Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1991 E. 2023/5700 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1991
KARAR NO : 2023/5700
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki markanın hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı adına Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) nezdinde bir çok mal ve hizmet sınıfında tescilli ve “GARANTİ” ibareli tanınmış markalarının olduğunu, davalı şirket adına tescil olunan 2010/01980 ve 2010/01982 numaralı Garanti unsurlu “TeknoGaranti TEKNOSA” ve “GARANTİ TEKNOSA+şekil” markaları ile müvekkilinin GARANTİ ibareli markalarının benzer olduğunu, davalı markalarındaki esas unsurun Garanti ibaresi olduğunu, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu, davalı markalarının görsel, işitsel ve anlamsal olarak müvekkili markalarına ayırt edilemeyecek kadar benzediğini, davalı markalarının davacı markaları ile 11 inci sınıf haricine aynı mal ve hizmet sınıflarını kapsadığını, tüketicinin farklı işletmeler olduğunu bilse dahi müvekkili ile davalı arasında idari – ekonomik bir işbirliği olduğu yanılgısına düşeceğini ileri sürerek davalı şirket adına tescilli 2010 01980 sayılı “TeknoGaranti TEKNOSA” ibareli ve 2010 01982 sayılı “GARANTİ TEKNOSA+şekil” ibareli markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin yeterince somutlaştırılmadığını, 01446 numaralı TEKNOSA ibareli davalı markasının tanınmış marka olduğunu, davalı markaları ile davacı markalarının arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, markaların şekil, tertip ve fonetiğinin farklı olduğunu, davalının markalarının asli unsurunun TEKNOSA ibaresi olduğunu, markaların farklı alanlarda kullanıldığını, Garanti ibaresinin tek bir firmanın tekeline bırakılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın tanınmış markasının “Garanti + Şekil (Yonca şekli)” markası olduğu, davaya konu 2010/01980 sayılı “TeknoGaranti TEKNOSA” markasında da Garanti ibaresinin yeşil renkte yazıldığı, Teknosa ibaresinin TeknoGaranti ibaresinin altında ve küçük puntolarla yazıldığı, markanın esas unsurunun TeknoGaranti ibaresi olduğu, büyük puntolarla yazılarak ön plana çıkarıldığı, davacının tanınmış markasında ve marka tanıtımlarında ağırlıklı olarak yeşil renk kullandığı, davalı markasında da (onca seçenek özgürlüğü varken) Garanti ibaresinin yeşil renkle yazılması, davacı markasının tanınmışlığı gözönüne alındığında, davalının davacının markasının tanınmışlığından haksız bir şekilde faydalanma amacı güttüğü ve markanın kötüniyetle tescil edildiği kanaatine varılarak ayrıca davacının Garanti markasının imajının devri sonucunu doğurabileceğinden markanın tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, davaya konu 2010/01982 sayılı “GARANTİ TEKNOSA+şekil” markasında ise Garanti ibaresinin mavi renkli ve büyük yazıldığı, Teknosa ibaresinin ise altta küçük puntolarla yazıldığı, davacının markasının baskın rengi olan yeşil renk kullanılmadığından, davacı ve davalı markalarının tescil edildiği mal ve hizmet sınıflarının karşılaştırılması gerektiği, davacının 16 ıncı sınıfta tescilli 2008/34002 sayılı Türko Garanti şekil markasında Türko ibaresinin ve şekil unsurunun ön planda olduğu, Garanti ibaresinin altta ve küçük puntolarla yazıldığı, markanın bütünü itibarı ile bıraktığı izlenim ile davalı markasının benzer olmadığı, yine davacının 2008/58491 sayılı I + şekil +bonus garanti şekil markasında da garanti ibaresinin küçük puntolarla yazıldığı, I+ şekil+ bonus ibaresinin ve şeklin ön plana çıkarıldığı, markanın bütünü itabari ile bıraktığı izlenimin benzer olmadığı, davacının 16 ıncı Sınıfta tescilli 2016/50816 sayılı PLATFORM