Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/3131 E. 2023/4768 K. 07.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3131
KARAR NO : 2023/4768
KARAR TARİHİ : 07.09.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/106 Esas, 2022/126 Karar
HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kurucu ortağı olduğu davalı şirketin 1991 yılında kurulduğunu, daha sonra Halk Bankası A.Ş.’nin de davalı şirkete ortak olduğunu, 2006 yılında yapılan esas sözleşmenin 7 nci maddesinin değiştirilmesi ile müvekkilinden ve anılan kuruluşlardan belirli sayılarda üye olmak üzere yönetim kurulunun dokuz üyeden oluşmasının kararlaştırıldığını, ayrıca esas sözleşmeye eklenen geçici 5 inci madde ile müvekkilinin yönetim kurulunda bir üye ile temsil hakkının yirmi bir yıl süreyle saklı olduğunun belirlendiğini, bu durumun müvekkiline verilen imtiyaz niteliğinde bulunduğunu, 07.08.2009 tarihli şirket olağan genel kurulunda esas sözleşmenin 7 inci maddesinde “dokuz üyeden oluşan yönetim kurulunun beş üyeliğinin TOBB’a, dört üyeliğinin KOSGEB’e verilmesine” şeklinde değişiklik yapıldığını ve geçici 5 inci maddenin de kaldırılmasına karar verildiğini, bu kapsamda teşekkül eden yönetim kurulunun 09.09.2009 tarihli ve 08.10.2009 tarihli olağanüstü genel kurulun toplanması kararı aldığını ve yapılan olağanüstü genel kurul toplantılarında esas sözleşmede değişiklikler yapıldığını, imtiyazlı ortakların haklarının ihlaline ilişkin bulunan kararların infaz kabiliyetinin olmadığını ileri sürerek 07.08.2009 tarihli genel kurulda alınan esas sözleşmenin 7 inci maddesinde değişiklik yapılmasına ve geçici 5 inci maddenin ortadan kaldırılmasına ilişkin kararların infaz kabiliyetinin olmadığının tespitiyle, kararların yoklukla malul olduğunun tespiti ve iptaline, yine 09.09.2009 tarihli ve 08.10.2009 tarihli genel kurullarda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitiyle iptallerine karar verilmesini, bu kararların ticaret sicilinden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili 23.12.2021 tarihli dilekçesinde; ana sözleşmenin kaldırılmış hükümler başlığı altında 16 ncı maddesi ile geçici 5 inci maddenin iptal edildiğini belirterek 16 ıncı maddenin iptaline ve 2006 yılına ait şirket genel kurulunda getirilen geçici 5 inci maddenin yürürlükte olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı …Ş. vekili; davacının 07.08.2009 tarihli genel kurula katılmadığını, bu nedenle iptal talebinde bulunamayacağını, diğer genel kurul toplantılarında davacıyı ilgilendiren bir karar alınmadığını, davacının şirketin büyüyen ve gelişen konumunda çok küçük bir sermaye ile yönetimde söz sahibi olma iddiasının hakkaniyetle bağdaşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı Ankara Ticaret Sicil Memurluğu; dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin 08.09.2011 tarih, 2009/674 E. ve 2011/320 K. sayılı kararı ile davaya dayanak yapılan 2006 yılındaki esas sözleşme değişikliği ile düzenlenen 7 nci madde ve eklenen geçici 5 inci maddenin davacıya 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı Kanun) 389 uncu maddesi gereğince imtiyazlı paydan kaynaklı hak ve yetkileri tanımadığı, kural olarak anonim şirketlerde imtiyazın paya bağlanma zorunluluğunun aynı Kanun’un 401 inci maddesinde belirtildiği ve yine aynı Kanun’un 300 üncü maddesi gereğince de tescil ve ilanının gerektiği göz önüne alınarak paya bağlanan bir imtiyazın varlığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
1.Dairemizin 13.02.2013 tarih, 2011/15478 E. ve 2013/2491 K. sayılı kararıyla imtiyazın paya tanınması söz konusu ise de ana sözleşme değişikliğiyle birlikte davacıya tanınan bu hakkın bir imtiyaz hakkı olmayıp sözleşmesel bir hak olduğu, sözleşmesel bir hakkın hak sahibinin izni olmadan ortadan kaldırılamayacağı, Mahkemece, davacıya tanınan hakkın sözleşmesel bir hak olduğu kabul edilerek davacının davadaki taleplerinin buna göre değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğine işaret edilerek bozulmuştur.

