Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/2228 E. 2023/5854 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2228
KARAR NO : 2023/5854
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;davalı ……Ltd. Şti. tarafından müvekkili lehine keşide edilen çekin yasal sürede bankaya ibraz edildiğini, ancak bankanın çek üzerindeki imzanın keşideciye ait olmadığından bahisle işlem yapmadan çeki iade ettiğini, davalı bankanın bu işleminin müvekkilini mağdur ettiğini ileri sürerek çekin hesap sahibi tarafından imzalandığının ve kambiyo senedi vasfında olduğunun, ibraz tarihi itibariyle çekin karşılığının olup olmadığının, varsa miktarının tayin ve tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … .. Şti cevap dilekçesinde; dava konusu belgenin bir çek taslağı olarak davacıya teslim edildiğini, ancak davacının müvekkilinin bilgisi olmadan çek taslağı üzerine keşide tarihi atarak bankaya ibraz ettiğini, çek taslağının kambiyo vasfını haiz olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, zira müvekkilinin kanuni yükümlülüğünü yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu çekin ibraz tarihinde karşılığının bulunup bulunmadığının her zaman banka kayıtlarından tespit edilebilecek bir husus olduğu gibi imzanın keşideciye ait olduğu, senedin kambiyo senedi vasfında olup olmadığı hususlarının açılabilecek bir davada incelenebileceği, bu nedenlerle davacının tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşılıksız işlemi yapılan çekten kaynaklanan şikayet hakkının bu işlemin yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlayacağını, şüpheli hakkında şikayet hakkının ellerinden alındığını, bankanın dahi karşılıksız işlemi yapmayarak çek kanununa muhalefet etmekte kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, çekin ibraz tarihi itibariyle kısmen veya tamamen karşılığının olup olmadığının tespitinin ileride açacakları alacak davasına temel teşkil edeceğini, bankanın sorumluluğunun ibraz anında mevcut olup ta işlem yapılmaması sebebiyle davacıya ödenmeyen miktar ile sınırlı olduğunu, bu sebeple ibraz anında çekin ne kadar miktar karşılığının olduğunun açacakları alacak davasında kullanacakları bir husus olduğunu, hukuki yararlarının mevcut olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu çekin 20.07.2015 ibraz tarihinde karşılığının bulunup bulunmadığının her zaman banka kayıtlarından tespit edilebilecek bir husus olduğu gibi çekin kambiyo senedi vasfında olup olmadığı, senetteki imzanın keşideciye ait olup olmadığının müflis aleyhine açılacak bir davada tesbit edilebileceğinden davacının tesbit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizliğin görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının hamili olduğu çekin hesap sahibi tarafından imzalanarak keşide edildiğinin ve kambiyo senedi vasfında olduğunun, ibraz tarihi itibariyle karşılığının olup olmadığının, varsa miktarının tayin ve tespitine istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 9,10 ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.