Garanti güncel sanat merkezi + şekil markasında da garanti ibaresinin küçük puntolarla yazıldığı, platform ibaresinin büyük puntolarla yazılarak ön plana çıkarıldığı ve markanın bütüncül izlenim itibarıyla davalı markası ile benzer olmadığı kanaatine varılarak 16 ıncı sınıf ile davacının tescilli markası ve faaliyeti bulunmadığından 11 inci sınıfta hükümsüzlüğü talebinin reddine karar vermek gerektiği, markaların tescilli olduğu 21 ve 37 inci sınıflarda hizmetin alıcı kitlesinin ortalama tüketici grubu olduğu ve davacı tarafın farklı mal üretmeyi yada hizmet sunmaya başladığı düşüncesi yani dolaylı iltibas ihtimali bulunduğu göz önüne alınarak bu sınıflar yönünden davalı markasının hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/7535 E., 2013/21270 K. sayılı ilamı ile yerel mahkemenin başvurunun tescilinin davacı markalarının tanınmışlığından haksız yararlanma sağlayabileceği, zira davalının reklâm gücünden haksız biçimde yararlanacağı ve satışlarını artıracağı, bu bağlamda davacı markasının tanınmışlığından istifade ederek toplumun dikkatini çekeceği ve onun temsil ettiği imaj ve güveni hiçbir masraf ve çaba harcamadan kendi markasını taşıyan ürünlere devrini sağlayacağı gerekçesiyle vermiş olduğu kararı onadığı, bu ilamın davaya konu uyuşmazlık yönünden de geçerli olduğu, davalının marka tescillerinin davacıya ait tanınmış Garanti markasının reklam gücünden ve tanınmışlığından haksız yarar sağlama sonucunu doğuracağı davalı markalarındaki farklılıkların markalara ayırt edicilik sağlamadığı, davalının Teknosa markasını geri planda ve ön plana çıkarmadan yardımcı unsur olarak kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli 2010/01980 sayılı TeknoGaranti TEKNOSA markasının tescilli olduğu tüm sınıflarda hükümsüzlüğüne, davalı adına tescilli 2010/01982 sayılı “GARANTİ TEKNOSA+şekil” markasının 21 ve 37 inci sınıf mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, 11 ve 16 ıncı sınıflarda hükümsüzlüğü talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıın “GARANTİ I+şekil+bonus” “Turko GARANTİ+şekil” “platform GARANTİ Güncel Sanat Merkezi”, 2005/32488 ve 2009/14408 markalarının 16 ıncı sınıfta tescilli olduğunu, GARANTİ’nin markasal anlamda kullanıldığı her yerde müvekkili banka ile irtibatlandırıldığını, davalı markasının benzer olduğunu ve karıştırılma ihtimali bulunduğunu, bilirkişi raporunda müvekkili banka adına tescilli markaların dava konusu markalar ile benzer olmadığının belirtildiğini, rapora itirazları değerlendirilmeksizin aynı yönde hüküm kurulduğundan mahkeme kararının yerinde olmadığını, davacının TPMK nezdinde özel/02114 sayılı GARANTİ markasının tanınmış marka olduğunun kabul edildiğini, mahkeme tarafından yalnızca davacının 11 inci sınıfta tescilli GARANTİ ibareli markası olmadığından hareketle bu sınıf ile ilgili olarak talebin reddine dair verilen kararın dosya münderecatına aykırı olduğunu, bu şekilde tanınmış bir markanın farklı mal ve hizmetlerde tescili yolu açılacağından tanınmışlıktan doğan hakların korunmayacağını, kullanıma izin verilmesi halinde öncelikle markanın ayırt edici karakterinin ve itibarının zedeleneceğini, markanın tanınmışlık düzeyi nedeni ile haksız yararlanma olacağını, farklı markada kullanılmasının tanınmış markanın gücünün ve etkileme alanının azalmasına sebebiyet verebileceğini savunarak reddedilen kısım yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
a.Davacının dava dilekçesinde “GARANTİ + Şekil” markası dışında sayılan markalar ile ilgili somut hiçbir beyan ve açıklamada bulunmadığını, somut hiçbir bilgi ve belge sunmadığını, dayanılan hukuki sebeplerin dava dilekçesinde yer alması gerektiğini,

