YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1944
KARAR NO : 2023/1919
KARAR TARİHİ : 29.03.2023
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/1295 Esas, 2020/424 Karar
HÜKÜM : Kabul-kısmen kabul
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 22.06.2012 tarihinde meydana gelen gemi kazası neticesinde müvekkilleri olan … ve … Ekinci’nin babaları, …’in eşi …’in vefat ettiğini, olayla ilgili kesinleşen ceza dosyasının mahkumiyet ile sonuçlandığını, davacı …’in destekten yoksun kaldığını, tüm davalıların …’in ölümü nedeniyle manen zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklari saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL olarak açtıkları belirsiz maddi tazminat talebi ile 175.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, maddi tazminat talebini 33.275,42 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın çatma olayına dayalı olması nedeniyle davaya ticaret mahkemesince bakılması gerektiğini ve her iki davalının ikametgâhının İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, somut olaya ilişkin ceza dosyasının hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile sonuçlandığını, ceza kararı ile hukuk hakiminin bağlı olmadığını, ölen kişinin somut olayda asli kusurlu olduğunu, balık tutmanın yasak olduğu yerde denize elverişsiz tekne ile yeterli ehliyet ve kayıtlara sahip olmaksızın denize açılmış olmaları nedeniyle kusurlu olduklarını, gözcülük kurallarının ihlal edildiğini, somut olayda çatma hadisesinin bile şaibeli olduğunu, müteveffanın denizden çıkarıldığı esnada hala hayatta olduğunu, talep adilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
1. Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.12.2015 tarih, 2015/380 E. ve 2015/588 K. sayılı kararı ile davanın çatma şeklinde gerçekleşen olaydan kaynaklandığı bu nedenle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, davanın ticaret mahkemelerinin görevine girdiği ve ticaret mahkemeleri ile genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev uyuşmazlığı olarak düzenlendiği, davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 03/10/2016 tarih, 2016/7392 E., 2016/7671 K. sayılı kararı ile mahkemenin kararı onanmış dosya Kocaeli 2.Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiş, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesince de “davanın Deniz Ticareti Hukuku hükümlerine göre karara bağlanması gerektiği, Kocaeli ‘de Deniz İhtisas Mahkemesi bulunmadığı, HSYK nın 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı ilke kararı gereğince 1 numaralı Ticaret Mahkemesinin bu davalara bakmakla görevlendirildiği, mevcut duruma göre 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin görevsiz olduğu tespit edildiğinden dosyanın Denizcilik İhtisas Mahkemesi davalarına bakmakla görevli Kocaeli 1.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
2.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacıların murisi …’in arkadaşı ile birlikte balık avlamak için tekne ile denize açıldığı, Yalova Topçular-Eskihisar hattında yolcu taşıyan Gayrettepe isimli feribotun kaptanı olan davalı …’un seyir rotasında demir attığı, iskeleden boş olarak hareket ettikten kısa süre sonra davacıların murisi ve murisin arkadaşının içinde bulunduğu balıkçı teknesine çarptığı, çarpmanın etkisi ile murisin ve arkadaşının tekneden denize düştüğü ve davacılar murisinin işbu kaza neticesinde vefat ettiği, davaya konu olaya ilişkin ceza dosyasında somut olay ile müteveffanın ölümü arasında illiyet bağı olduğunun kabul edildiği, alınan raporlarla belirlenen kusur oranının ceza dosyası ile uyumlu olduğu, müteveffa …’in olayda %60, davalı kaptan …’un %30, davalı İstanbul Deniz Otobüsleri San ve Tic. A.Ş.’nin %10 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, aktüer bilirkişi tarafından tespit edilen kusur oranlarına göre yapılan %60 kusur indirimine göre hak sahibi eş …’in maddi zararının 33.725,42 TL olarak tespit edildiği, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yakınlık durumu, ölenin ve davacıların yaşı, ölenin %60 kusurlu olması, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutularak manevi tazminat takdir edildiği gerekçesiyle davacı …’ in maddi tazminat davasının kabulü ile 33.725,42 TL destekten yoksun kalma tazminatının 22.06.2012 tarihinden itibaren davalı İDO yönünden avans faizi, davalı … yönünden yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile …’e 40.000,00 TL, davacı …’e 25.000,00 TL, davacı …’e 25.000,00 TL manevi tazminatın 22.06.2012 tarihinden itibaren davalı İDO yönünden avans faizi, davalı … yönünden yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, maddi tazminat miktarına itiraz ettiklerini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddi tazminat miktarında 2020 yılı asgari ücret miktarının dikkate alınarak hesap yapılmasının hatalı olduğunu, sırf 2020 yılı verilerine göre hesap yapılmak üzere yargılamanın uzatıldığını, ilk hesap rapor tarihindeki değerlerin dikkate alınması gerektiğini, davacının ıslah için süre verileceği beyanının yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu ve ıslahın dikkate alınmaması gerektiğini, dava konusu olay ile müteveffanın ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığını, müteveffanın tekneden sağ biçimde çıktığı, çıkarıldıktan sonra müdahaleler yapıldığı, vücudundaki izlerin müdahaleye bağlı olabileceğinin rapor edildiği, müteveffanın kusur oranının daha yüksek olması gerektiğini, kaptanın kusurunun bulunmadığını, olağan hız ve seyrinde kullandığını, bu denli küçük bir tekneyi farkedip kurtarma manevrası yapılamayacağını, kusur oranlarının farklı kabul edildiği emsal yargılamanın bulunduğunu, olayda teknede bulunan Hasan Basri Genişoğlu’nun da kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, raporun bu kişinin beyanları doğrultusunda hazırlandığını, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, deniz kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 821 ve 947 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6762 sayılı Kanun’un 820 nci maddesinde kaptanın gemi adamı olduğu belirtilip, aynı Kanun’un 947 nci maddesinde de gemi adamlarının görevlerini yaptığı sırada üçüncü kişilere karşı kusurlarıyla verdikleri zarardan donatanın sorumlu olduğunun açıkça düzenlenmiş olmasına göre taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine,
Aşağıda yazılı peşin harcın istek halinde davacılara iadesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.