Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1778 E. 2023/5614 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1778
KARAR NO : 2023/5614
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/466 Esas, 2021/1541 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/153 E., 2019/472 K.

Taraflar arasındaki marka hakkına tecavüzün tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “optimumdigital planet” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin www.digitalplanet.com.tr adresinde “digital planet” markasıyla müvekkilinin markalarının tescil kapsamında bulunan 09/03 sınıfındaki “e-fatura, e-mutabakat” gibi konulardaki bilgisayar programlarının satımı ile 35/03 kapsamındaki “iş idaresi” konusunda hizmet verdiğini, internet sitesinin yanında sosyal medya ortamlarında da müvekkili markalarının esas unsuru olan “digital planet” ibaresini kullandığını, davalının bu kullanımlarının ihlal niteliğinde bulunuğunu ileri sürerek markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’ini, önlenmesini, durdurulmasını, alan adına ve ihtilaflı ibareler barındıran sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat ile maddi tazminata 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 151 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince eklenecek uygun bir payın ve 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin 2000 yılından beri “digitalplanet” ibareli markasal kullanımlarının mevcut olduğunu ve 2000/03406, 2011/97950, 2014/82028 sayılı “digitalplanet” markalarının sahibi bulunduğunu, bunların yanı sıra bu ibareye eklenen birtakım ibarelerle de 2015/88194, 2015/88199, 2015/88212, 2015/88214, 2016/41291 sayılı marka tescillerinin olduğunu, davacının en eski tescilinin 2003 yılına dek uzandığını, halbuki müvekkilinin 2000 yılından beri bu alanda faaliyet gösterdiğini, davacının kötü niyetli olarak hareket ederek bu davayı ayrıca da İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2018/210 Esas sayılı dosya ile kullanmama nedeniyle iptal davasını ikame ettiğini, davacı tarafın müvekkili markalarını bildiği halde müvekkilini itham ettiğini, müvekkilinin kullanımlarının davacı yan markalarını ihlal etmediğini, aksine davacı kullanımlarının müvekkilinin markasına tecavüz teşkil ettiğini savunarak açılan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının dava konusu kullanımlarının, davacı taraf markalarından daha eski tarihli tescilli markalarına dayalı olduğundan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetten bahsedilemeyeceği, kaldı ki taraf markalarının bütünsel kompozisyonlarının da ilgili tüketici kitlesi nezdinde iltibasa neden olmayacağı, hal böyleyken marka ihlalinden ya da haksız rekabetin varlığından bahsedilemeyeceği, aksi yönlü bir kabulde dahi davalı yan web sitesinin 23.03.2012 tarihinde oluşturulmuş olması ve davalının bu alan adı üzerinden faaliyetlerini yürütüyor oluşu göz önüne alındığında, dava tarihi itibariyle geçen 6 yıl 2 aylık süre içerisinde, davacı yanca davalıya hiçbir müdahalede bulunulmamış olunmasının sessiz kalmak suretiyle hak kaybı oluşmasına neden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sessiz kalma yoluyla hak kaybı tespitinin muhtemel öğrenme tarihi ve sınıflar bakımından ayrım yapılmadan yapıldığını, davalının müvekkilinden önce alınmış ve uyuşmazlık konusu emtiayı kapsayan tescili bulunmadığını, markaların iltibas yaratacak kadar benzer olduğunu, davalı web sitesinin 2012 yılında kurulmuş olmasının dava konusu sınıflarda da o tarihte kullanılmaya başlandığı anlamına gelmeyeceği, sessiz kalma yoluyla hak kaybı şartlarının somut olayda gerçekleşmediğini, davalı kullanımlarının markalar arasında ilişki kurulup yanlış izlenime neden olabileceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı, davalı tarafın davaya konu…ibareli markasal kullanımlarının ticaret hayatının yürütülmesinde kullanılan belge ve dokümanların, dijital ortam üzerinden de erişebilecek şekilde uygun dönüşümlerin gerçekleştirilerek e-fatura, e-defter, e-arşiv fatura, e-bilet, e-makbuz gibi hizmetlerin tüketiciye ulaştırılmasına ilişki olduğu, davalının bu hizmetlerin sunumu için yazılım ve programlar geliştirdiği ve bu konuda danışanlarına/müşterilerine finansal piyasalarda kullanılan dokümanlar hususunda danışma hizmeti sunduğu, davalının bahsi geçen kullanımlarının finans sektörüne dair her türlü hizmetler ile bilgisayar hizmet ve yazılım hazırlama hizmetleri için de tescilli bulunan davalıya ait 2000/03406 sayılı markası kapsamında bulunduğunun mahkeme görüşüne başvuruların bilirkişi raporlarıyla tespit edildiği, Optimum…ibareli davacı markaları ile…ibareli davalı kullanımları arasında da iltibas bulunmadığı, zira…ibaresinin dijital teknoloji alanında faaliyet gösteren pek çok firma tarafından dijital dünya anlamlarında kullanılan ayırt ediciliği düşük bir ibare olduğunun yine mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporundan anlaşıldığı, öte yandan davalı şirkete ait www.digitalplanet.com.tr ibareli alan adının 23/02/2012 tarihinde oluşturulduğu, davanın 03.05.2018 tarihinde açıldığı ve davacı tacir olup basiretli davranması gerektiğinden davalının www.digitalplanet.com.tr ibareli kullanımdan haberdar olmadığı savunmasının da yerinde bulunmadığı, davacının sessiz kalma nedeniyle hak kaybına uğradığı yönündeki mahkeme kabulünde de bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafça davalı şirketin 2000/03406 sayılı markasının tescil kapsamında yer alan bir kısım hizmetler yönünden kullanmama nedenine dayalı olarak İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/201 E. sayılı dosyasında iptal davası açılmışsa da davacı tarafça dosyaya sunulan bahsi geçen davaya ilişkin dava dilekçesinden, anılan davalı markasının kullanmama nedeniyle iptalinin talep edildiği hizmetler arasında markanın tescilli olduğu finans hizmetleri ile bilgisayar hizmet ve yazılım hazırlama hizmetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespit, men’i, ref’i ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6769 sayılı Kanunun 7 ve 29 uncu maddeleri.

3.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.