Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/2501 E. 2023/4970 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2501
KARAR NO : 2023/4970
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/320 Esas, 2021/1072 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalı vekili ve Yargıtayca duruşma istemli olarak kısmen temlik alan ve kısmen temlik eden davacı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 12.09.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı Süzer Petrol Tic. Ltd. Şti. vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı şirketten 13.354,00 TL alacaklı olduğunun İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşen kararı ile sabit olduğunu, şirketin akaryakıt alım satımı ile iştigal ettiğini ve alacağın 314.970 litre akaryakıt satışından kaynaklandığını, alacağın, Mahkeme kararı ile tahsil edildiği tarihteki elde edilen gelir ile paranın alım satım akdi tarihinde ödenmesi hâlinde ve bunun ticari faaliyet içinde değerlendirilmesi sonucu elde edilecek gelir oranında fark oluştuğunu, şirketin malvarlığının azaldığını, bu kaybın davalıdan munzam zarar olarak tahsili gerektiğini iddia ederek 560.311,16 TL’nin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, alacağını açmış olduğu dava sonucunda tahsil ettiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin 09.03.2016 tarih, 2014/1219 E. ve 2016/213 K. sayılı kararı ile bozmaya uyularak benimsenen bilirkişi ek raporuna göre 275,15 TL munzam zararın tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 13.09.2018 tarih, 2016/11438 E. ve 2018/4154 K. sayılı kararı ile “… Dairemizin 12.05.2009 tarih 2009/248 sayılı karar ile verilen bozma ilamına mahkemece uyulmuş ve 13.11.2012 tarihli 2012/242 sayılı karar ile 04.10.2012 tarihli rapor esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dairemiz tarafından 13.11.2012 tarih 2012/242 sayılı karar yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca inceleme yapılması gerekirken dairemiz tarafından yeterli görülmeyen 04.10.2012 tarihli raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak eksik inceleme ile yeniden karar verilmesi isabetsizdir. Bu durumda mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek davacı tarafın munzam zararının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle hükmün davacılar yararına bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile açılan davanın alacağın geç ödenmesi nedeniyle faiz ile karşılanamayan munzam zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, 13.09.2018 tarihli Yargıtay bozma ilamında, 13.11.20212 tarihli bozma ilamına uyulmuş olmasından dolayı ilamda belirtilen şekilde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği beyan edilmiş olup Mahkemece bozma ilamına uyularak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve itirazların karşılanmasının talep edildiği, ayrıntılı, karşılaştırılmalı ve terditli hazırlanan 08.06.2021 tarihli raporun hükme esas alınabileceği anlaşılarak raporun B-2 bölümünde yapılan hesaplamaya göre hüküm verilmesi kanaatine ulaşıldığı, zira daha önce de belirtildiği üzere akaryakıt alacağının tahsili için açılan İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/965 E., 2006/162 K. sayılı dosyasında 14.05.1999 tarihli mutabakat belgesinin yargılama faaliyeti çerçevesinde değerlendirildiği, bu alacağa dava tarihi olan 27.08.2004 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verildiği, ilamın 01.07.2008 tarihinde Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, işbu davada ise temerrüt faizi ile karşılanamayan munzam zarar talep edilmekte olup taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık konusunun temerrüt tarihinin belirlenmesi olduğu, ancak açıkça ortada olduğu üzere kesin hüküm hâline gelen Mahkeme kararına göre temerrüt tarihinin 27.08.2004 tarihi olduğu, bu tarih baz olanarak yapılan hesaplamaya göre ise davacının 275,15 TL munzam zararının mevcut olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 275,15 TL munzam zarar alacağının 27.08.2004 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kısmen temlik eden ve kısmen temlik alan davacı vekilleri ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Kısmen temlik eden davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; temerrüt tarihinin borç ikrarı içeren 14.05.1999 tarihi olmasına rağmen 27.08.2004 tarihi olarak kabul edilmesinin doğru olmadığını, yargılanma hakkının ihlal edildiğini, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle davacının telafisi imkansız zararlara uğradığını belirterek temerrüt tarihinin 14.05.1999 tarihi olduğu ve alacağın miktarı belirtilmek suretiyle kesin bozma yapılmasını istemiştir.

2.Kısmen temlik alan davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; temerrüt tarihinin 14.05.1999 tarihi olduğunu belirterek temerrüt tarihinin 14.05.1999 tarihi olduğu ve alacağın miktarı belirtilmek suretiyle kesin bozma yapılmasını istemiştir.

3.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının munzam zarar alacağını ispat edemediğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, hükmün de infazda tereddüt yaratır nitelikte olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, oluştuğu iddia edilen munzam zarar alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 105 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince somut olaya uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun), 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre miktar veya değeri 1.000,00 TL’yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, 5236 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesiyle 1086 sayılı Kanun’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında kararın verildiği 2021 yılı için 4.270,00 TL’dir. Davalı vekilince temyize başvurulmuşsa da mümeyyiz davalı aleyhine hükmolunan tutarın (275,15 TL) yukarıda zikredilen Yasa hükümlerine göre temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin miktar itibariyle reddine karar vermek gerekmiştir.

2.Kısmen temlik eden ve kısmen temlik alan davacı vekillerinin temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre kısmen temlik eden ve kısmen temlik alan davacı vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE,

2.Kısmen temlik eden ve kısmen temlik alan davacı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacılara ayrı ayrı yükletilmesine,

Ödediği peşin temyiz harcının isteği hâlinde temyiz eden davalıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.