YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3156
KARAR NO : 2023/5400
KARAR TARİHİ : 27.09.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1891 Esas, 2022/218 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/83 E., 2019/450 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 26.09.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Avukat …ile davalı vekili Av. … a dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin katılmak istediği Bülent Ecevit Üniversitesinin ihale şartnamesini ve ihale tarihini e-maille davalıya bildirdiğini, davalının da teklife esas dizüstü bilgisayarın marka ve modelini e-maille attığını, Toshiba markalı bilgisayar sistemleri ve bu bilgisayar sistemleri ile ilgili hizmetlerin sağlanmasında Türkiye yetkili temsilcisi olan davalının müvekkiline tanesi 523,00 USD’den Toshiba Satellite PRO C50-A-IM4 model bilgisayar vereceğini taahhüt ettiğini, ihalenin üzerinde kaldığı davacının 14.04.2014 tarihinde idare ile sözleşme imzaladığını, ancak davalının bu kez ihale şartnamesinde belirtilen sertifikalara haiz olmadığını belirterek başka model verilebileceğini belirttiğini, yaptırıma maruz kalmak istemeyen davacının Toshiba Satellite L 50-ID4 model bilgisayarı tanesi 683,00 USD’den almak zorunda kaldığını, bilgisayar başına 160,00 USD fazla ödediğini, böylece toplam 88.000,00 USD zarar gördüğünü ileri sürerek 88.000,00 USD’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsil tarihindeki kur üzerinden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin şartnameye uygunluk onayı vermesinin ve bu hususta taahhütte bulunmasının söz konusu olmadığını, davacının 04.04.2014 tarihinde müvekkilinden Satellite PRO C50-A-IM4 ürününü istemesi üzerine müvekkilinin de tedarikçisine 550 adet anılan üründen sipariş ettiğini, 17.04.2014 tarihinde Toshiba Europe tarafından modelin isminin C50-A-1N4 olarak değiştirildiğini, ardından davacının Energy Star adlı enerji tasarrufu belgesini ek olarak talep ettiğini, ancak bu belgenin Environmental Protection Agency’nin (EPA) belirlediği kritelerle uyan bilgisayarlara verilebildiğini, bu hususta davacının 25.02.2014 ve 29.04.2014 tarihlerinde bilgilendirildiğini, davacının L50-A-1D4 model bilgisayara kendi istek ve iradesi ile yönelip bu modeli aldığını, davacının zarar ettiğini ileri sürdüğü bilgisayarları müvekkilinden satın almadığını, taraflar arasında ticari ve cari hesap ilişkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının talebi üzerine davalının işletim sistemli ve işletim sistemsiz olmak üzere iki bilgisayar önerdiği, davacının işletim sistemsiz bilgisayar önerisinde bulunulabileceğinin bildirmesi üzerine taraflarca fiyatı daha uygun olan işletim sistemsiz bilgisayarın alımında anlaşmaya varıldığı, davalının işletim sistemsiz bilgisayarın seçilmesi nedeniyle üniversiteye ait kurumsal anlaşmaya dair bilgilerin iletilmesinin istediği, ancak dosya kapsamından böyle bir bilgilendirmenin yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, şartnamede bilgisayarlara ilişkin olarak “Energy Star” ve “EPEAT” sertifikalarının bulunmasının ve sertifikaların ilgili sitelerden alınacak çıktı ile belgelendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, ancak davacının sipariş verdiği bilgisayarın işletim sistemsiz olması nedeniyle sertifikaların internet sitesinde yayınlanmadığı, dolayısıyla da şartname kapsamında sertifikaların belgelendirilemediği, davalının teklif edilecek ürünün niteliği (işletim sistemli olması gerekip gerekmediği) bakımından davacı tarafından yanıltıldığı gibi iki ürün arasındaki fiyat farkının satın alınan ürünün işletim sistemli olmasının yanı sıra teknik diğer özelliklerinin de farklılığından kaynaklandığı da dikkate alındığında fiyat farkına davacının katlanması gerektiği yönünden kanaat oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ürün kodu değişikliğinin kabul etmemesinden değil ihale yasaklısı olmamak için 683,00 USD birim fiyat üzerinden Satellite L 50-ID4 model bilgisayarı aldığının 20.05.2014 tarihli e-maille sabit olduğunu, davalının gönderdiği e-maille de fiyat farkına kendilerinin katlanması gerektiğini bildirdiğini, davalının taahhüde esas cihaz teslim edemediğini, Mahkemece, kendi içinde çelişkili kararın hükme alındığını, kararın eksik incelemeye dayandığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki yazışmalardan, bilgisayar konusunda ticari faaliyette bulunan davacının teknik şartnamesine uygun şekilde bilgisayarları sipariş ederek alması gerektiği, davalının yazılarında işletim sistemli ve işletim sistemi bulunmayan bilgisayarlar için ayrı ayrı fiyatlar verdiği, tarafların şartnameye uygun bilgisayar konusunda anlaştıkları, bu hususun özellikle davacının gönderdiği 22.05.2014 tarihli e-postalarla belirtilerek oluşan zarar için satıcının kar marjının düşürülmesi ile vade tanınmasını istediği, sözleşmenin bu şartlarda kurulduğu, bu durumda, sözleşme ilişkisinin yazışmalara uygun şekilde şartnameye uygun bilgisayarlar için kurulduğu, davalının, davacı ile dava dışı idare arasında düzenlenen ihale ve şartnamesindeki özelliklerin sağlanacağın taahhüt edildiğinin kanıtlanmadığı, taraflar arasındaki yazışmaların davacı iddialarının aksini gösterdiği, bu nedenle ilk ürün üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak ihale şartnamesine uygun olup olmadığının belirlenmesinin gerekmediği, davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 112 nci maddesi gereğince tazmini gereken bir zararının bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; görüşmelerin başlangıcında müvekkilinin ihale şartnamesini davalıya göndererek şartnamede belirtilen özellikleri taşıyan bilgisayar için teklif verilmesini talep ettiğini, bu talebin icaba davet niteliği taşıdığını, davalının şartnamedeki koşulları taşıyan Toshiba Satellite PRO C50-A-IM4 model bilgisayarı tanesi 523,00 USD bedel ile vereceğini taahhüt ettiğini, davalının bu teklifinin ise icap mahiyetinde olduğunu, davacının 13.03.2014 tarihinde katıldığı ihaleyi kazandığını, davalının 19.03.2014 ila 26.03.2014 tarihleri arasındaki e-maillerinde şartnameye ilişkin cevaplarda problem olmadığını, yurt dışı ile görüştüklerini, güncel sertifikaların ekleneceğini, fiyatın 523,00 USD olduğunu belirttiğini, ancak sonrasında Toshiba Satellite PRO C50-A-IM4 modelin şartnamedeki koşulları taşımadığını, bu sebeple başka model vereceğini taahhüt ettiğini, müvekkilinin davalıdan şartnameye uygun bilgisayar teslimi istediğini, davalının bu kez Toshiba Satellite L 50-ID4 modelin şartnameye uygunluk taşıdığını, 683,00 USD satılacağını bildirdiğini, müvekkilinin yaptırıma uğramamak için bu fiyattan bilgisayarları aldığını, böylece uğradığı toplam 88.000,00 USD zararının tazminin gerektiğini, Mahkemelerin kararlarında sözleşme görüşmeleri sürecinin değerlendirilmediğini, yalnızca bir e-mailden yola çıkarak karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.6098 sayılı Kanun’un 207 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Takdir olunan 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.