YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4037
KARAR NO : 2023/3252
KARAR TARİHİ : 24.05.2023
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/65 Esas, 2019/956 Karar
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında işletme hakkı devir sözleşmesi akdedildiğini, müvekkil şirket aleyhine dava dışı Ali Karaca tarafından haksız kaçak elektirik bedeli taahhuk ettirildiği iddiası ile ödenen bedelin istirdadı istemi ile açılan davada verilen kararın temyiz incelemesinden de geçerek kesinleştiğini, ilamın icraya konulması nedeniyle müvekkili tarafından ödeme yapıldığını, ödenen bedellerden sözleşme uyarınca davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 74.725,00 TL’nin 10.08.2009, 5.789,94 TL’nin 10.09.2009, 2.243,80 TL’nin 02.07.2008, 767,50 TL ile 40,00 TL’nin 21.07.2008, 60,00 TL’nin 31.10.2008 ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunmuş, devre esas bilanço düzenlendiğinden ve geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden geçmiş yıllara ilişkin olarak müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, 24.07.2006 tarihinden önceki dağıtım faaliyetleri ile ilgili gerçekleştirilen iş ve işlemlere ilişkin olarak hisselerin el değiştirmesinden önce bitmiş ve neticelenmiş her türlü işlemin sorumluluğunun davacı şirkete ait olduğunu savunarak davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 28.06.2016 tarih, 2015/1250 E. ve 2016/332 K. sayılı kararı ile işletme hakkı devir sözleşmesinin 7/2 ve 7/4 maddeleri kapsamında davacının mahkeme ilamına dayalı alacağın tahsili için başlatılan takip nedeniyle yaptığı ödemelerden, üzerine düşen ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğinden, istirdadına karar verilen 56.847,83 TL, vekalet ücreti 5.648,00 TL, yargılama gideri 1.450,00 TL, bakiye harç 2.243,80 TL, onama harcı 3.303,94 TL, temyiz başvuru harcı 60,00 TL ve temyiz posta gideri 40,00 TL olmak üzere toplam 69.594,47 TL’sini davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne ve hükmedilen miktarın dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
B. Bozma Kararı
Dairemizin 04.12.2018 tarih, 2016/14425 E. ve 2018/7598 K. sayılı kararıyla, davalı vekilinin tüm temyiz itirazların ret edildiği, davacı vekilinin temyiz itirazları ise mahkemece davacının ihbar yükümlüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı tarafça davayı ihbar etmeyen davacının kusuru ileri sürülüp ispatlanmamasına, rücuya konu davanın taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7/4 maddesi kapsamında kalmasına ve anılan sözleşmenin 7/2 maddesinin uygulama yeri bulunmamasına göre, davanın ihbar edilmemesi nedeniyle icra harç masrafları ve faiz yönünden rücu alacağından indirim yapılması doğru olmadığı, ayrıca, rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olduğu, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru olmadığına işaret edilerek bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne, toplam 83.626,24 TL’nin 2.243,80 TL’sinin 02.07.2008, 807,50 TL’sinin 21.07.2008, 60,00 TL’sinin 31.10.2008, 74.725,00 TL’sinin 10.08.2009, 5.789,94 TL’sinin 11.09.2009 tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın zamaaşımı süresinde açılmadığından davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmaması nedeniyle 28.05.2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, 28.05.2016 günlü sözleşmeden önce gerçekleşen dava konusu ödemeden dolayı, 28.05.2013 sözleşmenin 9/3 ve 9/4 maddeleri gereğince davalının sorumluluğu bulunmadığı, özelleştirme aşamasında davacı tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiği, dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle davacının özel sektöre devri gerçekleştirildiğini, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı TEDAŞ’tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunamayacağını, aleyhlerine hükmedilen harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’un 73 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.