Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/2160 E. 2023/4449 K. 13.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2160
KARAR NO : 2023/4449
KARAR TARİHİ : 13.07.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/164 Esas, 2021/1045 Karar
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 11.07.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … Tad ile davalı vekili Av…. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil ile davalı banka şubesi arasında 08.07.2011- 12.07.2011- 15.07.2011 tarihli bariyerli opsiyon sözleşmeleri imzalandığını, türev araçlar ve opsiyon sözleşmeleri konusunda hiçbir bilgisi olmadığı anlaşılan davalı bankanın müşteri temsilcisi tarafından telefonda konuşarak müvekkil şehir dışında iken hiçbir riski olmadığı telkinleri doğrultusunda sözleşme dahi imzalatmadan telefonda işlem yaptığını, bariyerli opsiyon sözleşmesinin müvekkili ile akdedilirken SPK seri: … sayılı tebliğin amir hükümlerine riayet edilmediğini, müvekkilini bankanın işlemi içeriği hakkında bilgilendirmediğini ve sözleşmenin ayrılmaz parçası olan müşteri tanıma formunun müvekkilinden edinilmediğini, bankanın müşterisini tanımadığını ve müşterinin imzaladığı sözleşme ile üstlendiği taahhütleri anlamadığını, yine yatırımını nasıl değerlendireceğini bilmediğini, müşteri tanıma formu ve genel türev işlemler çerçeve sözleşmesi, opsiyon sözleşmesi yapıldıktan sonra müvekkilinin imzasının sonradan alındığını, SPK Tebliği gereğince bariyerli opsiyon sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkili ile işlem yapan şube personellerinin tebliğ hükümleri gereğine mesleki yeterliliklerinin bulunmadığını, müvekkilinin toplamda, 167.580,00 TL’nin tahsil tarihlerinden itibaren işleyen faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava konusu edilen opsiyon işlemi ve riskleri konusunda bilgi sahibi olduğunu, daha önce birçok kez müvekkili banka dışındaki bankalar ile opsiyon işlemi yaptığını, davacının bilinçli olarak dava konusu işlemleri serbest iradesi ile gerçekleştirdiğini, dava konusu işlemlerin SPK mevzuatına tabi olmadığını, müvekkili bankaca yapılan işlemlerde taraflar arasında imzalanmış olan opsiyon sözleşmelerine ve bankacılık teammüllerine aykırı bir husus bulunmadığını, her işlem öncesi davacı tarafa yeterince bilgi verildiğini, davacı tarafından imzalanan genel türev ürünler çerçeve sözleşmesinde de işlemin riskleri, risk bildirim formunda açıklık kazandığını, davacının ilk kez opsiyon işlemi yapmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 21.12.2016 tarih, 2014/598 E. ve 2016/124 K. sayılı kararı ile sözleşmedeki düzenlemeler karşısında davacının söz konusu sözleşmeleri tek taraflı olarak iptal etmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki döviz opsiyon sözleşmeleri kapsamında davacıya sözleşmeyi belirli şartlarda ve döviz kurlarının çok yükselmesi durumunda tek taraflı olarak iptal etme hakkı tanıyan bir şartın yer almadığı, bu nedenle sözleşmenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 25 inci madde hükümlerine aykırı olduğu ve aynı Kanun’un 27 nci madde hükümleri nazara alındığında davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle 167.580,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş davalı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 22.10.2020 tarihli, 2019/1251 E. ve 2020/4358 K. sayılı kararıyla 6098 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce imzalanan sözleşmede yer alan hükümlerin genel işlem koşullarına ilişkin maddeler uyarınca denetime tabi tutulamayacağı gerekçesiyle bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanan ve geçerli olup bu kapsamda sözleşmeyi imzalayan her iki tarafı bağladığı kabul edilen sözleşme ve ekleri kapsamında davacı taraf bilgi ve talimatları doğrultusunda dava konusu işlemlerin davalı banka tarafından gerçekleştirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı bankanın gerekli aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşmenin tek taraflı ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, müvekilinin mağdur olduğunu ileri sürerek belirtilen ve resen nazara alınacak sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasında akdedilen opsiyon sözleşmesinin geçersiz olduğu iddiası ile davacıdan haksız olarak tahsil edilen bedelin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) 20 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Alınmadığı anlaşılan 179,90 TL temyiz ilam harcı ile 886,80 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.