2.Mahkemenin 24.06.2015 tarih, 2013/688 E. ve 2015/408 K. sayılı kararı ile bozma ilamına direnilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3.Dairemizin 30.12.2016 tarih, 2016/14845 E ve 2016/9911 K. sayılı kararı ile bozma kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle direnme kararına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Hukuk Genel Kurulunun 09.12.2020 tarih, 2017/11-140 E. ve 2020/1013 K. sayılı kararıyla davalı şirketin kurucu ortaklarına 31.08.2006 tarihli esas sözleşme değişikliği ile tanınan yönetimde belli bir süre ile bir üye tarafından temsil edilme hakkının paya bağlanan bir hak olmadığı, pay sahibine esas sözleşme ile tanınan sözleşmesel bir hak niteliğinde olduğu, sadece ilgililerin muvafakati ile kaldırılabileceği veya sınırlandırılabileceği, davacıya tanınan yönetim kurulunda belli bir süre ile bir üye tarafından temsil edilme hakkının sadece davacının muvafakati ile kaldırılabileceği, davacının bu hakkını kaldıran genel kurul kararlarının geçersizliğinin dava edilmesi genel kurul kararlarının iptalini düzenleyen 6762 sayılı Kanun’un 381 inci maddesinde belirtilen koşullarına tabi olmadığına işaret edilerek direnme karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ek geçici 5 inci madde ile davacıya sözleşme ile yönetim kurulunda 21 yıl süre ile 1 üye tarafından temsil hakkı veren ana sözleşme maddesi 07.08.2009 tarihli genel kurul kararı ile ortadan kaldırılmış olup, sözleşme ile tanınan hakkın ancak bu hakkın tanındığı pay sahibinin açıkça olurunun alınması suretiyle yapılması mümkün iken, genel kurulun bu emredici düzenlemeye aykırı şekilde genel kurulda alınan karar ile davacıya ek geçici 5 inci madde ile tanınan hakkın tek taraflı olarak ortadan kaldırmasının mümkün olmadığı, ek geçici 5 inci maddeyi ortadan kaldıran 31.08.2006 tarihli genel kurulun 16 ncı maddesinin davacı yönünden yokluk ile malul olduğu, davacının yukarıda değerlendirilen talebi dışındaki diğer talepleri yönünden ise taleplerin geri alındığı, aynı taleplerin muhatabı olan davalı … vekilinin taleplerin geri alınmasına olur verdiği, geri alınan talepler yönünden konusu kalmadığı için esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, … davalı olarak gösterilmiş ise de; iptali istenilen kararların alınmasında bu davalının katkısı olmadığı, sadece genel kurulda alınan kararların usulüne uygun şekilde gerçekleşen talep üzerine tescil ve ilanının bu davalı tarafından gerçekleştirildiği, bu durumda genel kurul kararının iptali talebi yönünden davalı sıfatı bulunmadığı için bu davalı hakkındaki davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı Ankara … aleyhine açılan davanın davalı sıfatı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı şirket yönünden açılan davada 07.08.2009 tarihli genel kurulda alınan ana sözleşmenin 16 ncı maddesinin kaldırılan hükümlere yönelik düzenlemesi ile 31.08.2016 tarihli genel kurulda alınan ek geçici 5 inci maddenin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin hükmün, davacı … yönünden yoklukla malul olduğunun tespiti ve iptaline, karar kesinleştiğinde tescil edilmek üzere kararın bir örneğinin Ankara …’ne gönderilmesine, davacının diğer taleplerinin geri alındığı, diğer talepler yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının talebinin aşıldığını, taleplerini genişletmesine muvafakat göstermediklerini, dava dilekçesindeki talebi hükmün infaz kabiliyeti olmadığı hususuna ilişkin olmasına rağmen sonradan hükmün iptalini istediğini, kesin hüküm ve feragat nedeniyle 09.09.2009 tarihli ve 08.10.2009 tarihli genel kurullarda alınan kararla bakımından davanın reddi gerektiğini, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının iptal davası açma hakkının olmadığını, sözleşmesel hakka dayalı talepte bulunabileceğini, genel kurul kararının hem yoklukla malul olduğuna hem de iptaline karar verilemeyeceğini, iptal şartlarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı şirketin esas sözleşme değişikliğine ilişkin genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6762 sayılı Kanun’un 389 uncu ve 391 inci maddeleri.

2.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 360 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı şirket vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

07.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.