YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2414
KARAR NO : 2022/4941
KARAR TARİHİ : 16.06.2022
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davanın İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi tarafından yukarıda sayı ve tarihi belirtilen kararın HMK 363. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının Adalet Bakanlığı tarafından istenilmesi üzerine, dava dosyası ve içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve diğer tüm dosya kapsamı delil ve belgeler incelendi. Gereği müzakere edilip düşünüldü.
Kanun yararına temyize konu davada, davacının davalı şirketten gidiş dönüş uçak bileti satın aldığı, ancak uçuşun iptal edilmesi sebebiyle seyahatini gerçekleştiremediği, otel rezervasyonu ve ödediği masrafların boşa gittiğini iddia ederek işbu masrafların tahsiline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, verilen kararın kesin olduğu anlaşılmaktadır.
Anılan kesin karar hakkında Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 04.04.2022 tarih ve 39152028-153.01-1799-2021-E. 798/12158 sayılı kanun yararına temyiz isteminde özetle, 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun “Dava açma süresi” başlıklı 131 inci maddesinin, ”Sorumluluğa ilişkin dava, hava aracının varma yerine geldiği veya gelmesi gerektiği tarihten veya taşımanın durduğu tarihten itibaren iki yıl içinde açılmazsa tazminat talep hakkı düşer…” düzenlemesini içerdiği, bu düzenlemede yer alan sürenin hak düşürücü nitelikte olup yolcunun bu süreyi geçirmesi halinde zarara ilişkin her türlü dava ve talep hakkını yasal merciler önünde ileri sürmesinin mümkün olmayacağı, somut uyuşmazlıkta davanın 2 yıllık süre içinde açıldığı gözetilerek dosyanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığından davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu bildirilerek hükmün kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun “Gecikmeden doğan zarar” başlıklı 122. maddesi, “Taşıyıcı, havayolu ile yolcu, bagaj veya yükün taşınmasındaki gecikmeden doğan zarardan sorumludur,” düzenlemesini, “Dava açma süresi” başlıklı 131. maddesi, “Sorumluluğa ilişkin dava, hava aracının varma yerine geldiği veya gelmesi gerektiği tarihten veya taşımanın durduğu tarihten itibaren iki yıl içinde açılmazsa tazminat talep hakkı düşer. Ancak, ondördüncü madde gereğince rapor tanzimi gereken hallerde, iki yıllık süre ondördüncü madde gereğince Resmi Gazete ile yapılacak duyuru tarihinden itibaren işlemeye başlar,” düzenlemesini içermektedir. Anılan bu düzenlemeler uyarınca eldeki davanın süresi içinde açıldığı gözetilerek davanın esası hakkında inceleme ve değerlendirme yapılıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan somut davaya ilişkin yerinde bulunan kanun yararına temyiz itirazlarının kabulü ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığı’nın 6100 sayılı HMK’nın 363. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, dosyanın mahkemesine iadesine, bozma kararının bir örneğinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 363. maddesinin 3. fıkrası gereğince Resmi Gazete’de yayınlanması için Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesine, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.