Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1911 E. 2023/1796 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1911
KARAR NO : 2023/1796
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/486 Esas, 2021/635 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı …’nın oğlu … adına 06.08.1986 tarihinde davalı bankada vadeli mevduat hesabı açtırdığını ve toplam 23.000,00 TL (Eski TL) para yatırdığını, davacının hesap açılışı yaparken ilgili şubede vadeli mevduat hesap defteri kalmadığından davacıya 18 yaşına kadar para çekilemez ibaresi bulunan vadesiz mevduat hesap defteri verildiğini, davacı …’nın 25.11.2011 tarihinde davalı bankaya başvurduğunu ve davalı tarafından hesaptaki güncel tutarın 2,3 kuruş olduğunun bildirildiğini, oysa hesabın açıldığı dönemden itibaren davalı bankanın mevduatı kullanarak ve bu mevduatı işleterek kazanç ve kâr sağladığını ileri sürerek yatırılan paranın yatırıldığı tarihten itibaren 18 yıllık vade işletilerek ve devam eden yıllar içinde işletilmesi gereken faiz tutarları ile birlikte dava tarihindeki alacağının güncel karşılığının tespiti ile bu bedelden şimdilik 23.000,00 TL’nin dava tarihi itibari ile işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na (5411 sayılı Kanun) göre her türlü mevduat emanet ve alacaklardan en son talep, işlem veya mudinin herhangi bir şekilde yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayanların zamanaşımına tabi olduğunu, zamanaşımına uğrayan mevduat emanet ve alacakların fona gelir kaydedildiğini, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin 02.07.2019 tarih, 2019/104 E. ve 2019/575 K. sayılı kararı ile söz konusu hesabın açıldığı tarihten itibaren 10 yıllık süre geçmiş bulunduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 30.06.2020 tarih, 2019/5107 E. ve 2020/3324 K. sayılı kararıyla davacı …’nın davalı bankaya başvurduğu 25.11.2011 tarihi itibariyle banka borcunun muaccel olduğu ve zamanaşımının bu tarih itibariyle işlemeye başladığının kabulü gerekirken, davacının hesap açtırdığı tarihten itibaren zamanaşımı süresinin başlayacağından bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi doğru olmadığına işaret edilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılardan … tarafından oğlu davacı … adına belirtilen mevduat cüzdanına göre 06.08.1986 tarihinde 10.000,00 TL, 25.09.1986 tarihinde 13.000,00 TL, olmak üzere toplam 23.000,00 TL (Eski TL) tutarlı vadesiz mevduat hesabı olarak farklı zamanlarda paralar yatırılarak mevduat hesabı açılmış olduğu, her ne kadar 1986 yılında söz konusu banka hesabı açılmış ise de davacının oğlu davacı … 18 yaşına geldiğinde hesap muaccel olacağından davacı taleplerinin zamanaşımına uğramadığı, davaya konu hesabın vadeli açılmış olduğu davacılar tarafından beyan edilmekte ise de bankalar muhasebe desimal hesap repertuarına göre vadesiz mevduat hesabı olarak açılmış olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla herhangi bir faiz oranı, vade şartlarının yazılı bulunmadığı, mevduat cüzdanı içeriğinden iki farklı tarih ve farklı tutarlarda paralar yatırıldığı, işbu davanın 25.06.2014 tarihi itibariyle açıldığı, davacıların yatırmış olduğu 1986 tarihli 23.000,00 YTL’nin TL’ye dönüştürüldüğünde yani 6 sıfır atıldığında 0,023 TL olduğu, 25.06.2014 tarihinden itibaren 2,3 kuruş asıl alacak üzerinden, yıllık 11,75 ve değişen oranlarda ticari avans faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 2,30 TL’nin 25.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yıllık 11,75 ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu denetlenebilir ve hükme elverişli olmadığı halde hükme esas alındığını, hesap cüzdanında 18 yaşına kadar para çekilemez şerhi olduğunda tartışma olmadığını, bu şerhin, söz konusu hesap için 18 yıllık vade anlamına geldiğini, yatırım amaçlı olarak bankaya yatırılan paraya enflasyon artışı doğrultusunda günümüz ekonomik koşullarında ne kadara tekabül ettiğinin hak ve nesafet kuralları doğrultusunda hesaplanması gerektiğini, ancak dosyadan alınan bilirkişi raporlarının hiçbirinde hesap açılış tarihinde hesaba yatırılan bedelin o günün koşullarında sayısal değerinin ne kadar olduğu, günümüzde ne kadara tekabül ettiği hususları irdelenmediğini, dava konusu olay öznel nitelikleri ile bir bütün olarak değerlendirildiğinde bilirkişi raporunun hilafına hak ve nesafet gereği hesabın vadeli hesap şeklinde açıldığının kabulü ve ona göre hesaplama yapılması gerekirken aksi yönde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılar tarafından davalı bankaya yatırılan tutarın vadeli hesaba yatırılıp yatırılmadığı ve güncel değerinin tespitinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
5411 sayılı Kanun’un 60 vd. madde hükümleri.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.