YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/39
KARAR NO : 2023/708
KARAR TARİHİ : 08.02.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin nakit ihtiyacı nedeni ile davalı tarafından verilecek olan nakit bedeli karşılığı, müvekkilinin davalıya 05.08.2010 tanzim 05.09.2010 vadeli 172.000,00 TL bedelli bono tanzim ederek verdiğini, davalının bu bonoya istinaden 08.09.2010 tarihinde müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, davalının icra takibi ve hacizlerden sonra 14.09.2010 tarihinde davacının hesabına 72.000,00 TL havale yaptığını, davalının müvekkile söz verdiği borç parayı 100.000,00 TL eksik ödediğini, dava ve takip konusu 172.000,00 TL’lik bononun 100.000,00 TL’lık kısmına ilişkin müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, icra takibinde kabul ettikleri 72.000,00 TL’lik asıl alacak kısmı haricinde kalan 100.000,00 TL’lik asıl alacak ve bu kısmına ilişkin faiz, vekalet ücreti ve diğer masraflar yönünden takibin iptaline %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 172.000,00 TL tutarında asıl alacağı ihtiva eden ödeme emrinin 29.09.2010 tarihinde davacıya tebliğ edilmesine rağmen davacı borçlunun itirazda bulunmadığını ve takibin kesinleştiğini, davacının 26.07.2011 günü dosya hesabına 3.000,00 TL para yatırdığını, borçlu adına kayıtlı aracın 26.07.2011 günü yediemin olarak davacı borçluya teslim edildiğini, davacının Muğla Sulh Ceza Mahkemesindeki beyanında borca itiraz etmeyip aksine alacaklının tüm zararını karşılayacağını belirttiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/128 E. sayılı dosyasında görülen davada, dava konusu bonodan dolayı tefecilikten mahkum olduğu, ceza mahkemesinde belirlenen ve kesinleşen maddi olguların hukuk mahkemesini de bağlayacağı, davacıya söz konusu miktar kadar paranın ödenmediği gibi mahkumiyet hükmünde belirtilen gerekçeler ve sonradan yapılan ödemenin senede karşı senetle ispat yükünü ters çevirdiği, davalının ceza mahkemesindeki ikrar yolundaki beyanı kapsamında davacıya söz konusu bedel kadar ödemenin yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davaya ve takibe konu bononun 172.000,00 TL borç verileceği inancı ile tanzim edilmiş bir teminat senedi olduğunu iddia ettiğini, Mahkemenin dava konusu hukuki ihtilafı bu yönü ile ( yalnızca teminat senedi iddiası yönünden) değerlendirmesinin hukuki bir zorunluluk olduğunu, Mahkemenin ise kesin delille ispatı gereken bir hususta takdiri delillerle hüküm kurma cihetine gittiğini, Yargıtayın istikrar kazanmış kararlarına aykırı olarak verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.