YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/382
KARAR NO : 2022/3582
KARAR TARİHİ : 28.04.2022
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen yukarıda sayı ve tarihi belirtilen kararın HMK 363. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının Adalet Bakanlığı tarafından istenilmesi üzerine, dava dosyası ve içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve diğer tüm dosya kapsamı delil ve belgeler incelendi. Gereği müzakere edilip düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı banka müşterisi olduğunu, müvekkilinin hesabından 05.11.2019 tarihinde “Periyodik Hizmet Komisyonu Ücreti” adı altında 1.575,00 TL alındığını, davalı bankanın BDDK’ya bildirdiği listede “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında bir ücretlendirmeye rastlanmadığını, böyle bir ücretin taraflar arasındaki sözleşmelerde de yer almadığını, ilgili döküm içinde Kobı Kredileri için kredi süresince “Periyodik Hizmet Komisyonu” alınmasına ilişkin düzenlemenin genel işlem koşulu olarak değerlendirileceğini, öte yandan müvekkili şirketin “Periyodik Hizmet Komisyonu” alınması için belirlenen hizmetlerin hiçbirisinden yararlanmadığını ileri sürerek, haksız ücret kesintisinin iadesini teminen banka aleyhine başlatılan icra takibine vakit itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, Genel Kredi Sözleşmesi’nin 8. ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin 13. maddesindeki düzenleme gereğince tahsis edilen krediler üzerinden bankanın komisyon alma hakkının bulunduğunu, bu çerçevede de kredi limiti yenilemesi ve tahsisine istinaden komisyon ücreti alındığını, imzalanan sözleşme içeriğinin incelenmesi ve değerlendirilmesi bakımından davacıya gerekli sözleşme öncesi bildirimlerin yapıldığını, sözleşmedeki düzenlemelerin genel işlem şartı sayılamayacağını, Türkiye Bankalar Birliği nezdinde yapılan Ticari Ücret ve Komisyonları Sadeleştirme Çalışması kapsamında oluşturulan ticari ücret, komisyon tablosundaki ücret kalemlerinden birisi olduğunu, davaya konu edilen kesintilerin yasal mevzuata uygun olarak alındığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Periyodik Hizmet Bedeli’nin tahsil edildiği 05.11.2019 tarihi itibariyle kullanılan nakit taksitli ticari kredilerden bir tanesinin riskinin devam ettiğinin, bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilerden faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirleneceğinin düzenlendiği, bu düzenleme gereğince bankalar kullandırdıkları kredilerden faiz dışında elde edeceği diğer menfaatlerin niteliklerini ve sınırlarını serbestçe belirleyebilecekleri, bu çerçevede; Türkiye Bankalar Birliği’nin düzenleme hükümlerini yürüttüğü Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlerin Davalı İng Bank A.Ş. tarafından intemet sayfasında ilan edildiği, Kobi ve Ticari Ürün ve Hizmet Ücretlerini içeren tarifenin Türkiye Bankalar Birliği’nin yapmış olduğu çalışma sonrasında konsolide edilerek 5 Mart 2019 ‘dan itibaren geçerli olacak yeni tarifenin kapsamına ve içeriğinde yer alan Periyodik Hizmet Komisyonu detayları ve diğer komisyon detaylarının açıklandığı, kredi riski devam ettiği sürece Periyodik Hizmet Bedeli adı altında yeni bir hizmet bedeli alınacağının, Periyodik Hizmet Bedeli’nin mahiyeti, müşterilere verilen finansal olmayan hizmetlerinin yanı sıra, ilgili dönem içerisinde yapılan istisnalar ve özel nitelikli diğer hizmetlerin dikkate alındığının, değişen hizmetler ve istisnaların dikkate alınarak farklılaştırılabildiği ve uygulamada müşterilere bütünsel olarak verilen tüm hizmetlerin dikkate alınarak değerlendirildiğinin, ayrıca risk merkezi bildirimleri, sistem kayıtlarının arşivlenmesi, şube ve alternatif dağıtım kanallarından hizmet verilebilmesi ve bunun yanı sıra kredili müşterilerin nakit akış ve kredi ödeme döngüsünün takibi ve oluşturulan risk modelleme çalışmalarına göre müşteri kredi portföyündeki risklilik derecesinin düzenli olarak analiz edilerek verimli bir şekilde yönetilmesi ve diğer hizmetler için ayrılan kaynakların karşılığı olarak bu ücretin tahsil edileceğinin, bedelin minimum 300,00 TL maksimum 30.000,00 TL olarak 3 ayda bir periyodik olarak tahsil edileceğinin açıklandığı, bu kapsamda yapılan değerlendirmeye nazaran 05.11.2019 tarihinde tahsil edilen 1.575,00 TL Periyodik Hizmet Bedeli’nin internet sitesinde ilan edilen ücret sınırları içinde kaldığının tespit edildiği bu haliyle dava konusu icra takibinin dayanağını oluşturan davalı tarafından davacının hesabından yapılan kesintilen yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemiyle dosya Dairemize gönderilmiştir.
HMK’nın 363.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek, hukukta birliğin sağlanması ve gelecekte benzer hataların önüne geçilmesi amacıyla ve kamu yararı mülahazasıyla, Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olağanüstü bir kanun yolu olan “kanun yararına temyiz” yoluna başvurulabilir. İncelemenin ileri sürülen temyiz sebepleriyle sınırlı olarak yapılması gerekir.
Dava, davacının hesabından “periyodik hizmet komisyonu” adı altında kesilen paranın istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı banka tarafından davacı şirkete kobi müşteri segmentinden nakit taksitli ticari kredi kullandırıldığı, dava konusu periyodik hizmet komisyonunun tahsil edildiği tarih itibariyle kullanılan nakit taksitli ticari kredilerden bir tanesinin riskinin devam ettiği, bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilerden faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirleneceğinin düzenlendiği, müşterinin kredi portföyündeki risklilik derecesinin düzenli olarak analiz edilerek verimli bir şekilde yönetilmesi ve diğer hizmetler için ayrılan kaynakların karşılığı olarak bu ücretin tahsil edileceğinin, bedelin minimum 300,00 TL maksimum 30.000,00 TL olarak 3 ayda bir periyodik olarak tahsil edileceğinin açıklandığı, bu kapsamda yapılan değerlendirmeye nazaran 05.11.2019 tarihinde tahsil edilen 1.575,00 TL Periyodik Hizmet Bedeli’nin internet sitesinde ilan edilen ücret sınırları içinde kaldığı, bu haliyle dava konusu icra takibinin dayanağını oluşturan davalı tarafından davacının hesabından yapılan kesintinin yerinde olduğu ve kararda hukuka aykırılık bulunmadığı nazara alınarak Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın HMK’nın 363. maddesine dayalı yerinde bulunmayan kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine, 28.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.