Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/2765 E. 2023/2227 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2765
KARAR NO : 2023/2227
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/161 Esas, 2021/1105 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile dava dışı…Yakıt İnş. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 19.2.2008 tarihli genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalının bu sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmeye konu borcun ödenmesi için davalıya ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; davacı banka ile aralarındaki sözleşme gereği yapılan ödeme planına göre borcun tamamının 22.11.2010 tarihinde ödendiğini, davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemece 07.04.2016 tarih, 2014/693 E. ve 2016/352 K. sayılı karar ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının kefalet limiti dikkate alındığında takip konusu borcun kefalet limit kapsamında kaldığı, davalı kefilin yaptığı itirazında haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

B. Birinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 23.10.2017 tarih, 2016/13178 E. ve 2017/7169 K. sayılı kararı ile uyuşmazlık teknik bir konu olan kredi ilişkisinden kaynaklandığından davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için banka kayıtları incelenerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor alınıp, buna göre hüküm kurulması gerekirken dosya üzerinden sadece bankanın sunduğu evraklar dikkate alınarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre davalının itirazları da dikkate alınmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece 25.12.2018 tarih, 2017/958 E. ve 2018/931 K. sayılı karar ile kısmen benimsenen bilirkişi raporuna göre temerrüdün 22.03.2012 tarihinde gerçekleştiği, hesap kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında 8 günlük süre olduğu, bilirkişi raporundaki 9 günlük akdi faiz hesabından ayrılarak 8 gün üzerinden akdi faize hükmedildiği, ayrıca bilirkişi raporunda BSMV hesap edilmişse de icra takibinde BSMV talep edilmediğinden taleple bağlı kalındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne itirazın toplam 17.219,46 TL üzerinden iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı
Dairemizin 02.11.2020 tarih, 2020/3334 E. ve 2020/4631 K. sayılı kararı ile davalının kredi sözleşmesinde müteselsil kefil konumunda olduğu, davacı banka tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesinin davalıya tebliğ edilemediği, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 68/b maddesindeki tebliğe ilişkin hükmün kefil olması nedeniyle davalıya uygulanamayacağı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 7 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kefile taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizinin yürütülemeyeceği, temerrüde düşürülmeyen borçlu kefil temerrüt faizinden sorumlu tutulamayacağından, mahkemece icra takip tarihinden önceki döneme ilişkin davalı aleyhine temerrüt faizine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı banka ile dava dışı şirket arasında 19.02.2008 tarihinde 250.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı kefil … ve dava dışı…’in müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla 250.000,00 TL limitle imzalarının bulunduğu, Samsun 3. Noterliğinin ihtarnamesiyle hesap kat tarihi olan 14.03.2012 tarihi itibariyle toplam 15.433,04 TL alacağın tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, takip tarihi olan 21.06.2012 tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınmak suretiyle yapılan hesaplama ile taleple bağlı kalınarak davacının davalıdan 14.502,64 TL asıl alacak, 802,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.304,66 TL alacaklı olduğu, davacı vekilinin 26.11.2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde ve 23.12.2021 tarihli duruşmadaki beyanında işlemiş akdi ve temerrüt faizine hükmedilmemesini talep ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Samsun İcra Dairesinin 2018/90933 E. sayılı takip dosyasına davalının itirazının kısmen iptaline, 14.502,64 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi yürütülmesine ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının birbiriyle çeliştiği, banka kayıtlarının düzenli tutulmadığı, davacı vekilinin 23.12.2021 tarihli duruşmada asıl alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini, işlemiş akdi ve temerrüt faizine hükmedilmemesini talep ettiği, mahkemece davacının beyanı dikkate alınmayarak gecikme faizi, temerrüt faizi, icra inkar tazminatı ve BSMV’ye talep edilmediği halde karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalı kefilin itirazının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı Kanun’un 68/b maddesi, 6102 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.