Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/2588 E. 2023/4939 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2588
KARAR NO : 2023/4939
KARAR TARİHİ : 13.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/349 Esas, 2021/1545 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/293 E., 2019/557 K.

Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili ile duruşma istemi olmaksızın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 12.09.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Kahramanmaraş Devlet Su İşleri (DSİ) 20. Bölge Müdürlüğü tarafından ihale edilen Adıyaman 23. Şube Tesisleri Proje Yapımı ve İhaleye Esas Dökümanların Hazırlanması İşi” ihalesini kazanıp kurumla hizmet sözleşmesi imzalanmasını müteakip avan projelerini onaylanması için teslim ettiğini, Kahramanmaraş 20. DSİ Bölge Müdürlüğünün davalı … Belediyesi ile bir protokol imzalayarak 7 adet lojman yapımı için davalı Belediyeye talep ettiği arsayı verdiğini, davalı …’nin üstlendiği bu iş için de ihale yaptığını, dava dışı yüklenicinin işi bitirip teslim ettiğini, davacıya bilgi verilmeden ve muvafakat alınmadan projenin hukuka aykırı şekilde davalılar tarafından DSİ 20. Bölge Müdürlüğü yapı lojmanı ve idari bina inşaatında kullanıldığını, izinsiz kopyalanıp çoğaltıldığını, müvekkilinin bu ihlalden sonradan haber aldığını, tabela üzerinde proje sahibi olarak müvekkilinin isminin yazılmamasının da hukuka aykırılık taşıdığını, projelerin birebir aynılık içerdiğini, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) en az bedel hesabına göre proje bedelinin 87.667,00 TL’ye tekabül ettiğini, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (5846 sayılı Kanun) 52 nci maddesine göre bir devrin bulunmadığını ileri sürerek projenin müvekkiline ait olduğunun tabelada ilanını, 5846 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi uyarınca 263.001,00 TL’nin ihlal tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; proje konusunda müvekkilinin bir tasarrufu ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … vekili, davacının zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiğinden itibaren iki yıl içinde davasını açması gerektiğini, aynı iddia ve taleplerle DSİ 20. Bölge Müdürlüğü ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesine Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/159 E. sayılı dosyası ile açtığı davanın üzerinden bu sürenin geçtiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, 71.500,00 TL ihale bedelinin davacıya eksiksiz ödendiğini, şartname uyarınca hakların davalı idareye geçtiğini, projeler arasında da fark bulunduğunu, sadece dış görünüşleri itibariyle benzediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu projenin 5846 sayılı Kanun kapsamında ilim ve edebiyat eseri olduğu, Kahramanmaraş 20. Bölge Müdürlüğü, Adıyaman 203. Şube Müdürlüğü Tesisi Projeleri, Lojman Binası Uygulama Projesinin davacının eser sahipliğinde bulunduğu, mimari projenin, davacı hak sahibinden izin alınmaksızın, davalı idare tarafından kullanılması şeklinde ortaya çıkan fiilin davacı hak sahibinin 5846 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinden kaynaklanan çoğaltma hakkını ihlal ettiği, dava konusu mimari projenin lisans bedelinin 20.705,00 TL olarak belirlendiği, 5846 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi uyarınca üç katı tutarında hüküm verilmesi halinde, tazminat bedelinin 62.115,00 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı … Belediyesi tarafından 2015/23149 sayılı ile ihale ilanı verilen Kahramanmaraş DSİ 20. Bölge Yapı Lojmanı ve Altyapı işinde kullanılan mimari uygulama projesinin davacıya ait olduğunun tespitine, inşaat tabelasında mimari uygulama projesinin davacıya ait olduğunun yazılmasına, 5846 sayılı Kanun’un 68 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 62.115,00 TL telif tazminatının dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çoğaltma ve işleme gerçekleştiği halde ihlalin sadece çoğaltma olarak değerlendirildiğini, oysa eserde değişiklik de yapıldığını, tazminatın eksik hesaplandığını, en az bedel hesabının dikkate alınmadığını, ihlal tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihale bedelinin davacıya eksiksiz ödendiğini, firmanın müellifi olduğu projenin lojman projeleri ile eşleşmediğini, sadece dış görünüş itibariyle benzediklerini, şartnamenin sözleşme ekleri arasında sayıldığını, ihale dökümanının idare ve yükleniciyi bağlayacağının düzenleme