Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/2927 E. 2023/6861 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2927
KARAR NO : 2023/6861
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/624 Esas, 2021/1707 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/423 E., 2019/545 K.

Taraflar arasındaki TPMK Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı kurum vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 2016/26846, 2016/26840, 2012/97879, 2010/51253, 2009/60455, 117949, 66949, 2005/01424, 2003/27450, 2017/40041 sayılı “saraypen”, “saraybond”, “greenist saraygrup”, “saray”, “istanbul ticaret sarayı”, “saray”, “saray”, “sarplas şekil”, “saplas+şekil”, “saraydoor” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “SEREYPEN PVC DOOR AND WINDOW SYSTEMS” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere diğer davalı kuruma başvurduğunu, başvuru kapsamında 17 nci ve 19 uncu sınıf malların yer aldığını, 2017/109045 kod numarası alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 19 uncu sınıftaki malların çıkartıldığını, başvurunun tümden reddi istemiyle bu karara yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, davacının “SARAY” ve “SARAYPEN” esas unsurlu markalar üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, bu markaları uzun yıllardan beri nizasız ve fasılasız biçimde kullandığını, davalı tarafın “SEREYPEN” ibareli işareti müvekkili markaları ile aynı veya benzer ve bağlantılı sınıflar için marka olarak kullanmak istemesinin hukuka aykırı olduğunu, ortalama tüketicinin markaları müvekkili markalarının türevi olarak göreceğini ve karıştıracağını, davalının müvekkili şirketin markalarıyla iltibas yaratacak birden çok benzer marka başvurusu yapıp müşteri çevresini ele geçirme amacında olduğunu, bu hususa ilişkin davalı şirkete karşı açılmış birçok dava bulunduğu, davalının marka başvurusu kötü niyetli olduğundan başvurunun tüm mal ve hizmetler yönünden reddinin gerektiğini, yine müvekkili Şirketin “SARAY” ibaresini gerek marka olarak önce tescil etmesi gerekse İstanbul’da faaliyet göstermesi, faaliyetinin 1979’da başlaması ve davalı marka başvurusunda yer alan mal ve hizmetler yönünden de müvekkilinin faaliyette bulunması dikkate alındığında davalı markasının tüm mal ve hizmet sınıfları açısından reddi koşullarının oluştuğunu, müvekkili markalarının tanınmış marka olduklarını ve davalının açıkça bu markalardan haksız yarar sağladığını, müvekkilinin markalarının itibarının zarar gördüğünü, müvekkili şirketin ticaret unvanının uzun yıllardan beri tescilli olduğunu, bu nedenle de başvurunun tescilinin mümkün olmadığını ileri sürerek YİDK’nin 2018-M-7745 sayılı kararın iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan mallar yönünden dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, davacının diğer iddialarının da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2.Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; YİDK’in 2018-M-7745 sayılı kararının 17 nci sınıftaki “Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya bunlardan mamul toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik malzemeler. Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler (motor, silindir contaları ve musluklar için contalar hariç). Lastikten, plastikten veya kauçuktan mamul bükülebilir borular, hortumlar (taşıtlar için kullanılanlar dahil), boru kılıf ve rakorları; tekstilden hortumlar, madeni olmayan boru kılıfları ve rakorları, hortum rakorları, taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç).” malları yönünden kısmen iptaline, dava konusu marka henüz tescil edilmemiş olduğundan hükümsüzlük ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aynı sınıfın alt gruplarında yer alan mallar yönünden benzerlik araştırmasının usulüne uygun yapılmadığını, marka işaretleri benzer olduğu gibi başvuru kapsamında kalan tüm mallar yönünden de emtia benzerliği koşulunun gerçekleştiğini, ayrıca müvekkili markasının tanınmış olduğunu ve bu nedenle de başvurunun tescilinin mümkün olmadığını, müvekkilinin söz konusu ibare üzerinde gerçek hak sahibi olması nedeni ile itirazının haklı bulunduğunu, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı TPMK vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu başvuru kapsamında bulunan 17 nci sınıf mallarla davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin benzer olmadıklarını, kanun hükümlerinde yer alan şartların oluşmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “SEREYPEN” asıl unsurlu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik olduğu, esasen bu hususun davalı kurumun da kabulünde bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan 17 nci sınıftaki mallarının da davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında benzer oldukları, bunun dışında başvuru kapsamında kalan “Taşıtlar için sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı).” mallarının ise davacı markalarının kapsamlarındaki mal ve hizmetlerle benzer olmadıkları, bu mallar yönünden anılan kanun maddesinin beşinci fıkrasındaki koşulların oluşmadığı, ayrıca davacının ilgili kanun maddesinin 3 üncü fıkrasında yer alan koşullarını da ispat edemediği, yine dava konusu başvurunun kötü niyetli de olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri temyiz dilekçelerinde özetle; istinaf dilekçelerinde belirtmiş oldukları gerekçelerle kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı kurum vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davacı ve davalı kuruma ayrı ayrı yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.