Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/291 E. 2023/3946 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/291
KARAR NO : 2023/3946
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/126 Esas, 2021/1135 Karar
HÜKÜM/KARAR : Ret-Karar verilmesine yer olmadığı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/490 E., 2018/195 K.

Taraflar arasındaki marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 11. sınıfta yer alan ısıtma ve buhar üretim tesisi için cihazlar (katı, sıvı, gaz yakıtlı elektrikli sobalar, kuzineler dahil) iklimlendirme ve havalandırma cihazları, soğutucular ve dondurucular emtiasında 1956 yılından beri üretim yaptığını, şirket yetkilisinin babası adına tescilli aynı ibareli marka bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin “AYAS DEVEKUŞU” ibareli 2010/60398 sayı ile tescilli markasının olduğunu, bu markanın tescilinden önce “AYAS ASPRİTAÖR” markası için 23.09.2010 tarihinde 2010/60392 sayı ile başvuru yaptığını, bu başvurunun davalı markasından dolayı red edildiğini, müvekkilinin “Ayas” markası üzerinde 11. sınıftaki “ısıtma ve buhar üretim tesisi için cihazlar (katı, sıvı, gaz yakıtlı elektrikli sobalar, kuzineler dahil) iklimlendirme ve havalandırma cihazları, soğutucular ve dondurucular” emtiasında öncelik hakkı bulunduğunu, davalının 2009/71170 sayılı markasını anılan emtiada 5 yıldır kullanmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli bulunan 2009/7170 sayılı markanın 11. sınıfta yer alan “ısıtma ve buhar üretim tesisi için cihazlar (katı, sıvı, gaz yakıtlı elektrikli sobalar, kuzineler dahil) iklimlendirme ve havalandırma cihazları, soğutucular ve dondurucular” emtiası yönünden 556 sayılı Markalar Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 14 üncü maddesi gereğince hükümsüzlüğüne ve iptaline, 2010/64147 sayılı markanın ise aynı emtia bakımından 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkra hükmü nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının “AYAS ASPİRATÖR” ibaresinin tescil başvurusunda bulunup reddinden yaklaşık 6 yıl geçtikten sonra bu davayı açtığını, zamanaşımının dolduğunu, davacının müvekkilinin “AYAS” markasının hükümsüzlüğü talebinde hukuki dayanağının ve yararının bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu markalarını tescil tarihinden bu yana kesintisiz kullandığını, 556 sayılı KHK’nın 14 üncü maddesinin iptal edildiğini, davacının iddiasındaki gibi babası adına eski marka tescili bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın dayanağını teşkil eden 556 sayılı KHK’nın 14 üncü maddesinin iptal edilmiş olması nedeniyle anılan maddeye dayalı talep yönünden davanın konusunun kalmadığı, ayrıca dava konusu 2009/71170 sayılı markanın tescil tarihinden itibaren, dava tarihi itibariyle 5 yıllık dava açma süresinin geçmiş olduğu, 2010/44147 sayılı marka yönünden ise 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında bir kullanımın davacı tarafça ispat olunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin 11. sınıftaki ısıtma ve buhar üretim tesisi için cihazlar (katı, sıvı, gaz yakıtlı elektrikli sobalar, kuzineler dahil) iklimlendirme ve havalandırma cihazları, soğutucular ve dondurucular alanın da 1956 yılından beri üretim yaptığını ve ürettiklerini satışa sunduğunu, müvekkilinin “AYAS” ibaresini ticari etki yaratacak şekilde eylemli olarak kullandığını ve markasal etki yaratılması sonucu ürünlere ilişkin satışlar gerçekleştirdiğini, söz konusu ürünün yeterince satılmamasının öncelik hakkını bertaraf etmeyeceğini, bilirkişi raporunda da müvekkilinin öncelik hakkı bulunduğunun belirtildiğini, Anayasa Mahkemesinin 556 sayılı KHK’nın 14 üncü maddesini iptal kararına dayanılarak huzurdaki davanın reddedilmesi’nin zarar görmesine neden olacağı, bunun dışında usul kurallarında davalı lehine hükümlerin uygulanmayacağını ve bu suretle usul ekonomisine aykırı hareket edileceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 2009/7170 sayılı markanın 05.09.2011 tarihinde tescil edildiği, anılan markanın 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasına dayalı hükümsüzlüğü istemi yönünden 5 yıllık dava açma süresinin 28/12/2016 dava tarihi itibariyle geçtiği, dava konusu 2010/64147 sayılı marka yönünden ise davacının öncelik hakkı bulunduğunu ispatlayamadığı, davacı tarafça sunulan ve dava konusu markanın başvuru tarihinden öncesine ait olduğu anlaşılan, 3 tanesi 2007 yılına, 3 tanesi 2008 yılına, 3 tanesi 2009 yılına ve 1 tanesi 2010 yılına ait olan toplam 12 adet faturanın belirtilen şekilde kullanımı ispatlamadığı, 07.06.2018 karar tarihinden önce, 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 E. ve 2016/189 K. sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14 üncü maddesinin iptaline karar verildiği, Anayasa Mahkemecesi’nce iptali nedeniyle hukuki dayanağı kalmayan dava hakkında, konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama masrafları ile vekalet ücretine ilişkin olarak, davanın açılma tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği, davalı tarafın 2009/71170 sayılı markasını uyuşmazlık konusu 11. sınıftaki “ısıtma ve buhar üretim tesisi için cihazlar (katı, sıvı, gaz yakıtlı elektrikli sobalar, kuzineler dahil) iklimlendirme ve havalandırma cihazları, soğutucular ve dondurucular” emtiasında kullandığını savunmakla birlikte bu kullanıma dair hiç bir delil sunmadığı, davacının 2009/71170 sayılı markanın 556 sayılı KHK’nın 14 üncü maddesi uyarınca iptali istemi yönünden dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 2009/71170 ve 2010/64147 sayılı markalar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasına marka hükümsüzlüğü istemlerinin reddine, 2009/71170 sayılı markanın 556 sayılı KHK’nın 14 üncü maddesi uyarınca iptali istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin “AYAS” ibaresini ticari etki yaratacak şekilde eylemli olarak kullandığını ve markasal etki yaratılması sonucu ürünlere ilişkin satışlar gerçekleştirdiğini, söz konusu ürünün yeterince satılmamasının öncelik hakkını bertaraf etmeyeceğini, davalı markasının kullanmama nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini, kullanıma ilişkin bir delil sunulmadığını, öncelik haklarının bulunduğunu, iptale ilişkin aynı yaptırımın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile de düzenlendiğini, usul hukukunda lehe hükmün değişiklik nedeniyle uygulanamayacağını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının açılan davada haksız çıktığını, davaya müvekkilinin sebebiyet vermediğini, davacının davasını ispat edemediğini, somut olayın iptal edilen mevzuat ile alakalı olmadığını, kararda benimsenen kabul ret oranının hatalı olduğunu, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı adına tescilli bulunan 2010/64147 sayılı ve 2009/71170 sayılı markaların önceye dayalı kullanım nedeniyle hükümsüzlüğü, aynı zamanda 2009/71170 sayılı markanın kullanmama nedeni ile hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.556 sayılı KHK’nın 8 inci ve mülga 14 üncü maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.