Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/2240 E. 2023/2282 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2240
KARAR NO : 2023/2282
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1778 Esas, 2021/880 Karar
HÜKÜM : Esasten ret
MAHKEMESİ : Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/266 E., 2019/823 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin Gaziantep Anadolu Şifa Hastanesi Anonim Şirketinin %10 oranında hissedarı olduğunu, müvekkillerinin hissedarı olduğu şirketin yönetim kurulu ile davalı Anonim Şirketin yönetim kurulu ile işletme devri sözleşmesi yapıldığını, işletme devri bedeli olarak 14.700.000,00 TL olarak anlaşıldığını, sözleşme hükümleri gereğince müvekkillerinin hissedarı olduğu hastane ruhsatı, demirbaş, makine teçhizatı, cihazlar ve aksamlarının alım satımı konusunda anlaşıldığını ve sözleşmenin Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davalı şirket ile müteselsil kefil olan diğer davalıların sözleşme gereğince ödemeleri yapmadığını, müvekkilleri şirketin yönetim kurulu tarafından sözleşme şartlarının gerçekleşeceği inancıyla ruhsatın devir işlemlerinin başladığını, ayrıca işletmenin devir işlemlerinin yapıldığını, ancak davalılar tarafından ödemenin yapılmadığını ileri sürerek hastanesi ruhsat devrinin davalı şirkete devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, işletme devri sözleşmesinden kaynaklı müvekkillerinin hisselerine düşen alacakların tahsilini talep etmiştir.

2.Davacı vekili birleşen dosya dava dilekçelerinde; davacının Anadolu Şifa Hastanesinin hissedarlarından olduğu, yine Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/266 E. sayılı dosyasında dava açtıklarını, Anadolu Şifa Hastanesi ile Akademi Hastanesi arasında yapılan sözleşme uyarınca; Akademi Hastanesi, Anadolu Şifa Hastanesini 14.700.000,00 TL karşılığında satın aldığını, bu bedelin 3 taksit halinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, işbu sözleşmeye diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, yeni malik Akademi Hastanesinin, Anadolu Şifa Hastanesine ait borçları ifa etmesine rağmen, hissedarların hisse bedellerini ödemeyerek sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini ve sair hususları belirterek işbu davanın aynı mahiyette olan Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/266 E. sayılı dosyası ile birleştirilerek davacıya ödenmesi gereken hisse bedeline devir tarihi olan 12.01.2016 tarihinden itibaren ticari faiz işletilerek hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … ve Özel Akademi Hastanesi vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket ile dava dışı Gaziantep Anadolu Şifa Hastanesi arasında 01.10.2015 tarihli protokol imzalandığını, protokole göre Anadolu Hastanesinin maliki bulunduğu demirbaş, ruhsat gibi emtiaların alım–satımı hususunda anlaşıldığını, müvekkili şirket tarafından tüm emtia ve hak bedellerinin eksiksiz ödendiğini, ödemelerin çoğunun dava dışı hastaneye yapıldığını, bir kısım ödemelerin ise hastanenin borcunun olduğu bildirilen kimselere yapıldığını, hastane ruhsatı üzerinde hacizler olduğunu, bu nedenle protokolde belirlenen bedelin üzerinde ödeme yaptıklarını, davanın usulden reddi gerektiğini, zira davacıların dava dışı şirket ile aralarındaki iç ilişkinin müvekkili şirkete yönlendirilemeyeceğini, müvekkili şirketin dava dışı şirketin hissedarlarına karşı sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, şirketin değil şirket emtiasının satıma konu edildiğini, alacaklının 3.kişi olması halinde bile borcu ödeyecek olanın dava dışı hastane olduğunu, alım-satım protokolünde 3.5.maddesine göre satıcının tüm borçlardan sorumlu olacağanı belirterek usule ve hukuka aykırı davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Gaziantep Anadolu Şifa Hastanesi ile Özel Akademi Hastanesi arasında 01.10.2015 tarihli protokol imzalandığını, müvekkilinin yetkisiz bir şahıs olarak şirketin devir işlemlerini takip etmesinin mümkün olmadığını, haricen alınan bilgilerde sözleşmeye dayanan ödemelerin yapıldığını, davacı hissedarların, hissedar olmayan müvekkilini davaya dahil etmek istemelerinin kötü niyetlerini ortaya koyduğunu, davacıların dava dışı şirket ile aralarındaki iç ilişkiyi müvekkiline yönlendiremeyeceğini, ödenen paraları hissedarlarına ödemeyen dava dışı şirketin tüzel kişiliğin ve yöneticilerinin sorumlu olduğunu, davada hastane dışında herkesi müteselsil kefil gören anlayışın neden asıl muhataplarını davalı göstermediklerini anlamadıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.

