YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2546
KARAR NO : 2023/2060
KARAR TARİHİ : 04.04.2023
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/477 Esas, 2022/133 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacı vekili, davalıya karşı olan birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini aynı dava dilekçesinde ileri sürerek müvekkilinin davalı yanca başlatılan icra takibi nedeniyle 94.438,55 TL borçlu olmadığının tespitine ve müvekkilince davalıya ödenen 10.000,00 USD karşılığı 21.250,00 TL’nin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Bu duruma objektif dava birleşmesi (davaların yığılması) adı verilmekte olup, objektif dava birleşmesi, 6100 sayılı Kanun’un 110 uncu maddesinde düzenleme altına alınmıştır. Objektif dava birleşmesi başka bir deyişle davaların yığılması halinde davacının davalıya karşı ileri sürdüğü birbirinden bağımsız birden fazla asli talebi aslında müstakil birer dava niteliğindedir. Bu nedenle temyiz kesinlik sınırının hükmedilen toplam tutara göre değil her bir talep için ayrı ayrı belirlenmesi gerekmektedir.
Davacı yanca, müstakil taleplerden birisi olan istirdat talebine ilişkin olarak davalı yanca ise menfi tespit talebine ilişkin olarak temyize başvurulmuş ise de taraflarca temyize konu edilen tutarlar davacı bakımından 21.250,00 TL, davalı bakımından ise 94.438,55 TL olup somut uyuşmazlıkta, davaların yığılması söz konusu olduğundan yukarıda da ifade edildiği üzere temyiz kesinlik sınırının bu taleplerin toplam tutarına göre değil her bir talep için ayrı ayrı belirlenmesi gerekmektedir. Mahkeme kararının verildiği 2022 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı, 6100 sayılı Kanun’un 362 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve aynı Kanun’un Ek 1 inci maddesi uyarınca 107.090,00 TL olup, temyize konu edilen tutarlar bu miktarın altında kalmaktadır. Bu itibarla, taraf vekillerinin temyiz isteminin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.