Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1892 E. 2023/5706 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1892
KARAR NO : 2023/5706
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1393 Esas, 2021/1193 Karar
HÜKÜM : Esastan ret; davalı …’ne yönelik açılan davanın reddine, diğer davalılara yönelik açılan davanın kısmen kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/1305 E., 2020/59 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı …’ne yönelik açılan davanın reddine, diğer davalılara yönelik açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili bankanın Beşiktaş Şubesi tarafından asıl borçlu…Boru Profil Filmaşin ve Kimyasal Ür. San. Tic. A.Ş.’nin asıl borçlu, diğer davalıların müşterek ve müteselsil kefil olduğu kredi sözleşmesinin imzalandığını, kredinin kullandırıldığını, hesabın ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edilerek kredi hesabının kat edilmiş olduğunu, ihtara rağmen borç ödenmediğinden dolayı takip dosyasından ilamsız icra takibine geçilmiş olduğunu, ancak davalıların takibe itiraz ettiğini ileri sürerek takibe yönelik itirazlarının iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı banka ile asıl borçlu…Boru Profil Filmaşin ve Kimyasal Ur. San. Tic. A.Ş. ile, müşterek ve müteselsil kefil olan davalıların arasında 30.06.2016 tarihli 10.000.000,00 TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesinin düzenlendiği, kefillerin kefalet limitlerinin 10.000.000,00 TL olduğu, Genel Kredi Sözleşmesine göre borçluya kullandırılan kredi için bankaca tespit ve ilan edilecek oranda faiz tahakkuk ettirileceği, borçlunun faiz dışında Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) ve gider vergisini de ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, davacı bankanın faiz oranını mevzuatın verdiği yetkiler içinde değiştirmeye yetkili olduğu, müşterinin bankaca üç ayda bir tahakkuk ettirilecek faiz, fon, gider vergisi ve komisyonu bankaya derhal ve nakden ödemekle yükümlü olduğu, ihtilaf halinde banka kayıtlarının kati delil teşkil edeceği hususlarının kabul edildiği, Genel Kredi Sözleşmesinin 2.7. maddesine göre, temerrüd faizi oranının ise, bankanın uyguladığı en yüksek akdi faiz oranının 2 katı (%100 fazlası) oranında uygulanacağının kabul edildiği, bankanın uyguladığı akdi kredi faiz oranının %24,24 olarak tespit edildiği, bu oranın %100 fazlası olan %48,48 nisbetindc temerrüd faizi talep edilmesinin mümkün olduğu, davacının takip talebinde %44,02 nisbetinde temerrüd faizi talep etmesinin sözleşmede belirlenen orana uygun bulunduğu, sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıların 10.000.000,00 TL tutarındaki kefalet limitleri ile kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu oldukları, ihtarnamede verilen süreye göre 19.08.2017 tarihinden itibaren borçluların mümemerrit oldukları, davacı bankanın takip tarihi itibariyle 600001 nolu krediden kaynaklanan 1.241.077,05 TL asıl alacak, 43.768,86 TL akdi faiz, 6.907,04 TL temerrüt faizi, 2.582,40 TL Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 1.294.335,35 TL, 1100001 nolu krediden kaynaklanan 686,68 TL asıl alacak, 13.968,51 TL akdi faiz, 125,45 TL temerrüt faizi, 704,69 TL BSMV, 436,08 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 15.921,41 TL, her iki kredi yönünden ise toplam 1.294.335,35 TL+15.921,41 = 1.310.256,76 TL alacağının bulunduğu, davalı borçlu …’nin 31.07.2013 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.12.2016 tarih 2016/936 E. ve 2016/997 K. sayılı ilamı ile ihyasına karar verildiği, kararın 06.02.2017 tarihinde kesinleştiği, oysa kefalet sözleşmesinin 30.06.2016 tarihinde imzalandığı, davalı …’nin sözleşmenin imzalandığı tarihte tüzel kişiliğinin sona erdiği bu nedenle dava konusu genel kredi sözleşmesi gereği sorumluluğunun bulunmadığı belirlenmekle bu davalı aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, ancak kısa kararda sehven davalı … İnş. Emlak Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın reddine şeklinde hüküm kurulduğu, ayrıca davalıların takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettikleri gerekçesiyle davalı … aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava konusu takibin 600001 no.lu krediden kaynaklanan 1.241.077,05 TL asıl alacak, 43.768,86 TL akdi faiz, 6.907,04 TL temerrüt faizi, 2.582,40 TL BSMV olmak üzere toplam 1.294.335,35 TL, 1100001 no.lu krediden kaynaklanan 686,68 TL asıl alacak, 13.968,51 TL akdi faiz, 125,45 TL temerrüt faizi, 704,69 TL BSMV, 436,08 TL İhtarname masrafı olmak üzere toplam 15.921,41 TL şeklinde aynen devamına, davacının alacağı likit olduğundan 1.310.256,76 TL’nin %20’si inkâr tazminatının davalılardan tahsiline, aşan istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sehven hatalı biçimde yazılan davalı şirket … unvanının, müvekkili banka açısından telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağını, deliller ve gerekçe kısmında açıklandığı üzere, sözleşmenin imzalandığı tarihte tüzel kişiliği sona erdiği belirtilen davalı şirketin … olmasına rağmen, hüküm kısmına sehven hatalı biçimde diğer davalı şirket … unvanı yazıldığını, bu unvan hatasının düzeltilmesi talebiyle yerel mahkemeye yaptıkları tavzih müracaatı sonucunda, yerel mahkemenin ara kararıyla istinaf yolu açık olmak üzere tavzih talebinin reddine karar verdiğini, gerekçeli kararın sonuç bölümündeki sehven hatalı yazılan davalı unvanının düzeltilerek … çıkarılıp, … yazılmasına ilişkin karar verilmesi gerektiğini savunarak kararın bu yönden kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin mahkemece verilen karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesine ibraz ettiği 23.02.2021 tarihli dilekçesi ile Mahkemece sehven verilen kararın düzeltilmesini istediği, Mahkemece 01.03.2021 tarih ve 2017/1305 E. sayılı ara kararı ile davacı vekilinin isteminin reddine karar verildiği ve ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, Mahkemece verilen kararın davacı tarafça istinaf edilmemesi üzerine kararın 17.07.2020 tarihinde kesinleştiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesine göre hakimin tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemeyeceği, aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin de tavzih yolu ile giderilemeyeceği, davacı vekilinin talebi kesinleşmiş mahkeme kararında gerekçe ile hükmün çeliştiği belirtilerek hükmün 1 inci maddesinin gerekçesine göre düzeltilmesi talebinin tavzih yolu ile düzeltilemeyeceğinden mahkemece verilen istinafa konu ara kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf sebebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 305 inci ve 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.