3.Birleşen 2018/20 E., 2018/8 E., 2018/7 E., 2018/15 E. ve 2018/36 E. sayılı dosyalarında davalı … vekili cevap dilekçesinde; işbu dava dosyaları ile birleştirme talep edilen dosyanın hukuki sebeplerinin farklı olduğunu, husumet ve hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddinin gerektiğini belirterek haksız ve hukuksuz davanın reddini istemiştir.

4.Birleşen 2018/20 E., 2018/8 E., 2018/7 E., 2018/15 E. ve 2018/36 E. sayılı dosyalarında davalı Özel Akademi Hastanesi vekili cevap dilekçesinde; dava dışı Anadolu Şifa Hastanesince tanzim edilen ve müvekkili şirketi ibra eden ibraname olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirket ile dava dışı Gaziantep Anadolu Şifa Hastanesi arasında Anadolu Şifa Hastanesi işletme ruhsatı ve tüm hekim kadrolarının ayrıca makine, teçhizat, aksam ve araçların satış ve devrine ilişkin sözleşme imzalandığı, sözleşmenin davalı şirket yetkilileri ile dava dışı Anadolu Şifa Hastanesi yetkilileri arasında ve ayrıca … ve …’nin kefil sıfatıyla imzaladığı, davacıların davaya konu sözleşmenin tarafı olmayıp dava dışı Anadolu Şifa Hastanesinin hissedarları oldukları, bunun başlı başına davacılara aktif husumet ehliyeti tanımadığı ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 4.3 bendinde ”… Anadolu Şifa Hastanesi borçları sebebiyle yapılan ödemelerin 10.000.000 TL’den (OnmilyonTürklirası) az olması halinde aradaki fark Anadolu Şifa Hastanesine iade olunacaktır. Ya da Anadolu Şifa Hastanesi hissedarlarına hisseleri oranında ödenecektir…” şeklinde hüküm yer aldığı, bu nedenle davacıların da aktif husumet ehliyetlerinin bulunduğu, davacı tarafın işletmenin Gentaş Sağlık Ticaret A.Ş.’ye devredildiğini ve dava konusunun devredilmesi sebebi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 125 inci maddesi uyarınca Gentaş Sağlık Ticaret A.Ş.’nin taraf olarak davaya dahil edilmesi gerektiğini savunduğu, davalı şirketin tasfiye halinde tüzel kişiliğini sürdürdüğü, bu nedenle 6100 sayılı Kanun’un 125 inci maddesi anlamında gerçekleşmiş bir dava konusunun devrinin söz konusu olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.3. maddesi kapsamında Anadolu Şifa Hastanesinin borçları sebebi ile yapılan ödemelerin 10.000.000,00 TL’den az olması halinde aradaki farkın Anadolu Şifa Hastanesine iade edileceği ya da hissedarlara hisseleri oranında ödeneceğinin belirtildiği, alınan bilirkişi raporlarının tamamında hisse ödemesi adı altında yapılan ödemelerin dışındaki borç ödemelerinin 10.000.000,00 TL’nin üzerinde olduğu, bu nedenle davacı tarafa aktif husumet ehliyeti tanımış olan bu hükme ilişkin; davalı tarafın edimini yerine getirdiği, davacı tarafın bundan kaynaklı bir alacağı kalmadığı, 10.000.000,00 TL’yi aşan miktarlar açısından zaten davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede kefil sıfatıyla imza atan davalı … ve …’nin kefaletinin şekil şartlarını içermediği bu nedenle de kefaletlerinin de geçerli olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekiliistinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen kararda ret sebebinin taraflar arasında düzenlenen protokolün 4.3.maddesine dayandığını ve bu madde uyarınca hastane borçları için yapılan ödemelerin 10 milyon TL’yi geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verildiğini, verilen bu kararın hatalı olduğunu, düzenlenen bilirkişi raporunda hem Anadolu Şifa Hastanesine ödenen 4 milyon TL tutarlı envanter ödemesi hem hastane hissedarlarına yapılan hisse bedeli ödemelerinin