b.İtirazlarına dayanak olarak sundukları Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/83 E. sayılı, Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/88 E. sayılı dosyası üzerinden aksi tespitler içerir bilirkişi raporlarının değerlendirilmediğini, yeni heyetten rapor alınması taleplerinin kabul edilmediğini,

c.Davalıya ait markaların esas unsurunun “TEKNOSA” ibaresi olduğunu, ayrıca “TEKNOSA” tanınmış markasının söz konusu markaların kullanımı için müvekkiline müktesep hak sağladığını, mahkemenin bu hususları nazara almadığını,

d.Her iki markada yer alan asıl unsur ve tanınmış marka “Teknosa” ibaresinin markaları tamamen birbirinden ayırdığını, müvekkiline ait markaların davaya konu markalar ile iltibasa yol açacak benzerliğin olmadığını, kelimelerin tek bir kişinin tekeline bırakılmayacağını, mahkemenin markaların bütünü ile bıraktığı izlenimi değerlendirmeden, davacıya ait “Şekil + GARANTİ” markası üzerinden haksız değerlendirme yaptığını,

e.Markalarda kullanılan ve tescile dahil olmayan rengin dayanak alınarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının markasına fonetik, görsel ve anlamsal olarak benzemediğini, iltibas oluşturmadığını, marka itibarının zarar gördüğünün kanıtlanamadığını,

