Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/299 E. 2023/3804 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/299
KARAR NO : 2023/3804
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/11 Esas, 2021/1043 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/308 E., 2019/396 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu Kararının (YİDK) iptali ve marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ”YENİ RAKI” ve ”ALTINSERİ” ibareli markaları olduğunu, davalının ”yeniçeri 45 altınserisi” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalının başvurusuna itiraz edildiğini, TPMK Markalar Dairesi Başkanlığınca itirazlarının reddedilmesi üzerine YİDK nezdinde itirazda bulunduklarını ancak itirazlarının reddedildiğini, dava konusu ”Yeniçeri 45 altınserisi” markası müvekkilinin markalarıyla aynı sınıfta bulunmakta ve ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, iltibas oluşturduğunu, müvekkili markaların tanınmış olduğunun, kötü niyetli olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2018-M-4909 sayılı kararının iptaline, markanın tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesi sunmamış, bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 2017/17092 sayılı “yeniçeri 45 altın serisi” ibareli marka ile redde mesnet gösterilen markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, dava konusu markanın, davacı markasının tanınmışlığından haksız bir yarar sağlamayacağı, markanın itibarına zarar vermeyeceği veya ayırt edici karakterini zedelemeyeceği, kötü niyetin ispat edilemediği, TPMK YİDK’nın 18/06/2018 tarih ve 2018/M-4909 sayılı kararının iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan rapora karşı itirazlarının reddedildiğini ve itirazları karşılanmaksızın karar verildiğini, rapor içindeki çelişkinin giderilmediği gibi neden rapordaki çoğunluk görüşüne itibar edildiğinin de açıklanmadığını, müvekkili markaları ile dava konusu başvuru arasında iltibas tehlikesi bulunduğunu, davalı Şirketin “YENİÇERİ” ibareli markaları mevcutken, dava konusu başvuruyu yaparak kanunu dolanmaya çalıştığını, müvekkil adına haklı ve hukuka uygun bir şekilde tescil edilmiş “yenirakı” ve “altınseri” ibareli markalar ile davalı tarafından tescil ettirilmek istenen “Yeniçeri 45 Altınserisi” markasının bulunduğu mal sınıfının aynı olduğunu, bu durumun da iltibas ihtimalini kuvvetlendirdiğini, TAPDK uygulaması gereğince aynı reyonlarda bu ürünlerin yan yana satışa sunulacağı hususunun dikkate alınmadığını, dava konusu başvurunun “yeniçeri 45 altın serisi” ibaresinden oluştuğunu, bu anlamda hükme esas alınan şekilde davalı markanın esaslı unsurunun “yeni çeri” ibaresi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu,dava konusu başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre “yeniçeri 45 altın serisi” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “Yeni Rakı” ve “Altın Seri” asıl unsurlu markalar arasında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira başvuruda yer alan “45” ibaresinin, üründeki alkol oranını belirten bir ibare olduğu, “altın serisi” ibaresinin ise ürünün kalitesine gönderme yaptığı, bu itibarla başvurunun asli unsurunun bir bütün olarak “Yeniçeri” ibaresi olduğu ve bu ibare ile davacı markaları arasında iltibas tehlikesi doğmayacağı, davacı markalarının tanınmış olmalarının da varılan sonucu değiştirmeyeceği, dava konusu başvurunun kötü niyetli yapıldığının ispat edilemediği, gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan rapora karşı itirazlarının reddedildiğini, ve itirazların karşılanmadan davanın reddedildiğini, raporda çoğunluk görüşü aleyhe, karşı görüş ise lehe verildiği gibi bu çelişkinin giderilmesi mutlak suretle itirazlarının karşılanması gerekir iken aksi yönde karar verilmesinin usule aykırı olduğu ileri sürülerek istinaf taleplerinden birinin de bu hususun olduğunu, somut durumda uzmanlık gerektiren husus sektör bilirkişi olarak konunun ele alınması gerektiğini raporlardaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir heyetten rapor alınması ya da bilirkişilerin mahkeme huzurunda davet edilerek çelişkinin neden oluştuğunun sorgulanması gerektiğini, salt ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakılan davada çelişkinin mahkemece giderilmesi ya da bu rapora bağlı kalınmaması noktasındaki takdir hakkını kullanması usule ve somut duruma uygun düşmediğini, dava konusu edilen durumda müvekkilin tescilli markalarının dışında gerçek hak sahipliğine ilişkin iddialarının desteklendiği mahkeme kararları ve emsal kararların mevcut olduğunu, rapor takdiri delil de olsa somut durumda bu çelişki giderilmeden hüküm tesisi hatalı olduğu gibi istinaf taleplerimizin de reddedilmesi hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin YENİ RAKI ve ALTINSERİ ibareli tescilli markalarının sahibi olduğunu, bu markalar üzerinde yatırımlar yaparak markalarına her geçen gün yenisini kazandırdığını, müvekkilinin aynı zamanda ALTINSERİ ibaresini havi markalar yönünden tescilli markalarının dışında münhasıran ALTINSERİ markası yönünden kullanım yoluyla ayırt edicilik kazandırmış olduğunu , davalı firmanın “YENİÇERİ” ibareli markaları mevcutken, bir de üzerine YENİÇERİ 45 ibareleri altında gizleyerek kanunu dolanmaya çalıştığını, müvekkile ait markaların tanınmış olduğunun TPMK kararıyla sabit olduğunu, “Yeniçeri 45 Altın Serisi” başvurusu tescil edildiği halde müvekkilinin tüm markalarının ayırt edici karakterinin zedeleneceğini, haksız bir yarar elde edilmiş olacağını ve müvekkilinin markalarının itibarının zarar göreceğini, yerel mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında da iltibas değerlendirilmesinde hataya düşüldüğünü, dava konusu markanın ” YENİÇERİ 45 ALTIN SERİSİ ”ibaresinden oluştuğunu, bu anlamda hükme esas alınan şekilde davalı markanın esaslı unsurunun ” YENİ ÇERİ” ibaresi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, davalı yanın müvekkilinin seri markaları içine girme ve onlardan haksız biçimde yararlanma kastı ile YENİ ÇERİ 45 ALTIN SERİ markasının başvuru konusu edildiği, markaların benzer olduğu ve davalı yanın da kötü niyetle hareket ettiğini, söz konusu markaların genel görünüm ve fonetik açıdan ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, müvekkil adına tescil edilmiş ” YENİRAKI” ve ”ALTINSERİ” ibareli markalar ile davalı tarafından tescil ettirilmek istenen ” YENİÇERİ 45 ALTINSERİSİ” markasının bulunduğu mal sınıfı aynı olup bu durumun iltibas ihtimalini kuvvetle muhtemel kıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.