hem de hastane alacaklılarına yapılan ödemelerin toplam hesabının çıkarıldığını ve bu rakamın 10 milyon 60 bin TL olduğunun tespit edildiğini, yani yerel mahkemenin değerlendirdiği gibi ödemelerin tamamının hastane alacaklılarına yapılma durumunun söz konusu olmadığını, yerel mahkeme tarafından ret sebebi olarak kabul edilen protokolün 4.3. maddesindeki şart gerçekleşmemiş olsa dahi protokolün bu maddesinin üçüncü kişi aleyhine sözleşme yasağına tabi olduğu için butlan ile sakatlığına kanaat getirilmesi gerektiğini, hükme esas alınan heyet raporu için sunmuş oldukları itirazlarının da mahkemece dikkate alınmadığını, defter kayıtlarında ödeme olarak adlandırılan ve heyet raporunda da davalı tarafça ödendiği rapor edilen 1 milyon 100 bin TL tutarlı 30187 nolu Garanti Bankası çeki için bankaya yazılan ödemeye ilişkin 13.06.2018 tarihli yazı cevabı sonrasında söz konusu çekin ödenmesi bir yana ibraz edilmediği ortaya çıkmasına rağmen yerel mahkemenin bu durumu görmezden geldiğini, ayrıca davanın devamı sırasında davalı Akademi Hastanesi şirketi devretmiş olmasına ve davada taraf sıfatı kalmamasına rağmen yerel mahkeme tarafından dava konusunu devreden söz konusu davalı hakkında hüküm tesis edildiğini, diğer dosya davalıları olan … ve … hakkında kefalet şartlarının oluşmadığından bahisle ret kararı verilmesinin ise taraflar arasındaki protokolün yerel mahkeme tarafından lafzi yorum ilkesine göre yorumlanmasından kaynaklanan bir hata olduğunu, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşmenin davalılar … ve … tarafından müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığı ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 583 üncü maddesi uyarınca kefalet sözleşmesinin kanuni zorunlu şekil şartlarını taşımadığı, davacıların dava dışı Anadolu Şifa Hastanesinin hissedarları olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.3.bendinde ”… Anadolu Şifa Hastanesi borçları sebebiyle yapılan ödemelerin 10.000.000,00 TL’den (Onmilyon Türk Lirası) az olması halinde aradaki fark Anadolu Şifa Hastanesine iade olunacaktır. Ya da Anadolu Şifa Hastanesi hissedarlarına hisseleri oranında ödenecektir… ” hükmünün bulunduğu, bu durumda dava dışı Anadolu Şifa Hastanesi borçları sebebiyle yapılan ödemelerin 10.000.000,00 TL’den (On Milyon Türk Lirası) az olması halinde aradaki farkın hissedarlara ödeneceğinin kararlaştırılmış olmasına göre davacıların 10.000.000,00 TL’den arta kalan kısım bakımından aktif husumet ehliyetlerinin bulunduğu, ancak alınan bilirkişi raporlarında hisse ödemesi adı altında yapılan ödemelerin dışındaki borç ödemelerinin 10.000.000,00 TL’nin üzerinde olduğu, sözleşme hükümlerine göre davacıların alacaklarının bulunmadığı, satış bedelinin bakiye kısmı yönünden ise aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı, ayrıca davacı vekilinin, satış bedelinden müvekkili hissedarlara düşen payın talep edildiği işletmenin Gentaş Sağlık Ticaret A.Ş.’ye devredildiğini ve dava konusunun devredilmesi sebebi ile 6100 sayılı Kanun’un 125 inci maddesi uyarınca Gentaş Sağlık Ticaret A.Ş.’nin taraf olarak davaya dahil edilmesi gerektiğini belirttiği ancak davanın sözleşmeden doğan alacak istemine ilişkin olduğu ve hastanenin devrinin müddeabihin devri anlamına gelmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya kapsamında aldırılan ilk raporda davalı Akademi A.