Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1861 E. 2023/4183 K. 06.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1861
KARAR NO : 2023/4183
KARAR TARİHİ : 06.07.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/486 Esas, 2021/907 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 04.07.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirkette işe girdiğini, 16.06.2006 tarihinde genel müdürlük makamına getirildiğini, haksız sebeple ortaklar kurulu tarafından görevden alarak danışman kadrosuna atandığını, genel müdürken aylık net 4.600,00 TL ücret aldığını, danışmanlık görevine atanması ile maaşının aylık net 2.000,00 TL ‘ye düşürüldüğünü, muvafakati alınmadığını, iş şartlarında esaslı değişiklik yaratan bu durum nedeni ile iş akdinin haklı olarak sonlandırılmasını talep ettiğini, genel müdürken 8.30-00.00 arası sürekli ve hafta sonları da çalıştığını, yıllık izin ücretinin danışman maaşından ödendiğini ileri sürerek ödenmeyen 1.000,00 TL kıdem tazminatının, 1.000,00 TL fazla mesai ücretinin, 500,00 TL yıllık izin ücretinin, 500,00 TL hafta tatili ücretinin kıdem tazminatına fesih, diğer alacak kalemlerine ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir

Davacı vekili 22.07.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile hafta tatili ücreti toplam 28.709,00 TL, fazla mesai ücreti toplam 45.514,00TL talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının fesih sebebi ile bağlı olduğunu ve feshin haksız olduğunu, davacının genel müdür yardımcılığı kadrosunda olduğunu ve vekâleten genel müdür makamında bulunduğunu, genel müdür yardımcılığı maaşının danışmanlık maaşının altında olduğunu, ücretlerin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Ankara 20. İş Mahkemesinin 19.04.2018 tarih, 2018/12 E. ve 2018/217 K. sayılı kararı ile önceki bozma ilamına uyularak Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 19.10.2017 tarih, 2015/22734 E. ve 2017/22191 K. sayılı kararıyla Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 15.09.2000 tarihli iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığı ve 05.09.2011 tarihinde istifası ile iş akdinin sona erdiği, hizmet süresinin 10 yıl 10 ay 19 gün olduğu, 2006-2011 tarihleri arasında genel müdürlüğü vekâleten yürüttüğü ve 26.08.2011 tarihinde ortaklar kurulu tarafından danışman kadrosuna atandığı, davacının önceki görev yeri, yetki ve sorumlulukları ve mali hakları ile danışman olarak yetki, sorumlulukları ve mali hakları karşılaştırıldığında ve işyerinde görev değişikliğine rızası olmadığı da gözetildiğinde çalışma şartlarında esaslı değişiklik nedeni ile iş akdini feshetmesinin haklı sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile net 29.767,14TL kıdem tazminatının, 15.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, net 21.671,19 TL yıllık izin alacağının, 500,00 TL’sinin dava tarihi olan 21.10.2011 tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 22.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, net 19.510,50 TL hafta tatili ücreti alacağının, 500,00 TL’sinin dava tarihi olan 21.10.2011 tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 22.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, net 45.514,00 TL fazla mesai ücreti alacağından, davalı tarafın takas talepli alacağı olarak tespit edilen 3.789,84 TL’nin mahsubu ile (45.514,00 TL- 3.789,84 TL= 41.724,16 TL) 41.724,16 TL fazla mesai ücreti alacağının, 1.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 21.10.2011 tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 22.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın gerekçesinin eksik olduğunu, Yargıtay 22. Hukuk Dairesince verilen üç kararda da davacı ile müvekkil şirket arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunmadığının açıkça belirtildiğini, taraflar arasındaki ilişkinin işçi-işveren olduğundan bahisle hüküm tesisinin hatalı olduğunu, Mahkeme kararının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacının kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve hafta sonu çalışma ücreti kalemlerinden oluşan alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6762 saylı Türk Ticaret Kanunu 4 üncü ve 5 inci maddeleri, 818 sayılı Borçlar Kanunu (818 sayılı Kanun) 313 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme
1. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2017 tarih, 2015/22734 E. ve 2017/22191 K. sayılı, yine aynı Daire’nin 05.11.2018 tarih, 2018/14950 E., 2018/23438 K. sayılı kararları ile davacının davalı şirkette genel müdür sıfatıyla davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili, kişi organ vasfında olduğu, işçi vasfının bulunmadığı, davaya bakma görevinin Ticaret Mahkemesine ait olduğu belirtilerek İş Mahkemesi tarafından verilen karar görev yönünden bozulmuş, İş Mahkemesince bozma kararına uyularak dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.

2.Kesinleşen bu karar karşısında davacının İş Kanunu’ndan kaynaklı alacak talebinde bulunamayacağı kabul edilerek, davacının genel müdür vekili olarak görev yaptığı döneme ilişkin dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Kanun’un hizmet akdine ilişkin hükümleri çerçevesinde bir alacağının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekmekte olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

06.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.