Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/3834 E. 2023/4870 K. 12.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3834
KARAR NO : 2023/4870
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/716 Esas, 2021/1530 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/1417 E., 2017/719 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı …Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu çek yaprağının müvekkili şirketten çalındığını, bu konuda suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu çekin davalılar tarafından doldurulmak ve keşideci imzası da taklit edilmek suretiyle takasa verildiğini, çekin davalı … tarafından diğer davalı şirkete ciro edilerek işlem gördüğünü, çekteki imza ve yazıların müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek dava konusu çekten dolayı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine ve davalılar aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çekin diğer davalı ile akdedilen 14.03.2014 tarihli faktoring sözleşmesi gereği müvekkiline teslim edildiğini, muhatap bankaya 13.10.2014 tarihinde ibraz edildiğini, imzanın uyuşmadığı belirtilerek muhatap banka tarafından ödeme yapılmadığını, çek aslının Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/33705 soruşturma numaralı dosyasına teslim edildiğini, yapılan soruşturma sonucunda çeklerin çalındığına dair delil elde edilemediğinden kovuşturmaya yer olmadığına karar verilerek, çekin müvekkiline teslim edildiğini, İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/35244 E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun (6361 sayılı Kanun) 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince alt ilişkiden kaynaklanan def’i ve itirazların müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … vekili, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuyla davaya konu Denizbank … Ticari Merkez Şubesine ait, alacaklısı Çelebiler Otomotiv-…, borçlusu Besa Plastik Suni Deri A.Ş. olan, 11.10.2014 keşide tarihli, … numaralı, 150.000,00 TL bedelli çekteki borçlu şirket kaşesi üzerindeki keşideci imzasının davacı şirketin imza yetkililerine ait olmadığı tespit edildiğinden davanın kabulüne söz konusu çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalı … şirketi, faktoring sözleşmesi kapsamında ciro yoluyla teslim alınan çekle ilgili icra takibinde kötüniyetli sayılamayacağından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı …Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı …Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından ilgili çeklerin faturalar ile tevsik edilerek alındığını, mahkemece, çekin davacı ve diğer davalının ticari defter ve kayıtlarında yer alıp almadığı hususu araştırılmadan eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulduğunu, davacı ile diğer davalı arasındaki ticari ilişkinin varlığının savcılık dosyası ile sabit olduğunu, çeklerin çalındığı yönünde herhangi bir delil bulunamadığını, davacının borçtan kurtulmak için işbu davayı açtığını, aynı imza ile atılmış olan birçok çekin kayıtsız şartsız davacı tarafça ödendiğini, bu hususun İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/799 E. sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davacının davaya konu çek nedeni ile borçlu olmadığına ilişkin defiyi müvekkili şirkete karşı ileri süremeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çek üzerindeki imzanın sahteliğinin mutlak defi olduğu, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuyla dava konu çekteki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edildiğinden, davacının dava konu çeklerden dolayı davalıya borçlu olduğunun kabul edilemeyeceği, davalı tarafça istinaf dilekçesinde ileri sürülen itirazların mutlak defi karşısında sonuca bir etkisinin bulunmadığı, kötüniyetin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı …Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı …Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 inci maddeleri, 6361 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı …Ş.’ye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.