyarınca tespit edilen bu bedele KDV ilave edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2013/3441 E. sayılı dosyası ile yapılan takibe, davalının 376.960,00 TL’lik asıl alacak kısmına yaptığı itirazın iptali ile, takibin bu miktarda asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen asıl alacak üzerinden %20 nispetinde hesap edilen 75.392,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hak ve alacakların ödendiğini, dava konusu faturanın muhasebe kayıtlarına alınmadığını, önceki döneme ilişkin talepte bulunulduğunu, sonraki döneme ilişkin ödemelerin dahi yapıldığını, bu hususun çelişkiye neden olduğunu, 10 Ekim öncesi için taşıma yapılmadığını, güvenlik görevlisinin imzasının yeterli olmadığını, aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine sözleşme dışı ilave taşıma ücretlerinin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.