Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/2416 E. 2023/6185 K. 26.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2416
KARAR NO : 2023/6185
KARAR TARİHİ : 26.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki bulunduğu taşınmazını dava dışı bir şahıs için davalı bankaya ipotek ettirdiğini, müvekkilinin vermiş olduğu bu ipoteğin yalnızca 20.000,00 TL için verildiğini düşündüğünü, zira dava dışı A.K. ile aralarındaki protokolün bu bedele ilişkin olduğunu, dava dışı bu şahsın 20.000,00 TL’nin kendisine ödendiği taktirde gidip ipoteği kaldıracağını belirttiğini, yalnızca 20.000,00 TL için taşınmazına ipotek tesis edileceğini düşenen müvekkilinin eşi ile birlikte davalı banka şubesine gittiğini ve banka görevlileri tarafından herhangi bir bilgilendirme yapılmadan hızlı hızlı imzalarının alındığını, müvekkilinin banka görevlileri tarafından nereye gösterildiyse oraya imza attığını, müvekkilinin dava dışı A. K.’ya kefil yapıldığını, eşinin de eş muvafakati alındığını, fakat ne müvekkilinin ne de eşinin neye imza attıklarını öğrenemediklerini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ipoteğin müvekkili bankanın müşterisi Özkorkmaz Gıda İnşaat Akaryakıt Tarım İşletmeciliği Nakliyat Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin kullanmış olduğu krediye teminat olarak verildiğini, tapu kayıtları incelendiğinde davacı tarafından bizzat Tapu Müdürlüğünde kendi el yazısı ile imzalanan ipotek akit sözleşmesinde ipoteğin 11.05.2016 tarihinde 400.000,00 TL bedelle kurulduğunun açık olduğunu, gelen tapu kayıtlarında bu bilginin mevcut olduğunu, davacının bunun aksini iddia etmesini gerçek dışı olup kötü niyetli olduğunu, ayrıca dosyaya sunulan eş rıza belgesi kefalete ilişkin olmayıp ipotek konulmasına ilişkin eş rıza belgesi olduğunu, davacının dosyada bulunan eş rıza belgesinin geçerli olmadığına ilişkin iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davacının dayandığı protokolün resmi belge karşısında önemi bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların davaya konu taşınmazın kaydına davalı lehine 400.000,00 TL alacağa ilişkin ipotek konulduğuna dair resmi senedin altında imzalarının bulunduğu, resmi senedin aksi ispat edilinceye kadar kesin delil olacağı, davacı tarafça resmi senedinin sahteliği konusunda bir beyan ve iddia olmadığı ve 11.05.2016 tarihli resmi senedin tüm tarafları bağladığı, resmi senet düzenlenirken sözleşmenin okunup içeriğinin taraflara görevli tapu memuru tarafından izah edildiği ve bu hususun resmi senedi düzenleyen memur ve taraflarca ipotek belgesinde imza ve kayıt altına alındığı anlaşıldığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya hiç bir borcunun olmadığını, müvekkili ile davalı banka arasında hiçbir hukuki ilişkinin mevcut olmadığını, taraflar arasında ipoteğe temel teşkil eden bir güvence sözleşmesinin bulunması gerektiğini, müvekkilinin ipotek miktarında hataya düştüğünü, beyanlarının aksi davalı tarafından ispatlanamadığı gibi taraflarınca müvekkilin ipoteğin 20.000,00 TL’ye ilişkin olduğunu bildiğine yönelik hem yazılı belge sunulduğunu, hem de tanık dinletildiğini, sınırlı ehliyetli olan müvekkilinin taşınmazı üzerine ipotek tesis edebilmesi için eşinin açık rızası gerekmekte olduğunu, geçerli bir rızanın da bulunmadığını, müvekkilinin eşinin de 20.000,00 TL ipotek konulacağı düşüncesi ile böyle bir rıza gösterdiğini, müvekkilinin eşine ne banka görevlileri tarafından ne de başka bir kişi veya kurum tarafından kendisine gerçek durum hakkında gerekli ve yeterli bilgilendirme yapılmadığını, davalı banka tarafından dosyaya sunulan rıza belgesine bakıldığında hiçbir miktarın yazmadığının görüldüğünü, davalı bankanın rızanın 400.000,00 TL için verildiğini ispat edemediğini, ipotek senetlerinin Tapu Sicil Müdürlüklerince düzenlenen resmi senetlere ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelik ve iç mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, somut olaya kefalet ve güvenceye ilişkin hükümlerin uygulanması geretiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, ancak, mahkemece dava reddedildiği halde davacıdan 6.805,50 TL harç alınmasına karar verildiği, davacıdan sadece maktu karar ve ilam harcı alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi harç alınmasına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 204 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.