Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/287 E. 2023/3024 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/287
KARAR NO : 2023/3024
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
ASIL DAVA TARİHİ :17.06.2020 (Asıl) 18.08.2020 (Birleşen)
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi
(Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)
BİRLEŞEN DAVA : İstanbul 17 Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 E.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 16.05.2023 günü hazır bulunan asıl davada davacı vekili Av. …. ile birleşen davada davacı vekili Av……. ile asıl davada davalı birleşen davada davalı vekili Av. ….. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından Önem Gıda San. ve Tic. A.Ş. tarafından satın alınan kakao çekirdeği cinsi emtianın taşıma sırasında oluşabilecek rizikolara karşı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, emtianın yüklü olduğu konteynerlerin davalı şirketin düzenlediği konişmento tahtında San Pedro Limanından Türkiye’ye taşınmak üzere HSL Porto gemisine hasarsız bir şekilde yüklendiğini, Marport Limanına varış yapması beklenen 23 konteynerin 8 tanesinin Kumport Limanına, kalan 15 konteynerin ise Marport Limanına vardığını, taşımanın normal şartlar altında 25 gün sürmesi gerekirken dava konusu taşımanın 76 gün sürmesi sebebiyle hasarsız bir şekilde gemiye yüklenen kakao çekirdeği emtiasının nemlendiğini ve küflendiğini, davalının konişmentoyu düzenlemek ve taşımayı fiilen gerçekleştirmek suretiyle fiili taşıyan olarak hareket ettiğini, müvekkilinin hasar nedeniyle sigortalının uğradığı zarar ve ziyanı tazmin ettiğini, kanuni halef sıfatını kazandığını, borçlu aleyhine İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğünün 2019/20660 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin sigortalısı olan Önem Gıda San. ve Tic. A.Ş’nin nakliyat emtia poliçesi tahtında muhtelif zararlar karşı sigorta edildiğini, sigortalının satın aldığı kakao çekirdeği cinsi emtianın Fildişi Sahilleri San Pedro Limanı’ ndan Ambarlı-Türkiye Limanı’ na taşınmak üzere 23 adet 40’lık konteynerlere yüklerek M/V HSL Porto isimli gemiye yüklendiğini, davalı tarafın sorumluluğunda gerçekleştirilen taşımada Marport Limanı’na varış yapılması ve 23 konteynerin tamamının burada tahliye edilmesinin kararlaştırılmasına rağmen 05.08.2018 tarihinde Kumport Limanı’nda yalnızca 8 konteyner tahliye edilerek kalan 15 konteynerin Marport Limanı’na götürüldüğünü, müvekkilinin onayı olmaksızın taşıyan gemiyi de değiştirmek suretiyle davaya konu sevkiyatın normal şartlar altında 25 gün sürmesi gerekirken 76 gün sürmesine sebebiyet verdiğini, donatanın kusuru ile sebebiyet verdiği gecikme neticesinde ise sigortalı şirkete ait kakao çekirdeklerinde ağır nem ve küflenme meydana geldiğini belirterek 34.574,17 euro tazminatın davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Asıl ve birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin taşıyan sıfatını haiz olduğunu, taşımalardan kaynaklanacak tüm uyuşmazlıklarda uygulanması gereken hukukun İngiliz, yetkili mahkemenin ise Londra’daki İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesi olduğunun taraflarca kabul edildiğini, müvekkilinin merkezinin Danimarka’da bulunan yabancı bir şirket olduğunu, geminin yabancı bayraklı olduğunu, gecikme iddiası ile hasar iddiası arasında illiyet bağının bulunmadığını savunarak davaların reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun (5718 sayılı Kanun) 47 inci maddesinde, “yer itibariyle yetkinin kamu düzeni veya münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde taraflar arasındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılabileceği” hükmünün kabul edildiği, uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, alacağın deniz ticaretinden kaynaklanıyor olması nedeni ile Türk mahkemelerinin münhasır yetkisinin söz konusu olmadığı, 5718 sayılı Kanun 47 inci maddesine göre yetki şartının geçerli olduğu, dava konusu taşımada davacıların yük sigortacısı, davalının fiili taşıyan olduğu, yükün sigortalı ve gönderilen olan Önem Gıda San ve Tic A.Ş.’ye tesliminden sonra yükteki hasar nedeniyle davacı … şirketleri tarafından bu şirkete sigorta tazminatının ödendiğinin dosya kapsamına göre belirli olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) 1237 nci maddesinde taşıyan ile konişmento hamili arasındaki hukuki ilişkilerde konişmentonun esas alınacağı hükmünün düzenlendiği, sigortalının, dosyaya sunulan cirolu konişmentoyu ibraz ederek yükü teslim aldığı, konişmentodaki yetki şartının sigortalıyı da bağlayıcı hale geldiği, davacı … şirketinin, sigortalının halefi olduğundan yetki şartının sigortacıyı da bağlayacağı, asıl ve birleşen davada yetki itirazının kabulü ile her iki davaya konu uyuşmazlık açısından Londra İngiliz Yüksek Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile dava dilekçelerinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; konşimentoya aracılık etsin etmesin acenteye temsil ettiği tacirler bakımdan izafeten dava açılabileceğini, bunun aksine düzenlemelerin geçersiz olduğunu, yetki kaydının genel işlem şartı olup “yazılmamış sayılması” gerektiğini, davalının Türkiye’de mukim olduğunu, Türkiye’de kendini daha iyi şekilde savunma imkanına sahipken davalının yetki itirazında bulunmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının taşıma sırasında sigortalının onay ve bilgisi haricinde farklı aktarma limanlarına da uğranılmak ve taşıyan gemiyi de değiştirmek suretiyle sevkiyatın 76 gün sürmesine sebebiyet verdiğini, yabancılık unsurunun bulunmasının da kamu düzeni ile ilgili hükümlerin uygulanmasını engellemediğini, konişmentoda yer alan kaydın davacı taraf için ağırlaştırıcı ve aleyhe bir kayıt olduğunu, Türk Mahkemelerinin yetkisinin kabul edilmesi gerekirken mahkemenin yetkisizlik kararı vermesinin yerinde olmadığını, yabancı tacirlerin Türkiye’deki acenteleri aracılığıyla yapılan sözleşmelerden doğacak ihtilaflar yönünden dava ister izafeten acente aleyhine açılsın, isterse sözleşmenin tarafı aleyhine açılsın Türk Mahkemelerine milletlararası münhasır yetki tanındığının sabit olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uyun olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Birleşen davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; deniz taşımasında meydana geldiği ileri sürülen hasar nedeniyle sigorta şirketleri tarafından (Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi) sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Kanun 47 inci maddesi

3. 6102 sayılı Kanun 1237 inci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleşen davada davacılar vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin asıl ve birleşen davada davacılardan alınıp asıl ve birleşen davada davalılara verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacılara ayrı ayrı yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.