Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/2462 E. 2023/6132 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2462
KARAR NO : 2023/6132
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 18.09.2010 tarihinde 18.09.2010-18.09.2015 tarihleri arasını kapsayan akaryakıt bayilik sözleşmesi ile otogaz bayilik sözleşmesi ve 06.12.2010 tarihli protokol imzalandığını, davalı şirketin sözleşmeye aykırı eylemleri, artan müşteri şikayetleri üzerine davacı tarafca keşide edilen 05.03.2014 tarihli ihtarname ile akaryakıt ve otogaz bayilik sözleşmelerinin haklı nedenlerle feshedildiğini, davalının sözleşmelerin stok başlıklı maddelerinde düzenlenen hükümlere aykırı şekilde, istasyonda yirmi dört saat kesintisiz şekilde satışı sürdürecek miktarda ürün bulundurması gerekirken bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının en son 20.12.2013 tarihinde akaryakıt aldığını, feshe kadar geçen iki buçuk aylık sürede başkaca akaryakıt almadığını, ayrıca davalının 14.10.2013 tarihinden fesih tarihine kadar müvekkilinden otogaz almayarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, davalının satın aldığı emtia bedeline ilişkin verdiği çeklerin bedelini de süresinde ödemeyerek sözleşmelerin fiyat ve ödeme başlıklı maddesine aykırı davrandığını, süresinde ödeme yapılmaması halinde davacının sözleşmeyi feshetme hakkının bulunduğunu, davacının bayilik ilişkisi kapsamında ayrıca düzenlenen 06.12.2010 tarihli İstasyon Otomasyon Sistemleri Servis Bakım Sözleşmesine de aykırı davrandığını, buna ilişkin olarak bir çok müşteri şikayetinin ulaştığını, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra davalının başka bir dağıtım şirketi ile bayilik sözleşmesi yaptığını, sözleşmenin davalının kusuru ile feshedilmesi nedeniyle davacının akaryakıt yönünden son alım tarihi olan 20.10.2013 tarihinden, otogaz yönünden ise 14.10.2013 tarihi ile sözleşmenin sona ereceği 18.09.2015 tarihleri arasındaki kârdan mahrum kaldığını, sözleşmenin davalı bayinin eylemleri nedeniyle feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin cezai şart alacağı bulunduğunu ileri sürerek 83.220,00 TL kâr mahrumiyeti alacağı ile 100.000,00 USD cezai şart alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında akdedilen 5 yıl süreli 18.09.2010 tarihli “Petrol Ofisi A.Ş. İstasyonu Bayilik Sözleşmesi”nin 9 uncu maddesi ile taraflar arasında akdedilen 5 yıl süreli 18.09.2010 tarihli “Petrol Ofisi A.Ş. Otogaz Bayilik Sözleşmesi”nin 11 inci maddesinde “Bayii, mahalli piyasa ihtiyaçlarını karşılamak için satış yerinde mutat satışı, olağanüstü hal ve vaziyetleri ve tatil günlerini göz önünde tutarak 24 saat kesintisiz bir şekilde mal satışını sürdürecek yeterli mal ve stok bulundurmakla yükümlüdür..’ düzenlemesinin yer aldığı, davacının anılan sözleşmelerin 9 ve 11 inci maddesinde yer alan yükümlülüğün davalı tarafça gereğince yerine getirilmediğini, davalının akaryakıt alımının en son 20.12.2013 tarihinde, otogaz alımının ise en son 14.10.2013 tarihinde olduğunu, bu durumun fesih sebebi olduğunu öne sürdüğü, anılan sözleşme maddelerinde yer alan “yeterli” ibaresinin belirsiz ve muğlak olduğu, işyerinde bulundurulması gereken ürün miktarının rakamsal olarak tespit edilmediği, davacının ödemelerin zamanında yapılmadığına ilişkin iddiasının ispatı yönünde dosyaya yeterli delil sunulmadığı, dosyaya sunulan tüketici şikayetlerinin konusunun sebep ve saiki açıklanamayan hususlara ilişkin olduğu, şikayet tarihlerinin anılan sözleşmelerin fesih tarihlerinden geriye doğru yaklaşık 1 yılı aşkın bir süre önce olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ve bu sözleşmeye bağlı diğer sözleşmelerin müvekkilince haklı nedenle feshedildiğinin belirlendiğini, bayilik sözleşmesinin 9 uncu ve otogaz bayilik sözleşmesinin 11 inci maddeleri uyarınca, akaryakıt istasyonunda 24 saat kesintisiz şekilde ürün satışını sürdürecek düzeyde yeterli ürün ve stok bulundurma yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmediğinin belirlendiğini, davalının yaptığı satış miktar ve tarihlerinden hareketle tereddüte mahal bırakmayacak açıklıkta belirlenmesi nedeniyle feshin haklı olduğunu, mahkemece diğer haklı fesih nedenlerinin de gereği gibi değerlendirilmediğini, dava dilekçesi ekinde sunulan 13 adet tüketici şikayetinin sunulan hizmetin yeterli kalitede olmamasından kaynaklandığını, tüketiciye karşı yapılan bu tür eylemlerin müvekkilinin kurumsal saygınlığını zedelediğini, davalının satın aldığı ürün bedellerini zamanında ödemediğini, sözleşmenin 5 inci maddesi gereğince ürün bedelinin süresinde ödenmemesinin haklı fesih nedeni olduğunu, cari hesap dökümüne göre davalının Mayıs 2013 tarihinden sonra borçlarını zamanında ödemediğini, bu tarihten itibaren cari hesabın sürekli borç bakiyesi verdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tacir olan taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, davalı bayinin asgari bir alım taahhüdü bulunmadığı gibi, feshe gerekçe yapılan süre içerisinde bayinin istasyonu kapattığı veya sözleşmeye aykırı bir şekilde başka bir dağıtıcıdan temin ettiği ürünleri sattığının iddia ve ispat edilmediği, davacı tarafın piyasa koşullarından bağımsız olarak davalının alması gereken miktardan daha az akaryakıt aldığını kanıtlayamadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 5 inci maddesinde, ödemenin geç yapılmasının fesih nedeni olarak gösterildiği, ancak dosyada bulunan cari hesap ekstresinde ve davacının istinaf başvurusunda 2013 yılı Mayıs ayından itibaren ödemelerde gecikme yaşandığı anlaşılmış ise de yapılan ödemelerin davacı tarafından kabul edildiği ve sonuçta cari hesapta davacı alacağı bulunduğunun ileri sürülmemesi nedeniyle, dava dilekçesindeki açıklamalara göre bu hususun haklı fesih nedeni olamayacağına ilişkin mahkeme gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan müşteri şikayetlerinin tamamına yakınının fesihten uzun süre öncesine ait olduğu ve şikayetlerden sonra fesih tarihine kadar belirtilen aykırılıkların giderilmesi için davacı tarafından davalıya herhangi bir uyarı yapıldığının kanıtlanmadığı, tüm bu aykırılık iddialarının fesih ihtarında belirtilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinin, davalının eylemleri nedeniyle süresinden önce davacı tarafından haklı nedenle feshedilmesi sonucu oluşan kâr mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.