altına alındığını, davacının bedeli karşılığında hazırladığı projenin haklarının davalı idareye ait olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3.Davalı … Belediyesi vekili istinaf dilekçesinde özetle; şartname uyarınca ürünler üzerindeki fikri ve sınai hakların münhasıran idareye ait olacağına dair diğer davalı ile yapılan sözleşmede hüküm bulunduğunu, projenin sözleşmeye göre müvekkiline ait olmadığını, projelerin uyuşmadığını, dava konusu projenin yapı ile eşleşmediğini, hükmün açıklık içermediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıya ait ilim ve edebiyat eseri niteliğindeki mimari projenin, davalılar arasındaki sözleşmeye göre inşa edilen yapılarda uygulanmasının, davacının çoğaltma hakkını ihlal ettiği, davacının çoğaltma hakkının uygun biçimde davalılara devredildiğinin ispatlanamadığı, işleme hakkının ihlalinden söz edilemeyeceği, söz konusu yapılar davalı … tarafından inşa edildiğinden, anılan davalının projenin kendilerine ait olmadığı yönündeki savunmasının yerinde görülmediği, davalılarca uygulanan projenin, davacıya ait projenin kopyası olduğu içinde mimar bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyetince hazırlanan raporda açıklandığı, davalı savunmasında geçen 21.12.2015 tarihinin, kesin kabul talep tarihi olduğu, oysa davacı projesinin 12.03.2014 tarihinde davalı DSİ Genel Müdürlüğüne teslim edildiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davaya konu projenin tüm aşamaları incelenerek rayiç bedelin belirlendiği, mahkemece taleple bağlı kalınarak davalıların müteselsilen sorumluluklarına karar verilmediği, davalıların eyleminin esasen haksız fiil niteliği taşıdığı, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte temerrüdün oluştuğu, DSİ’nin harçlardan muaf olduğu gerekçesiyle davalı … vekilinin tüm, davacı ile diğer davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilinin sair istinaf itirazlarının esastan reddine, davacı ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalı … Belediyesi tarafından Kahramanmaraş DSi 20. Bölge Yapı Lojmanı ve Altyapı işinde kullanılan mimari uygulama projesinin davacıya ait olduğunun tespitine, inşaat tabelasında mimari uygulama projesinin davacıya ait olduğunun yazılmasına, 5846 sayılı Kanun’un 68 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 62.115,00 TL telif tazminatının, davalı … yönünden 21.06.2018, davalı DSİ Genel Müdürlüğü yönünden ise 29.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; sadece çoğaltmanın değil işlemenin de gerçekleştiğini, eserde değişiklik yapıldığını, zararın eksik hesaplandığını, projenin bütün aşamalarının yok sayılıp sadece uygulama projesi üzerinden hatalı ve eksik değerlendirme yapıldığını, eserin bütünlüğünün dikkate alınmadığını, emsal dosyadaki bilirkişi hesaplaması ile fark oluştuğunu, davalılar yararına fazla vekalet ücretine hükmedildiğini, taleplerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil yönünde olduğunu, ihtarnamede ihtar tarihinden değil ihlal tarihinden itibaren faiz istendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; protokole göre uygulama projeleri ve yapım işlerinin Belediye tarafından yapılacağını, kontrol, denetim, ödemenin Belediyece gerçekleştirildiğini, müvekkilinin sadece genel vaziyet planı sunduğunu, haksız davanın reddinin gerektiğini, projenin davacıya aidiyetine ilişkin resmi hiçbir dayanağın bulunmadığını, projenin lojman projeleri ile eşleşmediğini, sadece dış görünüş itibariyle benzediklerini, şartnamenin sözleşme ekleri arasında sayıldığını, ihale dökümanının idare ve yükleniciyi bağlayacağının düzenleme altına alındığını, davacının bedeli karşılığında hazırladığı projenin haklarının davalı idareye ait olduğunu, ancak dava tarihinden faiz istenebileceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

3.Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin taraf olduğu protokole göre DSİ’nin vereceği projeye uygun olarak binaların yapılmasının kararlaştırıldığını, projede müvekkilinin tasarruf ve sorumluluğunun bulunmadığını, projelerin birbiriyle eşleşmediğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bölge müdürlüğü yerine genel müdürlüğün davalı gösterilmesinin genel hükümlere ve iyi niyet kurallarına aykırılık taşıdığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5846 sayılı Kanun’un 22 nci, 52 nci maddeleri, 68 inci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak yekdiğerine verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.