Ş. tarafından gerek dava dışı Anadolu Şifa Hastanesine gerek hastane hissedarlarına ve de Anadolu Şifa alacaklılarına yapılan toplam ödemenin 10 Milyon 892 Bin 468 Lira 58 Kuruş olduğu ve arta kalan taahhütten davacı hissedarlara ödenmesi gerektiği, her bir hisse bedelinin 85 Bin 705 Lira 14 Kuruş olduğunun tespit edildiğini, taraflarca yapılan itiraz üzerine aldırılan heyet raporunda ise yapılan tüm ödemeler dikkate alınarak hissedarlar ve dava dışı Anadolu Şifa Hastanesine toplamda 10 Milyon 60 Bin 39 Lira 73 kuruş ödeme yapıldığı ve davalı Akademi A.Ş.’nin toplamda 4 Milyon 639 Bin 960 Lira 27 Kuruş hisse bedeli ödemesi yapması gerektiğinin belirtildiğini, bu tespitlere rağmen ilk derece mahkemesince taraflar arasında düzenlenen protokolün 4.3.maddesi uyarınca hastane borçları için yapılan ödemelerin 10 Milyon TL’yi geçtiğinden bahisle davanın tümden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporlarında hem Anadolu Şifa Hastanesine ödenen 4 Milyon TL tutarlı envanter ödemesi hem hastane hissedarlarına yapılan hisse bedeli ödemeleri hem de hastane alacaklılarına yapılan ödemelerin ‘’toplam’’ hesabının çıkarılmdığını ve bu rakamın 10 Milyon 60 Bin TL olduğunu, dolayısıyla ödemelerin tamamının hastane alacaklılarına yapılmadığı, ilk derece mahkemesi tarafından ret sebebi kabul edilen protokolün 4.3.maddesinin hissedarlara yapılacak ödemeyi sınırlandıran maddesi açık şekilde 3.kişi aleyhine sözleşme niteliğinde olduğunu ve sözleşme tarafları için 3.kişi konumunda bulunan hissedarlar adına hak mahrumiyeti ya da sınırlamasına sebebiyet veren hükümlerin butlan ile sakat olduğunu, davanın devamı sırasında davalı Akademi Hastanesi şirketinin devredilmiş olmasına ve davada taraf sıfatı kalmamasına rağmen hakkında hüküm kurulduğunu, açıkça taraf sıfatı bulunmayan ve dava konusu işletme ile alakası kalmayan bir tüzel kişilik hakkında hüküm kurulduğunu, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, raporda davalı şirketçe ödendiği belirtilen 1 Milyon 100 Bin TL tutarlı …Nolu Garanti Bankası çeki için bankaya yazılan ödemeye ilişkin 13.06.2018 tarihli yazı cevabında söz konusu çekin ödenmesi bir yana ibraz dahi edilmediğinin bildirildiğini, defter kayıtlarında taraflar arasında herhangi bir alacak/borç ilişkisi bulunmaması rağmen raporda borç ödemesi olarak kabul ediğini, şirket defterlerinde borç/alacak ilişkisi bulunmayan hissedarlara yapılan tüm ödemelerin bir önceki rapordaki gibi hisse bedeli ödemesi olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, taraflarına ödeme yapılan hissedarlar tarafından şirkete verilmiş bir borç kaydı bulunmadığı, buna karşılık davalılar tarafından borç olduğu ileri sürülen ancak defter kayıtlarında borç kaydı yapılmayan rakamın 2 Milyon TL olduğunu, hissedarlara yapılan ödemelerin hisse bedeli ödemesi olduğunu ve bunun dikkate alınması gerektiğini, davalılar … ve … hakkında kefalet şartlarının oluşmadığından bahisle ret kararı verilmişse de, aslında bu kişilerin iradelerinin kefillikten daha ziyade borcun üstlenilmesi olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı şirket ile dava dışı Gaziantep Anadolu Şifa Hastanesi arasında tanzim edilen sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Alınmadığı anlaşılan 179,90 TL temyiz ilam harcı ile 886,80 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden birleşen 2018/15 E. sayılı davada davacı …’e yükletilmesine,

Alınmadığı anlaşılan 179,90 TL temyiz ilam harcı ile 886,80 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden birleşen 2018/36 E. sayılı davada davacı …’e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.