Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/2619 E. 2023/6319 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2619
KARAR NO : 2023/6319
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 25.01.2016 tarihinde “Türk Telekom İşyerim” ibareli dava konusu markanın 9, 35, 38, 41 ve 42 inci sınıflarda adına tescil istemiyle başvuruda bulunduğunu, marka yayınına davacı tarafından 2010/56157 sayılı “iş yerim cebimde” 2012/108004 sayılı “benim işim”, 2012/108011 sayılı “benim işim mega”, 2012/108017 sayılı “benim işim süper” ibareli markaları mesnet gösterilerek itiraz edildiğini, ancak Türk Patent Marka Dairesi Başkanlığı tarafından itirazın reddine ve ret kararına yapılan itiraz üzerine YİDK tarafından 08.12.2016 tarihli 2016-M-12164 sayılı kararıyla taraf markaları arasında 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) sekizinci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiğini, halbuki başvuru konusu markanın itiraza dayalı markaların seri markası olarak adlandırılabileceğini, müvekkiline ait markaları çağrıştırdığını ve daha önemlisi müvekkiline ait seri markaların tanınmışlığından ve ticari itibarından yararlanmaya çalıştığını, dolayısıyla ortalama tüketicilerin iki markanın kökenini ayırt edemeyeceğini ileri sürerek 08.12.2016 tarihli 2016-M-12164 sayılı YİDK kararının iptali ile “Türk Telekom İşyerim” ibareli markanın tescili halinde iptali ile hükümsüz sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı …., …, Türk Telekomünikasyon A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; tescili talep edilen “türk telekom işyerim” ibareli marka ile davacı tarafa ait “iş ortağım”, “işyerim cebimde”, “benim işim mega” ve “benim işim süper” markalarının benzer olmadığını ve müvekkili şirketin adına tescili talep edilen “Türk Telekom İşyerim” ibaresinin davacı vekili tarafından itiraza mesnet gösterilen “iş ortağım”, “iş yerim cebimde”, “benim işim”, “benim işim mega” ve “benim işim süper” markalarından net olarak ayırdığını ve bir başka deyişle oluşum itibari ile tamamen farklı bir yapıya bürünerek ayırt edicilik kazandığını, yanıltıcı, karışıklığa veya benzerliğe mahal verici olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile markalarda ortak ibare olan “iş” kelimesi, “işim” ve “işyerim” şeklinde farklı konseptler içinde kullanıldığından markalar arasında dolaylı da olsa benzerlik bulunmadığı, iş yeri kelimesinin özellikle çekişme konusu 35 inci sınıf hizmetlerde kullanımının oldukça yaygın olduğu, markaların gerek kavramsal kurgulanışları, gerekse de işletmesel kaynakları itibariyle farklı olduğu, itiraza mesnet davacı markalari ile “Türk Telekom İşyerim” ibareli davalı … başvurusunun arasında 09, 35, 38 ve 42 nci sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira hem anlamsal, hem görsel hem de işitsel açıdan söz konusu markaların birbirlerinden yeterli düzeyde farklılaştığı, kötü niyet iddiasının da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; “işyeri” kelimesinin ayırt ediciliğinin düşük olmadığını, yaygın kullanımının bulunduğunun da söylenemeyeceğini, ibarenin ayırt ediciliğinin olduğunun bilirkişilerce dikkate alınmadığını, hatalı hukuki değerlendirme yapıldığını, dava konusu başvurunun kötü niyetle yapıldığını savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirketlerin başvuru konusu yaptığı “Türk Telekom İşyerim” ibaresi ile davacının itirazına mesnet gösterdiği markalar arasında 556 sayılı KHK’nın sekizinci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında iltibas bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi.

2. 556 sayılı KHK’nın sekizinci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.