f.”GARANTİ” kelimesi gibi koruma düzeyi oldukça düşük bir ibarenin davacının tekelinde kabul edildiğini, bunun doğru olmadığını savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıya ait markalar, davalı markası ile aynı sınıfta ise de; “GARANTİ I+şekil+bonus” markasında “BONUS” sözcüğünün esas unsur olduğu, “Turko GARANTİ+şekil” markasında “TURKO” ibaresinin ve şeklin esas unsur olduğu, “platform GARANTİ Güncel Sanat Merkezi” markasında ise “PLATFORM” ibaresinin esas unsur olduğu, “GARANTİ” ibaresinin Bonus, Turko ve Platfom kelimesi esas unsurlardan daha küçük ebatta tali unsur olarak kullanıldıkları, bu hali ile esas unsuru oluşturan kelimeler ve şekil itibariyle bir bütün olarak değerlendirildiğinde benzerlik bulunmadığı, mahkemece bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirmeye dayanılarak karar verilmesinde usule ve yasal düzenlemeye, Yargıtay uygulamalarına aykırılık bulunmadığı, dosya içerisindeki raporun, yargı denetimine açık, talepleri karşılar nitelikte ve karar vermeye yeterli olduğu, davacı tarafın tanınmış markasının, finans ve bankacılık sektöründe olduğu, hükümsüzlüğü talep edilen 2010/01982 sayılı “GARANTİ TEKNOSA+şekil” markası yönünden yapılan inceleme sonunda davacının tanınmış markasının itibarına zarar verebilme ya da markanın ayırt edici karakterini zedeleme ihtimali bulunmadığı, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin reddinin gerektiği, davacı tarafın talebinin davalıya ait markaların, tanınmış markası “GARANTİ” ile bu kelimeden üretilmiş esas unsuru “GARANTİ” olan diğer markalar olduğu açıkça anlaşıldığından, dava dilekçesinin yeterince somutlaştırıldığı, dava konusu marka açısından davalı şirketin finans sektöründe tanınmış olan GARANTİ markası nedeniyle bir tescil engeli bulunmadığı, her iki dosyaya konu markalar davaya konu makalardan farklı markalara ilişkin olduğu gibi, dava sonunda hüküm verildiği ve kesinleştiğinin iddia ve ispat edilemediği, mahkemenin ek rapor almaması ve sunulan raporları dikkate almamasında usule aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin hükümsüzlük kararı ile “Garanti” kelimesinin tek bir kişinin kullanımına tahsis edilmeyeceğine ilişkin kuralın ihlal edildiğine yönelik istinaf sebebinin reddi gerektiği, davalı markaları ile davacının incelenen marklarındaki esas unsurun “GARANTİ” kelimesi olduğu ve büyük puntolarla yazılarak taketicinin dikkati bu noktaya çekildiğinden iltibasa yol açacağı sübuta erdiğinden, 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) sekizinci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan şartların gerçekleştiği, hükümsüzlüğü talep edilen 2010/01982 sayılı “GARANİ TEKNOSA+şekil” markası yönünden yapılan incelemede ise markanın 11, 16, 21 ve 37 inci sınıflarda tescilli olduğu, davacının markası tanınmış marka ise de markanın tanınmış olmasının başlı başına bütün sınıflarda hükümsüzlüğünü gerektirmediği, davacının 11 inci sınıfta tescilli bir markasının bulunmadığı, 16 ıncı sınıfta tescilli markalar yönünden yapılan karşılaştırmada da, markaların bütünü itibari ile bıraktığı izlenimde benzerlik bulunmadığı, 21 ve 37 inci sınıfta tescilli markalar yönünden ise hükümsüzlüğü istenilen davalı markası ile, davacının markalarının esas unsurunun “Garanti” ibaresi olduğu, taraf markalarının esas unsurlarının aynı olduğu, taraf markalarının esas unsurlarındaki bu ayniyetin, ortalama tüketicide karıştırılma ihtimaline yol açabileceği belirtildiğinden, 21 ve 37 inci sınıflar yönünden 556 Sayılı KHK’nın 8 inci maddesindeki tescilli marka ile benzer veya aynı olması, aynı mal ve hizmet sınıfında olması, karıştırılma ihtimalinin olması koşulları gerçekleştiği, bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin de reddinin gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle reddedilen kısım yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu markaların hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi, 556 sayılı KHK’nın sekizinci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Dava, davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davacının tanıtımlarında ve marka kullanımında ağırlıklı olarak tanınmış markası olan yeşil renkli yonca şekilli ” Garanti+şekil” ibaresini kullandığı, bu nedenle davalının “TeknoGaranti TEKNOSA” ibareli markasındaki Garanti ibaresinin yeşil renkli kullanılmasının davalının davacının tanınmışlığından haksız olarak faydalanma amacı güttüğünü gösterdiği, bu nedenle bu markanın tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğüne karar verildiği belirtilmiş, Bölge adliye mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının reddine karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.

Ne var ki “TeknoGaranti TEKNOSA” ibareli markanın tümden reddi kararı isabetli değildir. İlk derece mahkemesi ve Bölge adliye mahkemesince davacı markasındaki ayırt edici unsurun yeşil renkli “Garanti” ibaresi olduğu kabul edilmişse de, davacının markasındaki asıl ayırt edici unsur “dört yapraklı yonca” şeklidir.

Davacı şirkete ait “Garanti” ibaresi ayırt edicilik gücü zayıf, koruma düzeyi düşük, herkesin kullanımına açık bir ibare olduğundan (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.12.2022 tarihli 2021/8696 E. 2022/9163 K. sayılı kararı), ayrıca davalı markasının esas unsurunun “Tekno”, “Teknosa” ibareleri olmasıyla birlikte değerlendirildiğinde markalar arasında 556 sayılı KHK’nın sekizinci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmamaktadır.

O halde Mahkemece davalının “TeknoGaranti TEKNOSA” ibareli markasına yönelik hükümsüzlük talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bu yönden bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı vekilin tüm, davalı vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.