YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2156
KARAR NO : 2023/5831
KARAR TARİHİ : 12.10.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasfiye ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tasfiye isteminin kabulüne, alacak isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili ile davalı şirketin kayyumu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalı şirket kayyumu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin davalı şirkette toplam %50 oranında hissesinin bulunduğunu, davalı …’nün 30.09.2009 tarihinde müdür seçildikten sonra şirket mallarını üçüncü kişilere sattığını, hesap vermeye yanaşmadığını, son olarak şirkete ait yatın da satışını gerçekleştirdiğini, müdürlük görevini kötüye kullandığını, şirket malvarlığını zimmetine geçirdiğini, davalı şirketin uzun süredir ortaklar kurulunun toplanmadığını, zaten aktifinde malvarlığı kalmadığını, pasiflerinin daha fazla olduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalı müdürden yasal faiziyle tahsilini, davalı şirketin tasfiyesini, tasfiye payının davacılara ödenmesini talep etmiştir. Davacılar vekili ıslah dilekçesinde; davalı müdürün 120.000,00 TL değerindeki tekneyi 70.100,00 rayiç değer üzerinden dava dışı şirkete sattığını, müvekkillerinin hissesine toplam 60.000,00 TL düştüğünü, 10.000,00 TL üzerinden açtıkları davayı 50.000,00 TL ıslah ettiklerini belirterek 60.000,00 TL’nin davalı müdürden alınarak müvekkillerine hissesi oranında ödenmesini, 10.000,00 TL’ye dava, 50.000,00 TL’ye ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … vekili yargılama sırasında; davacıların alacakları olduğu hususundan bir kanıt sunamadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı Mavi Akbük Turizm Rent A Car Halkla İlişkiler Güv. Tem. Eml. İnş. Nak. Ltd. Şti. kayyumu yargılama sırasında; davanın kayyum olarak atandığı şirket yönünden reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şirket müdürüne karşı sorumluluk davalarını açma hakkının şirkete ait olduğunu, zarar gören ortakların da dava açma hakkı varsa da dolaylı zararın şirkete verilmesini isteyebilecekleri, dava dilekçesi itibariyle dava konusu zararın ortaklar yönünden dolaylı zarar niteliği taşıdığını, davacıların tazminatı bizzat kendilerine ödenmesini istediklerini, şirket toplantılarının yapılamadığı, gelir ve giderlerin usulünce tutulmadığı, bir kısım defter kayıtların bulunmadığı, tekne satışına ilişkin kayıtların tutulmadığı, taraflar arasında güven ilişkisinin zedelendiği, şirketin devamında yarar umulacak bir nokta kalmadığı gerekçesiyle tazminat isteminin reddine, davalı şirketin tasfiyesine, davalı şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı şirket kayyumu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı müdürün dava konusu tekneyi bilerek ve müvekkillerini zarara uğratma kastıyla sattığını, şirketin tek malvarlığı olan tekneyi usulsüz satışından müvekkillerinin zarara uğradığını, bu zararın da doğrudan zarar niteliği taşıdığını, davacıların tazminatı kendilerine isteyebileceklerini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalı şirket kayyumu istinaf dilekçesinde özetle; şirkete ait bir kısım defter ve belgelere ulaşılamadığı, ulaşma ihtimalinin de bulunmadığının anlaşıldığı, dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile sonuca gidilemeyeceği, kayyum atandığı şirket yönünden davanın reddi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların zararın kendilerine ödenmesini istedikleri, zararın ortaklar yönünden dolaylı zarar mahiyetinde olduğu, şirketin fesih koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacılar vekili ile davalı şirket kayyumunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı şirket kayyumu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; vergi dairesinin taktir komisyonunca 120.000,00 TL değer biçilen şirketin tek malvarlığı olan geminin davalı müdür tarafından bilerek ve müvekkillerini zarara uğratmak kastıyla satıldığını, kapalı fatura düzenlendiğini, satış hususunda ortaklarca bir karar alınmadığını, gelirinin şirkete aktarılmadığını, muhasebe kayıtlarına işlenmediğini, davacıların zararının doğrudan zarar niteliği taşıdığını, müvekkillerinin zararın kendilerine ödenmesini isteyebileceklerini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı şirket kayyumu temyiz dilekçesinde özetle; şirkete ait bir kısım defter ve belgelere ulaşılamadığı gibi ulaşma ihtimalinin de bulunmadığının anlaşıldığı, dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile sonuca gidilemeyeceği, kayyum olarak atandığı davalı şirket yönünden davanın reddi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı şirketin tasfiyesi ve tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 556 ncı maddesi atfıyla 309 uncu maddesi ve 549 uncu maddesinin dördüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili ve davalı şirket kayyımınca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı şirket kayyumu ile davacılara ayrı ayrı yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.