YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4193
KARAR NO : 2024/390
KARAR TARİHİ : 17.01.2024
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/169 Esas, 2022/895 Karar
DAVA TARİHİ :
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/151 E., 2019/381 K.
Taraflar arasındaki marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin POLO ve at üstünde polo oyuncusu figürlü markaların sahibi olduğunu, davalıya ait 2016/13579 sayılı POLO ZERO + at üzerinde polo oyuncusu figürlü markasının, müvekkilinin tescilli markaları benzer ve aynı sınıflarda tescilli olduğunu, davalı markasındaki ZERO ibaresinin ayırt edicilik katmadığını, tüketici nezdinde iltibas tehlikesini ortadan kaldırmadığını, müvekkilinin POLO ve alt üstünde polo oyuncusu figürlü markasının, Paris Sözleşmesi ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (6769 sayılı Kanun) kapsamında tanınmış marka olduğunu, bu durumun birçok mahkeme ilamı ve Türk Patent ve Marka Kurumu kararı ile de kabul edildiğini, müvekkilinin ticaret unvanının … unsurunun da POLO olduğu gerekçesiyle 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin altıncı fıkrası anlamında da hak sahibi olduğunu, davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin dava konusu markayı … yıllardır 9, 14 ve 35. sınıflarda yer … emtialar üzerinde eylemli biçimde kullandığını, Türkiye’de etkin bir şekilde faaliyet gösterdiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı 2016/13579 sayılı markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkininine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; POLO ibaresinin bir spor faaliyetinin adı olup, tüm sektörlerde yaygın olarak kullanılan zayıf marka niteliğinde olduğunu, davacının markasının dava tarihinde tanınmış marka statüsüne sahip olmadığını, POLO ibareli yüzlerce markanın bulunduğunu, davacının markası ile müvekkilinin markasının benzer olmadığını, ZERO ibaresinin ayırtedicilik sağladığını, … oyuncu logosunun da farklı olduğunu, tüketicilerin taraf markalarını karıştırmayacağını, iltibas tehlikesi bulunmadığını, davacı markasının tanınmış olmadığını, müvekkilinin marka tescilinin kötü niyetli yapılmadığını, davacının markasını, müvekkilinin markasının tescilli olduğu 9, 14 ve 35. sınıflarda kullanmadığını, sadece tekstil giyim alanında kullandığını, davacının markasının kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğü gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının markasının esas unsurunun “POLO” olması sebebiyle davacı ve davalı markası arasında kıyaslama yapıldığı ve bilirkişinin davalı markasının, davacının tanınmış markasından haksız yararlanmaya yol açılmasına sebep olacağı yönündeki tespitine Mahkemece iştirak edildiği, davacı tarafa ait markalar ile hükümsüzlük talebine konu davalı markasında asli ve ayırd edici unsur olan “POLO” ibaresinin aynı olduğu, giyim sektöründe tanınmış olan davacının “Polo” esas unsurlu markası ile benzerlik taşıyan davalının “Polo Zero” markasının hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalının kullamama yönündeki definin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı adına 25. sınıfta “Polo” ibareli tescil yokken, davacının tekstil alanında tanınmış marka olarak kabulünün mümkün olmadığını, davacının bu sınıfta sadece ayakkabılar alanında tescilinin olduğunu, davacının tanınmış marka başvurusunun reddedildiğini, tanınmış markanın, farklı sınıflarda genişletilmiş koruma sağlamayacağını, Polo kelimesinin spor adı olması ve birçok ülkede yaygın olarak kullanılması nedeniyle söz konusu kelimeyi duyan tüketicilerin aklına doğrudan davacı ve davacı ürünlerinin gelmediğini, Polo ibareli pek çok marka tescili bulunduğunu, taraf markaları arasında iltibas bulunmadığını, davacının markasının “Polo Ralph Lauren” olduğunu, bu markada esaslı unsurun “Polo” ibaresi olduğunun kabulünün hatalı olduğunu, Polo ibaresinin yaygın olarak kullanılması nedeniyle zayıf marka olduğunu, zayıf markalarda kullanılan logolar, şekiller ve eklerin önem taşıdığını, markanın bir bütün olarak bıraktığı izlenim itibarı ile diğerlerinden ayırt edici olması gerektiğini, müvekkilin markasında kullanılan kelime, şekil ve renk unsurlarının karşı taraf markasında yer almadığını, markaların görsel, işitsel ve anlamsal açıdan benzer olmadıklarını, davacının markayı kullanmadığına ilişkin savunmanın Mahkemece dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönden yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının markasının hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri, 6769 sayılı Kanun’un 6 ve 25 … maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.