Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1807 E. 2023/3990 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1807
KARAR NO : 2023/3990
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2090 Esas, 2021/2265 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/567 E., 2019/574 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 20.06.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av……r ile davalı vekili Av. ….. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin T.C. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ihale aldığını, taraflar arasında davalı tarafın üstlendiği ihale konusu mühimmat teminine ilişkin 09.08.2016 tarihinde sözleşme imzalandığını, davalı şirketin sözleşme gereği peşin ödemesi gereken 156.000,00 USD tutarındaki bedeli ödemediğini ve son kullanıcı belgesini çıkarma yükümlülüğünün de davalı şirket tarafından yerine getirilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 93.600,00 USD cezai şart alacağının ihtarname tarihi olan 18.10.2016 gününden itibaren işleyecek bankalarca döviz mevduatına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini, davacı tarafça son kullanma belgesi alınması gerekmekte iken böyle bir belge sunulmadığını, sözleşmenin ödeme şartları kısmına göre gerekli işlemlerin başlatılabilmesi için peşinatın davacı tarafa değil üretici/ana tedarikçi firmaya ödenmesi gerektiğini ama davacı tarafından tedarikçi firmanın hesap numarasının bildirilmediğini, davacı şirketten ana tedarikçi veya yurtdışı üretici firmaların temsilcisi olduğuna dair bir belge, izin vs. sunulması talep edilmesine karşın taraflarına herhangi bir belge sunulmadığını, bu belgelerin varlığı konusunda müvekkili firmaya yanıltıcı beyanlarda bulunulduğunu, müvekkilinin ürünleri yerinde görmek istemesine karşın davacı şirketin müvekkili firmaya ürünleri göstermediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşmede kararlaştırılan 156.000,00 USD peşinatın ödemesini yapmayan davalı tarafın sözleşme koşullarına uymadığı, davacı tarafın sözleşme tarihi olan 09.08.2016 tarihinden, sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği 21.10.2016 tarihe kadar geçen süre için 10 haftalık cezai şart tutarı olarak toplam 78.000,00 USD ( 1.650.000,00 USDx%0,5×10=78.000,00 USD) cezai şart alacağı talep edebileceği, davacı tarafın keşide ettiği 18.10.2016 tarihli, 9 haftalık ceza tutarı olan 70.200,00 USD’ nin 2 gün içinde ödenmesi bildirilen ihbarnamenin 20.10.2016 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafın 70.200,00 USD cezai şart tutarı yönünden 23.10.2016 tarihinde temerrüte düştüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; azami sınır olan %6 üzerinden cezai şart hesaplaması yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının sözleşmeyi ayakta tutmayıp feshetmesi nedeniyle cezai şart isteyemeyeceği, sözleşmenin feshi ile sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, sözleşmenin ifasının gelecekteki bir şarta bağlı olduğu, imkansızlık bir yana sözleşme kapsamında davacının edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılamanın usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak yekdiğerine verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.