Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/2159 E. 2023/5763 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2159
KARAR NO : 2023/5763
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “sütaş” ibareli pek çok tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “Çamlıbel TUTMUŞ HOMOJENİZE yoğurt+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2018/37753 kod numarasını alan başvuruya karşı yaptıkları itirazın Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa davalının başvurusunun şekil unsuru baskın olmak suretiyle genel izleniminin müvekkiline ait markalara benzediğini, davaya konu davalı başvurusunu gören tüketicilerin markayı müvekkiline ait markaların serisinden olarak algılayacağını, YİDK kararında müvekkiline ait markaların tanınmışlığının dikkate alınmadığını, davalının bu tescilinin, haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek YİDK’in kararının iptali ile dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde, müvekkiline ait markanın görsel, işitsel ve fonetik olarak davacı markalarından farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve kanuna uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu marka ile müvekkiline ait marka görsellerinin ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, bu benzerliğin ortalama tüketici nezdinde iltibasa yol açtığını, müvekkili şirketin davaya dayanak markaları sınırlı sayıda belirtilmeyip delil dilekçesinde ilgili markalara yer verildiğini, müvekkilinin tüm markalarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin markalarının bir arada değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu markanın tescili halinde bu markalı ürün ya da hizmetlerin müvekkilinin seri markalarından biri olduğu ve/veya müvekkili ile bağlantılı bir şirket tarafından üretildiği intibaı yaratılacağını, kötü niyetli marka tescil talebi olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Şirketin başvurusuna konu olan marka ile davacının itirazına mesnet gösterdiği markaları arasında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davaya konu başvuruda bulunan “Nasreddin Hoca’nın Göle Maya Çalması” fıkrasını konu alan konsept şeklinde davacının kullanımının bulunmadığının anlaşılması karşısında 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasından kaynaklanan bir tescil engelinden söz edilemeyeceği, markaların birbiri ile benzer bulunmaması nedeniyle davalı Şirketin başvurusuna konu markayı gören tüketicilerin aklına davacının gelmesinin, bu markayı davacının seri markalarından biri zannetmelerinin, davalının haksız bir kazanç sağlamasının, markanın itibarına zarar verilmesinin, “SÜTAŞ” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşmesi tehlikesinin olmasının dosya kapsamında bulunan deliller ile ispatlanamadığı, anılan Kanun’un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasının uygulama şartlarının oluşmadığı, yine aynı maddenin altıncı fıkrası kapsamında tescil engelinin bulunmadığı, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar ederek ve resen nazara alınacak sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ve davalı markasının hükümsüzlüğü şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.