YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1883
KARAR NO : 2023/5748
KARAR TARİHİ : 11.10.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından 523955115 numaralı nakliyat emtia blok sigorta poliçesi ile sigortalanan BSH Ev Aletleri San ve Tic. A.Ş.’ye ait 120 adet bulaşık makinesi emtiasının Almanya’dan Türkiye’ye nakliyesi işinin davalı Mars Lojistik tarafından üstlenildiğini, emtiaların PVDU107251-4 numaralı konteynere tam ve sağlam olarak yüklendiğini, davalı … Taşımacılık A.Ş. tarafından TCDD Çerkezköy geçici depolama konteyner sahasına getirilen konteynerin davalı Saral Vinç’in manevrası esnasında devrildiğini ve konteynerde hasarlanma meydana geldiğini, fatura ve yapılan tespitler gereği 42.351,87 euro toplam zarar bedelinin tespit edildiğini, bu zarar bedeli üzerinden sigortalıya ödeme yapıldığını ve temlik esasına göre sigortalının haklarına halef olunduğunu, bu nedenle davalılar aleyhine icra takibi yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Saral Vinç vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket ile diğer davalı Mars Lojistik arasındaki ticari ilişki gereği Mars Lojistik’in vinç taşımacılığını, müvekkilinin kendi ekipmanı ve istihdam etmiş olduğu kendi personeli ile yürüttüğünü ancak acil durumlarda müdahale yapmak adına sahada kullanılan tüm araç ve ekipmanların anahtarlarının araç üzerinde bırakıldığını, bunun saha kuralları gereği bir zorunluluk olduğunu, müvekkiline ait vincin müvekkili şirket yetkililerinin bilgisi ve izni olmaksızın, müvekkili şirket personeli dışında Sezai Yardak isminde başka bir kişi tarafından kullanıldığını, bu durumun 12.01.2018 tarihli tutanak ile tespitli olduğunu, ekspertiz raporunda sovtaj bedelinin çok düşük tespit edildiğini, elektronik donanıma sahip ev eşyasının sadece dış sacının ezilmesi ile hurda haline gelmeyeceğini, elektronik eşyaların makina aksamının çalışıp çalışmadığı hususunun kontrol edilmediğini, bu nedenle davanın reddi ile %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
2.Davalı … Taşımacılık A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davanın TCDD Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, hasara konu kazanın meydana geldiği kazanın yönetim, tasarruf ve mülkiyetinin TCDD Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, müvekkilinin tren işleticisi sıfatıyla eşyayı gönderici veya alıcısına vagon üstü teslim etmek suretiyle sorumluluğunun sona erdiğini, bu nedenle davanın reddi ile %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
3.Davalı Mars Lojistik davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının yabancı para alacağının tahsili amacıyla davalılar hakkında icra takibi başlattığı, icra dosyasının incelenmesinde takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmediğinin tespit edildiği, itirazın iptali davasına konu usulüne uygun bir icra takibinin olmadığının kabulü ile (aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/12593 E., 2015/9366 K. ve 24.06.2015 tarihli kararı; İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi’nin 2021/78 E., 2021/696 K. ve 03.06.2021 tarihli kararı) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 115 inci maddesi uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine, şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibinin UYAP üzerinden başlatıldığını ve harca esas değerin yine UYAP sistemi üzerinden güncel kura göre hesaplandığını, harca esas değerin alacaklı tarafından belirlenmediğini, takibe ilişkin harçların eksiksiz ödendiğini, UYAP sistemindeki fiili imkansızlık nedeniyle yabancı para alacağının TL karşılığının yazılamadığını, ayrıca borçlunun bu yönde bir itirazının bulunmadığını, mahkemenin sadece, takip talebinde harca esas değerin yazılı olmamasına odaklanarak neticede kararının gerekçesine dayanak gösterdiği istinaf kararına aykırı bir durum olmadığını göremediğini, yabancı paranın aynen ödenmesine dair bir talebin söz konusu olmadığını, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 58 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı bir hususun da bulunmadığını, dolayısı ile Mahkeme kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Mahkemenin hüküm aşamasına gelmiş dosyada usulden ret kararı vermesinin kişilerin hukuk düzenine olan inancını yaraladığını, ön inceleme, tahkikat ve sözlü yargılamanın sona erdiği ve bilirkişi raporlarının dosyaya sunulduğu bir davada yapılan yargılama giderlerine rağmen hiçbir tarafın itirazı olmadığı bir husus sebebiyle üstün kamu yararının göz ardı edilerek davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ekonomisine ve adil yargılanma hakkına açıkça aykırılık teşkil edeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takip talebi ve ödeme emrinde bulunması zorunlu olan yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının bulunmaması nedeniyle mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sigorta riskinin gerçekleşmesi sonucu sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 114, 115, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2004 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.